Yargıtay 10. Hukuk Dairesi       

 

E: 2015/779

K: 2015/6627

T: 07.04.2015

 

Rücuan Tazminat

Hukuki Güvenlik İlkesi

Hukuksal Kuralların Öngörülebilirliği İlkesi

 

"İçtihat Metni"

Rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesini davalının avukatının istemesi ve duruşma talep etmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.04.2015 günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı adına gelen olmadı. Karşı taraf adına Av. G.. B..geldi. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunanların açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi M.. A..tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davalının tam kusurlu olarak neden olduğu 20.10.1994 tarihinde meydana gelen kazada vefat eden 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı A.. G..'in ölüm tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanması için (3 tam yıl) yeterli olmayan 2 yıl 5 ay 19 gün hizmetinin prim borçlarını ve askerlik süresi borçlanma primini ödeyen haksahibine 01.02.2012 tarihinden itibaren bağlanan ölüm aylığının ilk peşin sermaye değerinin rücuan tazmini isteminin kabulüne karar verilmiştir.

2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılara askerlik yaptıkları süreyi borçlanma imkanı getiren yasal düzenleme, 25.08.1999 tarihli 4447 sayılı Kanunun 43. maddesiyle 2926 sayılı eklenen Ek 2. madde ile getirilmiştir.

“Anayasa'nın 2. maddesi ile benimsenen hukuk devleti, bütün faaliyetlerinde hukukun egemen olduğu devlettir. Bu devlette hukuk güvenliğini sağlayan bir düzen kurulması asıldır. Böyle bir düzende devlete güven ilkesi ise vazgeçilmez temel öğelerdendir. Devletin yaptığı düzenlemelerde haksız bir edinime yol açılması ve kişilerin haksızlığa uğratılması kabul edilemez” (Anayasa Mahkemesi, 23.11.2006 t., 2003/10 E, 2006/106 K). Hukuk kurallarındaki değişikliklerin toplumsal gereksinimleri karşılarken, değişiklik tarihine kadar oluşmuş hukuksal durum ve istikrarı zedelememelidir.

Devletin, vatandaşları karşısındaki sosyal ve ekonomik yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla oluşturduğu yeni yasal düzenlemelerin, sosyal güvenlik yasalarıyla sağlanan yardımlardan yararlanmayı kolaylaştırması, bu politikalar gereğince oluşan Kurum giderlerinin, kusurlu eylem tarihi itibariyle kurum zararına yol açmamış olan kişilere rücu edilmesi, hukuk devletinin temel unsurlarından olan hukuki güvenlik ilkesini ve hukuksal kuralların öngörülebilirliği gereğine ilişkin ilkenin ihlaline yol açacaktır.

Açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında, sonradan yürürlüğe giren kanun uyarınca haksahibine tanınan haklar nedeniyle, zararlandırıcı sigorta olayında kusurlu bulunan davalının tazmin sorumluluğu yoluna gidilmesi mümkün olmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.