T.C.

YARGITAY

Ondokuzuncu Hukuk Dairesi

 

E:2013/5216

K:2013/8400

T: 08.05.2013

 

Alacak Davası

Kısmi Dava

Dava Şartı

 

Özet:     Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine, ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise, tamamlanması için kesin süre verir.

Alacak miktarı belirli olup, ihtilaf alacak hakkının doğup doğmadığı, davacının faturaya konu malı davalıya teslim edip etmediği ile ilgili olduğundan mahkemece, davanın tam dava olarak devam ettirilmesi ve eksik harcın tamamlanması için davacıya kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılmalıdır.

 

(6100 s. HMK m. 109/2, 115/2)

 

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili; davalının bakiye fatura bedelini ödemediğini belirterek 25.630 TL olan alacağın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; alacak miktarının açık olduğu uyuşmazlıklarda kısmi dava açılamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davacı yan dava dilekçesinde kendisince belirli olan ve faturaya bağlı bakiye alacağını talep ettiği, davalının inkârının alacağı belirsiz hale getirmeyeceği, HMK'nın 119/2 maddesi uyarınca davacının açıkça belirli olan iddiasını kısmi dava olarak ileri sürmesinde hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, 15.08.2011 tarihli, 33.630 TL. bedelli faturaya dayalı olarak iş bu davayı açmış, fatura bedelinin 8.000 TL.sinin ödendiğini, bakiye 25.630 TL.sinin ise ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalıdan 10.000 TL.nin tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı yan ise akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Somut olayda alacak miktarı belirli olup ihtilaf, alacak hakkının doğup doğmadığı, davacının faturaya konu malı davalıya teslim edip etmediği, yani davalının inkar ettiği akdi ilişkinin kurulup kurulmadığı noktasındadır.

HMK.'nın 109/2 maddesi "Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz" hükmünü, HMK.'nın 115/2 maddesi ise "Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. " hükmünü içermektedir.

Bu durumda mahkemece, dava ve usul ekonomisi bakımından HMK.'nın 115/2 maddesi uyarınca davasını tam dava olarak devam ettirmesi ve harcı tamamlatması konusunda davacı vekiline kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönler gözetilmeksizin davanın doğrudan usulden reddi isabetsizdir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 08.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.