Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, genel tatil, hafta tatili, fazla çalışma, ücret ve işsizlik maaşı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi E.Acar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, genel tatil, fazla çalışma, hafta tatili, ücret ve işsizlik ödeneği alacaklarını istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davacının hırsızlık yaptığını savunarak , davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. 

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,

2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin işsizlik ödeneğini davalı işverenden talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Dairemizin 2011/24900 E, 2011/23535 K.Sayılı Kararı'nda da belirtildiği üzere; 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun 51.maddesinde, “Bu Kanun uyarınca sigortalı sayılanlardan hizmet akitleri aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri, hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar” şeklinde kurala yer verilmiştir. Aynı maddenin (c) bendinde işveren tarafından haksız olarak yapılan fesih hallerinde işsizlik sigortasından yararlanabileceği de hükme bağlanmıştır. 

İşsizlik ödeneğinin muhatabı davalı işveren değildir. Davalının iş sözleşmesini haksız feshetme durumu ise yargılama sonunda belirleneceğinden, bu yönde kesinleşen kararın Kuruma ibrazı halinde işsizlik ödeneği talebinin değerlendirilmesi mümkün olmakla mükerrer yararlanmaya yol açacak şekilde davalı işverenden tahsiline karar verilmesi hatalıdır. 

Ayrıca; davacı, işverenin belge vermemesi nedeni ile mahrum kaldığı işsizlik ödeneği parasının davalıdan tahsilini talep etmiş olup, işsizlik ödeneği için işçinin Türkiye İş Kurumuna başvurusu şarttır. Davacının yasal bir aylık sürede Türkiye İş Kurumuna başvurduğuda kanıtlanamadığından, bu alacağın davalı işverenden tahsiline karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın , yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA , peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com