Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ;

İİK.’nun 82/1. maddesinin 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. 

Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. 

Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazla ilgili olarak mahkemece yapılan keşif sonucu hazırlanan 22.11.2007 havale tarihli bilirkişi raporunda, evin değerinin 45.550 TL olduğu, taşınmaz satıldığı takdirde bu meblağ ile haline münasıp ev alabilmesinin düşünülemeyeceği belirtilmiş ancak borçlunun haline münasip daha mutevazı semtlerde edinebileceği ev değerinin miktar itibariyle belirlenmediği, mahkemece anılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak haczedilmezlik şikayetinin kabulüne ilişkin verilen kararın alacaklı tarafın yasal süresinde temyizi üzerine Dairemiz'in 2011/547 E.-16422K.numaralı kararı ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin türü ve haciz tarihi itibariyle ipotek borcunun ödenip ödenmediği hususlarının değerlendirilmesi işaret edilerek hükmün bozulduğu mahkemece bozma ilamına uyularak taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olduğu kabul edilip 22.11.2007 tarihli rapora dayalı hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

He ne kadar 22.11.2007 tarihli raporda taşınmazın değeri 45.550TL olarak belirlenmiş ise de, o tarihte borçlunun alabileceği haline münasıp evin değerinin tespit edilmediğinden anılan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. 

O halde mahkemece, mahallinde yeniden keşif yapılarak, keşif tarihi itibariyle şikayet konusu taşınmazın değeri ile borçlunun sosyal ve ekonomik durumuna göre daha mütevazı semtlerde haline uygun alabileceği mesken değerinin net olarak tespiti yapılarak borçlunun haline münasip evin değeri saptandıktan sonra, bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com