T.C.

YARGITAY

Üçüncü Ceza Dairesi

 

E: 2014/35722

K:2015/12388

T: 07.04.2015

 

·                  Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

·                  Eksik kovuşturma

·                  Delillerin Tartışılması ve Değerlendirilmesi ile Hükme Esas Alınan ve Reddedilen Delillerin Hükmün Gerekçesinde Belirtilmesi

·                  Cezanın Yanlış Hesaplanması

 

Özet: Sanık savunmalarını destekleyen tanık beyanları ve olay tutanağı ile bir kısım tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeye çalışılarak, sonucuna göre sanıkların eylemleri nedeniyle haklarında 5237 sayılı TCK.nın 25, 27 ve 29. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve toplanan delillerden hangisine neden itibar edildiği karar yerinde tartışılmalıdır.

Sanık hakkında, kasten yaralama suçunun silahla işlendiğine dair kabulün dosyadaki hangi delille desteklendiği ve hangi delile neden itibar edildiği karar yerinde gösterilmeden TCK.nın 86/3-e maddesinin uygulanması ile cezanın belirlenmesi sırasında hesap hatası sonucu fazla ceza tayini bozmayı gerektirir.

(5237 s. TCK m. 25, 27, 29, 86/1-3-e, 87/3)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü;

Münir müdafiinin sanık Münir hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik temyiz itirazının bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede;

 

1-                   Sanık Tayfun hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının katılan Münir vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemesinde:

 

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi gereğince itiraz yasa yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,

 

2-                   Sanıklar Ferhat ve Servet hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde:

 

Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

 

a- Olaya müdahale eden polis memuru Ahmet'in 14.05.2008 tarihli duruşmada verdiği ifadesinde "...ben ve diğer görevli arkadaşım Servet ve Ferhat'ı araca bindirip emniyete götürmek istediğimiz sırada Münir elinde iki bıçak olduğu halde gelerek diğer sanıklara saldırmaya başladı, bende kendisine engel olmak istememe rağmen uyarılarımızı dikkate almadan saldırı eylemine devam etti, Servet ve Ferhat'ı kahvehanenin yan tarafında bir araya sıkıştırıp elindeki bıçakla saldırmak istediği sırada hatırladığım kadarıyla Servet yerden almış olduğu bir odunla kendilerini korumaya çalışıyorlardı, Münir elindeki bıçakları karşı tarafa doğru saldırır vaziyette müdahale ederken Servet'te elindeki odunla saldırıdan kurtulmaya çalışarak kendilerini savunuyorlardı, bu sırada Münir elindeki bıçağın sopaya değerek kayması nedeniyle kendi elini yaraladı, aralarında arbede yaşandı, karşılıklı olarak birbirlerine bıçak ve sopalarla vurmaya kalktılar, ancak ben şu an Münir'in yere düşerek diğer sanıkların ona saldırdığını hatırlamıyorum, ancak aralarında kısa süreli bir arbede yaşanmıştır, olay yerinin çok kalabalık olması nedeniyle olayları net bir şekilde görmemiz zaten mümkün değildi, kalabalığın arkasında karşılıklı olarak birbirlerine vurmuş olabilirler..." dediği olaya müdahale eden diğer polis memuru tanık Ahmet Alpay talimatla alınan ifadesinde "Olayın üzerinden çok zaman geçtiği için tam hatırlamıyorum. Tarafımıza gelen haber üzerine olay yerine intikal ettik. Biz olay yerine gittiğimizde 5 kişi kavga ediyordu. Kavga edenlerden orta boylu, kel ve bıyıklı olan biz kavgayı ayırmaya çalışırken iki adet bıçak alarak döndü. Bunun üzerine diğer üç kişi kaçmaya başladılar. Bu arada kovalayan kişinin ayağı takılıp düşünce geri dönüp düşeni darp etmeye başladılar, hatırladığım kadarıyla bir kaç tane sopa ile vurdular ancak ben şu anda vuranın kim olduğunu hatırlamıyorum, daha sonra biz araya girip tarafları ayırdık." dediği ve diğer tanık Faruk'un 14.05.2008 tarihli duruşmada alınan beyanının tanık Ahmet'in beyanıyla aynı yönde olduğu ve tanık Ahmet ile tanık Faruk'un beyanlarının sanık savunmalarını destekler nitelikte oldukları da dikkate alınarak, 18.10.2007 tarihli olay tutanağı ve yukarıda anlatılan tanık beyanları arasındaki mevcut çelişkiler giderilmeye çalışılarak, olayın başlama nedeninin katılan Münir'in kiracısı olan pideci tanık Faruk'a sanık Ferhat'ın çay ocağından çay almaması, kendisinden çay alması gerektiğini aksi halde dükkândan tahliyesini isteyeceğini söylemesi üzerine çıktığı da gözetilerek, sonucuna göre sanıkların eylemleri nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 25, 27, 29. maddelerinden yararlanıp yararlanamayacakları denetime imkân verecek şekilde tartışılarak, dosya içerisinde mevcut yukarıda bahsi geçen deliller ile diğer delillerden hangisine neden itibar edildiği gerekçede gösterilerek sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,

 

b- Sanık Ferhat hakkında 5237 sayılı TCK'nı 86/3-e maddesinin dosyadaki hangi delil ile desteklendiği ve hangi delile neden itibar edildiği belirtilmeden uygulanması ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 86/1-3-e maddesi uyarınca belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nın 87/3 maddesi uyarınca (1/4) oranında artırılması neticesinde cezanın 1 yıl 10 ay 15 gün hapis yerine 2 yıl 3 ay hapis olarak ve sonuç cezanın da 1 yıl 6 ay 22 gün hapis yerine 1 yıl 10 ay 15 gün hapis olarak fazla belirlenmesi,

 

Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafii ve katılan Münir vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 07.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.