Gereği görüşülüp düşünüldü:

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine, ancak:

1- Aralarında husumet bulunan müştekiler N... ve D...'nun evine doğru silahla ateş eden sanık L...'in eylemi ile yine aralarında husumet bulunan müşteki T...'nın işyerine ateş eden sanık M...'nın eyleminin silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması,

2- 5237 sayılı TCK.nun 62. maddesinde takdiri indirim nedeni olarak “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi" hususların düzenlenmesi karşısında, bu hususlar irdelenerek sanıklar hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçe ile “başkaca indirim yapılmasına yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi,

3- Sanıklar Müdafilerinin “lehe hükümlerin uygulanması” yönündeki taleplerinin, TCK.nun 51. maddesinin tartışılmasını gerektirdiği gözetilmeden bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi,

4- Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 2. maddesinin (f) bendinde öngörülen tabancanın namlu uzunluğunun fişek yatağı hariç 30 cm, tüm uzunluğunun da 50 cm olması gerektiği biçiminde tanımlandığı, sanık M...’nın ikametinde ele geçen kısa namlulu tüfeğin ise namlusunun fişek yatağı dahil 32 cm ve tüm uzunluğunun 52 cm bulunması nedeniyle bu tanıma uymadığı göz önüne alınıp, bu tüfek dolayısıyla ceza verilemeyeceği ancak sanığın ikametinde ele geçen ve Adli Tıp raporuna göre 6136 sayılı Yasa kapsamında olan hançer benzeri olan bıçak ve 2 adet mermi dolayısıyla TCK.nun 44. maddesi gereğince TCK.nun 3. maddesi de gözetilerek 6136 sayılı Yasanın 15/1. maddesiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 6136 sayılı Yasanın 13/1. ve TCK.nun 43. maddesi ile uygulama yapılarak sanık M... hakkında hüküm kurulması,

5- TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanıkların kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması,

Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi gereğince (1) nolu bozma yönünden ceza miktarı itibariyle CMUK.nun 326/son maddesince kazanılmış hak göze- tilerek (BOZULMASINA), 06.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com