T.C.

YARGITAY Onikinci Hukuk Dairesi

 

E:2015/10940

K: 2015/22772

T: 01.10.2015

 

Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu

Zamanaşımı

İcranın Geri Bırakılması

 

Özet:          Takip dayanağı bonoyu ciro yoluyla elinde bulunduran alacaklının, şikayetçi ciranta hakkında takibin kesinleşmesinden sonra devam eden takip işlemleri sırasında, 01.06.2009 tarihinde borçlu yönünden 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesini, 21.10.2010 tarihinde borçlu adına kayıtlı araçların sorgulanmasını ve 22.04.2013 tarihinde takibin yenilenmesini talep ettiği olayda, 01.06.2009 tarihinden 21.10.2010 tarihine kadar ve 21.10.2010 tarihinden 22.04.2013 tarihine kadar şikayetçi borçlu yönünden geçerli olan bir yıllık zamanaşımı süresini kesen herhangi bir işlem yapılmadığından, şikayetçi borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacak zamanaşımına uğradığından takibin iptaline yönelik istemin ” kabul edilerek, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.

 

(6762 s. TTK m. 661, 662, 663, 690)

 

(818 s. BK m. 133)

 

(2004 s. İİK m. 33/a, 71/son)

 

Mahalli mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 05.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu 13.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir.

Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, olayda bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın 690. maddesi göndermesi ile aynı Kanunun 661, 662 ve 663. maddelerinin tatbiki gerekir. TTK'nın 661/1. maddesi gereğince poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi, vadeden itibaren 3 yıldır, aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise hamilin cirantayı takip etmesi halinde zamanaşımı süresi 1 yıldır. Borçlar Kanunu'nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK'nın 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler "dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi" şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Öte yandan, alacaklı tarafından takibin devamını sağlamaya yönelik olarak yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser. Ne var ki TTK'nın 663. maddesi uyarınca zamanaşımını kesen işlem kimin hakkında yapılmışsa, ancak ona karşı hüküm ifade eder ve zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar.

 

Somut olayda icra takip dosyasının incelenmesinde, takip dayanağı bonoyu ciro yolu ile elinde bulunduran alacaklının, şikâyetçi ciranta hakkında takibin kesinleşmesinden sonra devam eden takip işlemleri sırasında, 01.06.2009 tarihinde borçlu yönünden 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep etmesinden sonra 21.10.2010 tarihinde şikâyetçi borçlu adına kayıtlı araçların sorgulanmasını talep ettiği ve son olarak 22.04.2013 tarihinde takibin yenilenmesini talep ettiği görülmektedir.

 

Bu durumda icra takip dosyasında, 01.06.2009 tarihinden 21.10.2010 tarihine kadar ve yine 21.10.2010 tarihinden 22.04.2013 tarihine kadar şikayetçi borçlu yönünden (bir yıllık) zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından mahkemece istemin kabulü ile İİK'nın 71/son maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

 

Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.