Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlunun şikâyeti, emekli maaşına uygulanan haczin kaldırılmasına ilişkindir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin 06.05.2002 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 14.05.2004 tarihinde emekli maaşının haczine muvafakat ettiği, 04.11.2004 tarihinde ise borçlunun emekli maaşı üzerine haciz konulduğun anlaşılmıştır.

17.04.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” Anılan yasa hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup, emekli sandığından alınmakta olan emekli maaşlarını da kapsar. Bu maddeye, 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 32.maddesiyle “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir” ibareleri eklenmiştir. Buna göre, icra müdürü borçlunun önceden muvafakatinin bulunması halinde gelir, aylık ve ödenekleri üzerine haciz koyabilecektir. Dolayısıyla, İİK.nun 83/a maddesinde ki genel kuralın aksine, takibin kesinleşmesinden sonra olmak koşulu ile borçlunun haciz tarihinden önceki muvafakatinin geçerli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Bu düzenleme usule değil, esasa ilişkin olup, İİK.nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilmesi gerektiğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu'nca hak sahiplerine verilen, gelir, aylık ve ödeneklerin haczi hakkında uygulanması zorunludur. 

Ancak, 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesine 5838 Sayılı Yasanın 32.maddesi ile eklenen ibarenin de yürürlük tarihi 28.02.2009 olup, haciz ve muvafakat tarihinden sonra olduğundan olayda uygulama imkanı bulunmamaktadır. Bu nedenle muvafakat hakkında İİK.nun 83/a maddesinin uygulanması zorunludur.

6.3.1965 günlü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 538 Sayılı Yasa ile İİK.nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de; “borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bu malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında yada haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir (HGK. 31.3.2004 tarih ve 2004/12-202 E.196 K, 31.3.2004 tarih ve 2004/12-167 E. 185.K.).

Buna göre borçlunun 14.05.2004 tarihinde hacze muvafakat ettiğinden, bu muvafakat yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde geçersizdir.

O halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/07/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com