Daire:23 

Tarih:2015 
Esas No:2015/228 
Karar No:2015/36 
Kaynak: 
İlgili Maddeler:5237/m158 
İlgili Kavramlar:MUVAZAALI BOŞANMA İLE SGK'NIN DOLANDIRILMASI (Geniş Anlamda Aileye Saygı Gösterileceği - Boşanan Eşlerin Birlikte Yaşmasının Suç Sayılmadığı/Boşanan Eşlerin Birlikte Yaşamasının Dolandırıcılık Suçu İçin Yeterli Bir Delil Sayılamacağı)
Herhangi bir mahkeme tarafından mutlak butlanla malul bir karar olduğuna hükmedilmediği sürece hukuken geçerli olan boşanma kararlarından sonra eski eşlerin bir arada yaşamasını yasaklayan kanuni bir düzenleme bulunmadığından; boşanmanın hileli davranış olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine göre açılan boşanma davalarında yasa, boşanma gerekçesinin doğruluğunu araştırma hususunda boşanma kararını verecek hakime araştırma yetkisi vermediğinden, maaş almak amacıyla yapılan boşanmalar dahi hileli davranış olarak vasıflandırılmaz. 5510 Sayılı Kanunun 56. maddesinde bu durumu tespit edilen kimselerin gelir ve aylığının kesileceği ve ödenmiş tutarların geri alınacağı düzenlenmesine karşın bu hususta cezai düzenlemeye yer verilmemiştir. Sanıklar resmi nikahlı evli iken, sanıklardan birinin vefat eden babasından yetim maaşını alabilmek için muvazaalı olarak boşanmış ancak aynı evde birlikte yaşamaya devam etmişlerdir. Sanıkların SGK'dan maaş almak suretiyle haksız menfaat temin ederek kamu kurumunu dolandırdıkları iddia edilen olayda, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve kanuni düzenlemeler dikkate alındığında, sanıkların eylemlerinin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gözetilmeyerek ve sanıklara atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı nazara alınarak, sanıkların beraatına karar verilmesi gerekir.