T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2013/9458
KARAR NO : 2013/12489
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : HATAY 1. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2013
NUMARASI : 2012/443-2013/3
DAVACI : TOROSLAR EDAŞ VEK.AV.HÜLYA BAĞDADİOĞLU
DAVALI : HASAN YAVUZ BABACAN VEK.AV.AFİFE ÇUBUKÇUOĞLU

Taraflar arasında görülen tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; elektrik abonesi olan davalının, davacı kurum tarafından tanzim edilen elektrik faturalarında kayıp kaçak kullanım bedeli adı altında yansıtılan tutarların haksız alındığını ileri sürerek yapmış olduğu başvuru sonucunda, Hatay İli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 23.08.2012 tarih ve 2012/344 K. sayılı kararı ile, davalı abonenin başvurusunun kabul edildiğini, EPDK kararları ile içeriği belirlenerek tahsil edilen fatura kalemlerinin alınmaması ya da alınan fatura bedellerinin bir kısmının müvekkili kurumca iadesinin mevzuat gereği mümkün olmadığını, davalının ödediği faturaların bir kısmının iadesini istemesinin hukuki dayanağı olmadığını,dava konusu olayda daha önce olmayan bir bedelin uygulanmaya sokulması değil maliyet kalemlerinin ayrıştırılarak faturalarda gösterilmesinin söz konusu olduğunu, dava konusu bedellerin belirlenmesinin EPDK'nın aldığı kurul kararlarına dayandığını, tarifelerin uygulanmasının müvekkili kurum bakımından yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından verilen kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; Hakem Heyeti kararının hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; Hatay Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının yürürlükteki mevzuata ve genel hukuk ilkelerine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine hükmolunmuş, temyiz talebinin reddine dair ek kararı davacı vekili yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.
Davada iptali istenen Hatay ili Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 23.08.2012 tarih ve 2012/344 K. sayılı kararının incelenmesinde; ''... TEDAŞ Hatay İl Müdürlüğü tarafından tüketiciye yansıtılan fatura bedelinden doğan Kaçak Kullanım bedeli ile ilgili Nisan 2011 tarihinden başlayarak Mart 2012 tarihine kadar alacak tahakkukuna dayalı 12 adet fatura ile tüketiciden toplam 105,58 TL, K.K. bedeli olarak tahakkuk ettirilen alacağının iptal edilerek, tahsil edildiği tarihten itibaren, ödenmesi gereken borcun yaklaşık %9,4'ü oranında tahsil edilen toplam 105,58 TL'yi ve varsa diğer bedellerin, fazlaya ilişkin alacakları saklı kalmak kaydıyla, tüketiciye iade etmesine ve Tüketici ile aralarında 4077 sayılı yasanın öngördüğü şekil ve şartlara uygun bir sözleşme imzalanıncaya kadar bir daha tahakkuk ettirilmemesi gerektiğine...'' şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Karşılaştırıldı.R.S ./..
-2-
ESAS NO : 2013/9458
KARAR NO : 2013/12489
İptali istenen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı kararında, ileriki yıllara da yönelik hüküm kurulduğu, dolayısıyla yaratılan çekişme ve verilen hükmün bir yıla mahsus olmadığı anlaşıldığından, sözkonusu hakem heyeti kararının iptali isteminin reddine dair temyiz incelemesine konu mahkeme kararının; HUMK.nun 5219 Sayılı Kanunla Değişik 427.maddesi uyarınca 1.820 TL'nin altında kaldığından bahisle ve 4077 sayılı yasanın 22/5 maddesi gereğince kesin olduğundan sözedilemeyecektir. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2009 Tarih ve 2009/13-122 E, 2009/189 K., 13/10/2010 Tarih 2010/13-406 E.-2010/503 K. sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir.
Kesin olmayan bir karara ilişkin olarak mahkemece kararın kesin olduğunun yazılması ve bu kararın temyizine ilişkin dilekçenin, kararın kesin olduğundan bahisle reddedilmesi yok hükmünde olup hukuki sonuç doğurmaz. Bu itibarla; bu kararın miktar yönünden temyizi kabil olmadığından temyiz talebinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; Hatay 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 01.03.2013 tarih ve 2012/443 E.- 2013/3 K. sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, işin esasının incelenmesine geçildi.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin tüketiciden alınıp alınamayacağı hususundadır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun bir gereği olarak Türkiye genelinde dağıtım şirketlerinin uygulayacağı Ulusal Elektrik Tarifelerinin EPDK tarafından belirlendiği, EPDK tarafından belirlenerek uygulanan tarifelerin uygulanmasının davacının da dahil olduğu lisans sahibi şirketler bakımından yasal zorunluluk olduğu, lisans sahibi şirketlerin tarifeyi değiştiremeyeceği gibi tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemeyeceği veya düzenlenen tarifeler kapsamında düzenlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamayacağı, davacı dağıtım şirketinin tarifeleri uygulayıp uygulamama gibi bir inisiyatifinin mevcut olmadığı, tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak dava konusu edilen bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığı, dava konusu edilen bedellerin belirlenmesi için alınan kurul kararının EPDK'nun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağı, dağıtım şirketlerinin kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacakları açıktır.Buna göre; davacı tarafından 4628 sayılı kanun hükümlerine dayanılarak davalı tüketicinin elektrik tüketim bedeli faturalarına yansıltılan dava konusu bedellerin, mevcut yasal düzenlemelere aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
4628 sayılı kanunun 6352 sayılı yasanın 64.m. ile değiştirilen 12.maddesinde kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği, kurul kararlarına karşı açılan her türlü davanın öncelikli işlerden sayılacağı hükme bağlanmıştır.Bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için yargı yoluna başvurmanın her zaman mümkün olduğu, ancak tarifeye ilişkin kurul kararının iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla, yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI ESAS NO : 2013/9458 KARAR NO : 2013/12489 Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HATAY 1. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2013 NUMARASI : 2012/443-2013/3 DAVACI : TOROSLAR EDAŞ VEK.AV.HÜLYA BAĞDADİOĞLU DAVALI : HASAN YAVUZ BABACAN VEK.AV.AFİFE ÇUBUKÇUOĞLU Taraflar arasında görülen tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; elektrik abonesi olan davalının, davacı kurum tarafından tanzim edilen elektrik faturalarında kayıp kaçak kullanım bedeli adı altında yansıtılan tutarların haksız alındığını ileri sürerek yapmış olduğu başvuru sonucunda, Hatay İli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 23.08.2012 tarih ve 2012/344 K. sayılı kararı ile, davalı abonenin başvurusunun kabul edildiğini, EPDK kararları ile içeriği belirlenerek tahsil edilen fatura kalemlerinin alınmaması ya da alınan fatura bedellerinin bir kısmının müvekkili kurumca iadesinin mevzuat gereği mümkün olmadığını, davalının ödediği faturaların bir kısmının iadesini istemesinin hukuki dayanağı olmadığını,dava konusu olayda daha önce olmayan bir bedelin uygulanmaya sokulması değil maliyet kalemlerinin ayrıştırılarak faturalarda gösterilmesinin söz konusu olduğunu, dava konusu bedellerin belirlenmesinin EPDK'nın aldığı kurul kararlarına dayandığını, tarifelerin uygulanmasının müvekkili kurum bakımından yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından verilen kararın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; Hakem Heyeti kararının hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; Hatay Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının yürürlükteki mevzuata ve genel hukuk ilkelerine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine hükmolunmuş, temyiz talebinin reddine dair ek kararı davacı vekili yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir. Davada iptali istenen Hatay ili Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 23.08.2012 tarih ve 2012/344 K. sayılı kararının incelenmesinde; ''... TEDAŞ Hatay İl Müdürlüğü tarafından tüketiciye yansıtılan fatura bedelinden doğan Kaçak Kullanım bedeli ile ilgili Nisan 2011 tarihinden başlayarak Mart 2012 tarihine kadar alacak tahakkukuna dayalı 12 adet fatura ile tüketiciden toplam 105,58 TL, K.K. bedeli olarak tahakkuk ettirilen alacağının iptal edilerek, tahsil edildiği tarihten itibaren, ödenmesi gereken borcun yaklaşık %9,4'ü oranında tahsil edilen toplam 105,58 TL'yi ve varsa diğer bedellerin, fazlaya ilişkin alacakları saklı kalmak kaydıyla, tüketiciye iade etmesine ve Tüketici ile aralarında 4077 sayılı yasanın öngördüğü şekil ve şartlara uygun bir sözleşme imzalanıncaya kadar bir daha tahakkuk ettirilmemesi gerektiğine...'' şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karşılaştırıldı.R.S ./.. -2- ESAS NO : 2013/9458 KARAR NO : 2013/12489 İptali istenen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı kararında, ileriki yıllara da yönelik hüküm kurulduğu, dolayısıyla yaratılan çekişme ve verilen hükmün bir yıla mahsus olmadığı anlaşıldığından, sözkonusu hakem heyeti kararının iptali isteminin reddine dair temyiz incelemesine konu mahkeme kararının; HUMK.nun 5219 Sayılı Kanunla Değişik 427.maddesi uyarınca 1.820 TL'nin altında kaldığından bahisle ve 4077 sayılı yasanın 22/5 maddesi gereğince kesin olduğundan sözedilemeyecektir. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2009 Tarih ve 2009/13-122 E, 2009/189 K., 13/10/2010 Tarih 2010/13-406 E.-2010/503 K. sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir. Kesin olmayan bir karara ilişkin olarak mahkemece kararın kesin olduğunun yazılması ve bu kararın temyizine ilişkin dilekçenin, kararın kesin olduğundan bahisle reddedilmesi yok hükmünde olup hukuki sonuç doğurmaz. Bu itibarla; bu kararın miktar yönünden temyizi kabil olmadığından temyiz talebinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; Hatay 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 01.03.2013 tarih ve 2012/443 E.- 2013/3 K. sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, işin esasının incelenmesine geçildi. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin tüketiciden alınıp alınamayacağı hususundadır. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun bir gereği olarak Türkiye genelinde dağıtım şirketlerinin uygulayacağı Ulusal Elektrik Tarifelerinin EPDK tarafından belirlendiği, EPDK tarafından belirlenerek uygulanan tarifelerin uygulanmasının davacının da dahil olduğu lisans sahibi şirketler bakımından yasal zorunluluk olduğu, lisans sahibi şirketlerin tarifeyi değiştiremeyeceği gibi tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemeyeceği veya düzenlenen tarifeler kapsamında düzenlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamayacağı, davacı dağıtım şirketinin tarifeleri uygulayıp uygulamama gibi bir inisiyatifinin mevcut olmadığı, tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak dava konusu edilen bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığı, dava konusu edilen bedellerin belirlenmesi için alınan kurul kararının EPDK'nun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağı, dağıtım şirketlerinin kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacakları açıktır.Buna göre; davacı tarafından 4628 sayılı kanun hükümlerine dayanılarak davalı tüketicinin elektrik tüketim bedeli faturalarına yansıltılan dava konusu bedellerin, mevcut yasal düzenlemelere aykırı bir yönü bulunmamaktadır. 4628 sayılı kanunun 6352 sayılı yasanın 64.m. ile değiştirilen 12.maddesinde kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği, kurul kararlarına karşı açılan her türlü davanın öncelikli işlerden sayılacağı hükme bağlanmıştır.Bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için yargı yoluna başvurmanın her zaman mümkün olduğu, ancak tarifeye ilişkin kurul kararının iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla, yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.