YARGITAY 21. Hukuk Dairesi

ESAS: 2009/9310

KARAR: 2010/9366

 

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

 

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

 

Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

 

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacıların tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,

 

2- Dava iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir

 

Mahkemece davacıların maddi tazminat istemlerinden feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir

 

Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacılar murisi R...’ın davalı tarafından işletilen kömür ocağında 4.1.2008 tarihinde meydana gelen göçük sonucu öldüğü iş kazasının %100 kaçınılmazlık sonucu meydana geldiği anlaşılmaktadır.

 

Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

 

Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı , olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.

 

Bu ilkeler gözetildiğinde davacı çocuklar E... ve Em... yararına 25.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 40.00,00’er TL ’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

 

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,

 

“1- Davacıların maddi tazminat istemlerinin feragat nedeniyle reddine, alınması gereken 15.60 TL ret harcından peşin yatırılan 14.00 TL harcın tenzili ile bakiye 1.60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,

 

2-Maddi tazminat istemlerinin reddi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 575,00’er TL avukatlık ücretinin eş D... ile çocuklar E... ve Em...’dan ayrı ayrı alınarak davalıya verilmesine

 

3- Davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı anne Münevver Karaman için 25.000,00 TL, davacı eş D... 45.000,00 TL çocuklar E... ve Em... için ayrı ayrı 25.000,00’er TL manevi tazminatın 4.1.2008 olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine , fazla istemlerinin reddine

 

3-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, vekille temsil edilen davacılar için hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları üzerinden hesaplanan anne için 2.900,00TL, eş için 4.900,00 TL ve çocuklar için ayrı ayrı hesaplanan 2.900,00’er TL, avukatlık ücretlerinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, red olunan manevi tazminat miktarı üzerinden aynı Tarife uyarınca hesaplanan anne için 2.400,00 TL eş için 2.400,00 TL, çocukları için ayrı ayrı 2.900,00’er TL , avukatlık ücretlerinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,

 

4-Davacı tarafından yapılan toplam 452,30-TL yargılama giderinden ret ve kabul oranına göre takdiren 312,00-TL sının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerine bırakılmasına,

 

5-Alınması gereken 6480,00-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.105,00-TL nispi harcın mahsubuyla bakiye 3.375,00 -TL nisbi harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına; davacılar tarafından peşin yatırılan 3.105,00 -TL nisbi harç ile 31,20- TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.136,20 harc giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 4.10.2010 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.

kararara.com