Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

5510 Sayılı Kanunun 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 22/2-b maddesi ile değişik 93. maddesine göre "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir."

Bu düzenleme İİK.'nun 83/a maddesine göre özel nitelikte olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen gelir, aylık ve ödeneklerin hacizinde, takibin kesinleşmiş olması şartı ile 28.0.2009 tarihi sonrasında borçlunun haciz tarihinden önce hacze muvafakati geçerlidir. Anılan düzenleme İİK'nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilir. Hacze muvafakati icra kefili vermiş ise sadece takip borçlusu yönünden takibin kesinleşmesi yetmez aynı zamanda icra kefili yönünden de takibin kesinleşmiş olması gereklidir.

Somut olayda şikayetçi borçlu, Antalya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2012/8966 Esas sayılı icra dosyasından Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği ve mahkemece borçlunun hacze muvafakat etmesi nedeniyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İcra dosyasının incelenmesinde, şikayetçinin 23.11.2012 tarihinde söz konusu icra dosyasında icra kefili olup aynı zamanda kesinleşme süreleri beklenmeden emekli maaşından tamamının kesilmesine muvafakat ettikten sonra, aynı tarihte icra emrini tebellüğ edip sürelerden vazgeçtiğini beyan ettiği ve beyanın altını imzaladığı tespit edilmiştir. 

Bu durumda, icra kefilinin kendisi yönünden henüz takip kesinleşmeden maaş haczine verdiği muvafakat geçersizdir.

O halde mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde geçersiz olan maaş haczi işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com