Daire:4
Tarih:2013
Esas No:2012/30988
Karar No:2013/4922
Kaynak:uyap
İlgili Maddeler:CMK 231
İlgili Kavramlar:HÜKMÜN AÇIKLANMASI-SAVUNMA ALMA ZORUNLULUĞU
Yaralama ve tehdit suçlarından sanık D.K.'nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumun 86/2-3-a ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay ve 106/2-a ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunumun 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair, Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.11.2010 tarihli ve 2010/556esas, 2010/730 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, denetim süresinde suç işlediğinden bahisle, Kayseri 6. Sulh Ceza Mahkemesinin ihbarı üzerine, hükmün açıklanarak sanığın yaralama suçundan 5 ay, tehdit suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezalarının TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin, KAYSERİ 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNİN 14.11.2011 tarihli ve 2010/556esas, 2010/730 sayılı ek kararının, Adalet Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.08.2012 gün ve 2012/218512 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında " Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılarak sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan soma hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkını kısıtlayacak biçimde yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sanık D.K. hakkında, yaralama ve tehdit suçlarından açılan kamu davalarında, Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.11.2010 tarihli kararı ile her iki suçtan mahkumiyetine karar verilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip, beş yıl denetim süresi belirlendiği, kararın kesinleşmesinden sonra sanığın deneme süresi içerisinde, 08/04/2011 tarihinde yaralama suçunu işlemesi nedeniyle, Kayseri 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/07/2011 tarihli kararı ile mahkumiyetine karar verildiği, kararın 29/07/2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine ihbarda bulunulduğu, mahkemesince ihbar üzerine duruşma açıldığı ancak sanığın savunması alınmadan, 14.11.2011 tarihli ek karar ile hükmün açıklanmasına karar verildiği, kesinleşen bu kararın Kanun yararına bozma konusu yapıldığı anlaşılmıştır.
II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Açıklanması geri bırakılan hüküm ile ilgili olarak, deneme süresi içerisinde suç
işlenmesi nedeniyle, savunma alınmadan verilen hükmün açıklanmasına ilişkin kararın, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III-Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK'nın "hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri
bırakılması" başlığını taşıyan 231. maddesinin 1. fıkrasında "Duruşma sonunda, 232. maddede belirtilen esaslara göre duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak, gerekçesi ana çizgileriyle anlatılır." 2. fıkrasında "Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği kanun yolları, mercii ve süresi bildirilir." 4. fıkrasında "Hüküm fıkrası herkes tarafından ayakta dinlenir. " hükümleri yer almaktadır.
İncelenen dosyada, sanığın yaralama ve tehdit suçları ile ilgili, 5 ay ve 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına 01.11.2010 tarihinde karar verildiği, sanığın beş yıllık denetim süresi sona ermeden 08.04.2011 tarihinde yaralama suçunu işlediği ve bu suçtan kurulan mahkumiyet hükmü kesinleştiğinde mahkemesine ihbar yazısı gönderildiği görülmektedir. İhbar yazısı üzerine Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesi, CMK'nın 231/11 maddesi uyarınca duruşma açılmasına ve sanığın meşruhatlı davetiye ile mahkemeye çağrılmasına dair tensip kararı verdiği, ancak adresinde bulunmayan ve ihzarı muameleten dönen sanık ile ilgili savunması alınmadan önceki mahkumiyet hükmünü açıklamıştır. Sanığa ait mahkumiyet kararı, açıklandığı 14.11.2011 tarihinden itibaren hukuki sonuç doğurmaya başlayacağı için açıklanması yönünden CMK'nın 231/1-4 maddesinde öngörülen yönteme bağlıdır. Bu nedenle duruşmaya çağrılan sanığın oluşan yeni durum ve cezanın kişiselleştirilmesi uygulaması nedeniyle savunmasının alınması gerekmektedir. Ayrıca maddedeki yaptırımların yalnızca adli para cezası veya müsadereyi içermemesi nedeniyle CMK'nın 195. maddesinin uygulanma koşulu da bulunmamaktadır. Deneme süresi içerisinde suç işlenmiş olması nedeniyle yeniden duruşma açılmasının amacı, oluşan yeni bir durum karşısında duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanığın bir şekilde haberdar edilmesini ve savunma hakkının kısıtlanmasının önlenmesini temin amacı gütmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesinde "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir.
(Ek fıkra: 11/01/2011-6099 S.K./3.mad.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükümlerine yer verilmiştir. Mahkemece sanığın sorgusunda bildirdiği en son adresine tebligat çıkarılmış ise de, tebliğ yapılamaması karşısında, dosyada bulunan mernis adresinden araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle mahkemenin yukarıda belirtilen yasal hükümleri gözetmeden dosya üzerinden verdiği ek karar hukuka uygun bulunmamıştır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Yaralama ve tehdit suçlarından sanık Durdu Karabacak hakkında, KAYSERİ 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNİN 14.11.2011 tarihli ve 2010/556 esas, 2010/730 sayılı ek kararının, CMK'nın 309.maddesi uyarınca Kanun Yararına BOZULMASINA,
2- Savunma hakkının kısıtlanmasıyla ilgili bozma nedenine göre anılan yasa maddesinin 4/b fıkrası gereğince, mahkemesince yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulmasına,21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.