DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.02.2012 gün ve 2009/41443 Esas, 2012/6359 Karar sayılı kararı ile "yargılama aşamasında davacıya "tazminat bedeli" adı altında 1.509 TL ödeme yapıldığı, mahkemece bu ödeme belgesinin taraflara sorularak kıdem tazminatından mahsubunun değerlendirilmemesinin hatalı olduğu" gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. 

Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, "hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı miktarı hesaplandıktan sonra işverence ödenen 1.509,00 TL'nin mahsup edildiği ve mahsuptan sonra bakiye kıdem tazminatının hüküm altına alındığı" gerekçesi ile bozmaya karşı direnilmiştir. 

Direnme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6352 sayılı kanunun 40. maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Dairemizin “yargılama aşamasında davacıya “ tazminat bedeli” adı altında 1.509,00 TL ödeme yapıldığı, mahkemece bu ödeme belgesinin taraflara sorularak kıdem tazminatından mahsubunun değerlendirilmemesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile verilen karara karşı yerel mahkemece “hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı miktarı hesaplandıktan sonra işverence ödenen 1.509,00 TL’nin mahsup edildiği ve mahsuptan sonra bakiye kıdem tazminatının hüküm altına alındığı” gerekçesi ile direnilmiş olup, hükme esas bilirkişi raporunda mahsup işleminin yapıldığı, bu nedenle direnmenin doğru olduğu, yerel mahkemesince bu hususun düzeltildiği anlaşıldığından, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun geçici ek ikinci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.02.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

kararara.com