Davacı, davalı işverene ait iş yerinde 10.06.2004-02.04.2008 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, en son aldığı aylığın 2.000,00-TL olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş, Mahkeme, ilamında belirtilen şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

İncelenen dosyada; mahkemece, davacının mali müşavir ünvanını aldığı tarih sonrasında (04.02.2008-02.04.2008) aylık net 2.000,00-TL ücretle çalıştığı, 10.06.2004-04.02.2008 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiş, davalı tarafından, 12.12.2007, 07.01.2008 tarihlerinde, davacının hesabına 2.000,00-TL yatırıldığı, ancak, dekont tarihlerinin mahkemece kabul edilen sürelere ilişkin olmadığı gibi, bu ödemelerin; ne için yatırıldığının, dekontlardan tespit edilemediği anlaşılmıştır.

Davanın niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilmesine karşın, ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Hukuk Genel Kurulunun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 288. maddesindeki (Hukuk Muhakemeleri kanunu'nun 200. maddesi) yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.

Ücret miktarı, yasada düzenlenen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.

Yazılı delille ispat, sınırın altında kalan miktar için tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile, varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa, tanık dinletilmesi mümkündür (HMK m. 202).

506 sayılı Kanunun 78. maddesinde prime esas günlük kazançların, alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı, HUMK'nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa, ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira, 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile, ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları, alt sınır üzerinden hesaplanacaktır.

Somut uyuşmazlıkta; mahkemece, ücret tespitinde, davacının mali müşavir ünvanını almasının ölçüt olarak kabul edilmesi, ayrıca, kararın gerekçesinde; kabul edilen sürelere ilişkin olmayan 12.12.2007, 07.01.2008, 01.04.2008 tarihli dekontlarda yapılan ödemelere de atıf yapılması isabetsizdir. 

Şu halde; Mahkemece, hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerin varlığı araştırılmalı, asgari ücretin üzerinde olduğu iddia edilen gerçek ücret hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde araştırılıp, belirlenmeli, 12.12.2007, 07.01.2008, 01.04.2008 tarihli dekontlarda yapılan ödemelerin neye ilişkin olduğu ücret ödemesi olarak mı yapıldığı araştırılıp, sonucuna göre karar verilmelidir.

Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. 

S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan M...'a iadesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com