T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/12444 KARAR NO: 2014/13170 Y A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ: Kırşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 28/02/2013 NUMARASI: 2010/250-2013/92 DAVACI : HAVA PİRİ ADINA VEKİLİ AVUKAT HAYDAR ALA DAVALI : 1-KREDİ VE YURTLAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA ADINA VEKİLİ AVUKAT BUKET ÇINAR 2-PRO-TEM LTD. ŞTİ'Nİ TEMSİLE YETKİLİ ADEM AKKOÇ ADINA VEKİLİ AVUKAT ARİF ÇAKIR 3-ADEM AKKOÇ ADINA VEKİLİ AVUKAT KÜRŞAD ASLAN DAVA :Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, kötüniyet tazminatı ile elbise yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı Protem Ltd. Şti. ve Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdrülüğü avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Yücesoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile kötüniyet tazminatı, izin ve elbise yardımı alacaklarını istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar , davacının istifa dilekçesi sunarak işten ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalılardan Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü ve Protem Şirketi temyiz etmiştir. Gerekçe: 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2. Uyuşmazlık davalı işyerinde yapılan işin mevsimlik iş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya ../.. ESAS NO : 2013/12444 -2- KARAR NO : 2014/13170 kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir. Mevsimlik iş sözleşmeleri 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11. maddesindeki hükümlere uygun olarak, belirli süreli olarak yapılabileceği gibi belirsiz süreli olarak da kurulabilir. Tek bir mevsim için yapılmış belirli süreli iş sözleşmesi, mevsimin bitimi ile kendiliğinden sona erer ve bu durumda işçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamaz. Buna karşılık, işçi ile işveren arasında mevsimlik bir işte belirli süreli iş sözleşmesi yapılmış ve izleyen yıllarda da zincirleme mevsimlik iş sözleşmelerle çalışılmışsa iş sözleşmesi 4857 sayılı Kanun'un 11/son maddesi uyarınca belirsiz süreli nitelik kazanacaktır. Mevsime tabi olarak yapılan işlerde, belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçi hizmet edimini, ancak iş mevsiminde ifa etmekle yükümlüdür. Mevsimlik çalışmanın sona ermesi nedeniyle işyerinden ayrılmak zorunda kalan, fakat iş sözleşmesi bozulmamış olan işçi, ertesi mevsim başına kadar işverene hizmet etmek, işveren de ona ücret ödemek zorunda değildir. Bir başka anlatımla, işçi ve işverenin iş sözleşmesinden doğan temel borçları bir sonraki mevsim başına kadar askıya alınmaktadır. Askı döneminde, işçinin iş görme, işverenin ise ücret ödeme borcu ortadan kalkmakta, ancak işçinin sadakat ve kısmen işyerindeki kurallara uyma talimat borçları, işverenin ise gözetme borcu ve eşit işlem borçları devam etmektedir. İşçi mevsim başında işbaşı yapınca, tarafların askıda olan temel borçları yeniden aktif hale gelmektedir. Mevsim sona ermiş olmasına rağmen, iş sözleşmesi bozulmamış olduğu için yeni mevsim başında tarafların tekrar sözleş­me yapmalarına gerek kalmaksızın işçinin iş görme edimini ifa, işverenin de işçisine iş verme ve ücret ödeme borçları yeniden yürürlük kazanacaktır. İşçi mevsimlik işlerde çalışmış ise mevsimlik çalıştığı sürelerin dikkate alınarak ve bu sürelere göre kıdem tazminatının ödenmesi gerekir. Başka bir anlatımla, işçinin askıda geçen süresi, fiilen çalışma olgusunu taşımadığından kıdemden sayılmayacaktır. 4857 sayılı Kanun'un 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun'un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi yada toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir. Bu durumda sözleşmedeki izinle ilgili hükümler uygulanacaktır. Dosya içeriğine ve davacının hizmet döküm cetvelindeki kayıtlara göre, davacının Kredi ve Yurtlar Kurumu Kırşehir Yurt Müdürlüğünde, okulların açık olduğu dönemle sınırlı olarak çalıştığı, her yıl haziran ayının sonunda çıkışının yapıldığı ve eylül sonu ekim başı gibi de tekrar işe girişinin bildirildiği, yalnızca 2008 ve 2009 yıllarında yaz aylarında da çalışmasının bildirildiği anlaşılmaktadır. Okulların kapalı olduğu Haziran-Ekim döneminde davacının çalıştığı işyeri de kapalı olacağından davacının davalı işyerinde mevsimlik işçi olarak çalıştığı kabul edilmelidir. Bu durumda az yukarıda açıklandığı üzere, davacının hizmet süresi hesaplanırken mevsimlik çalıştığı süreler dikkate alınarak ve hizmetinin bildirildiği dönemlerle sınırlı olarak hesaplama yapılmalıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3. Davacı işçinin yıllık izne hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında ihtilaflıdır. ../.. ESAS NO : 2013/12444 -3- KARAR NO : 2014/13170 Somut olayda; bozma ilamının iki nolu bendinde de açıklandığı üzere davacının yaptığı iş mevsimlik iş olup, 2008 ve 2009 yılları dışındaki dönemlerde yılda 330 günü geçen çalışması bulunmadığından; yıllık izin alacağı 2008 ve 2009 yılları ile sınırlı olarak hesaplanmalıdır. Tüm dönem için ücreti izin alacağına hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. 4. Davacıya 2003 yılında YUVAŞ tarafından kıdem tazminatı ödemesi yapılıp yapılmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; davalı taraf davacının 31.12.2003 tarihine kadar YUVAŞ'a bağlı olarak çalıştığını ve YUVAŞ'tan tüm hakları ile kıdem tazminatını aldığını savunmuştur. Dosyada YUVAŞ tarafından yayınlanan ve kıdem tazminatlarının ödeneceğine ilişkin duyuru bulunmakla birlikte, davacıya yapıldığı iddia olunan ödemelerle ilgili belge bulunmamaktadır. Mahkemece davacı duruşmaya davet edilerek, 2003 yılı sonunda YUVAŞ tarafından kendisine kıdem tazminatı ödemesi yapılıp yapılmadığı, ödeme yapılmışsa hangi miktarda yapıldığı hususları sorulmalı, varsa ödemeye ilişkin belgeler celp edilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır. 5. Kabule göre de; dava dilekçesinde talep edilen kötüniyet tazminatı ile elbise yardımı hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması da hatalı olmuştur. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.