Daire:12

Tarih:2014

Esas No:2013/16587

Karar No:2014/8307

Kaynak:arşiv

İlgili Maddeler:TCK'nın 179/3-2, 62/1, 52/2.

İlgili Kavramlar:hagb açıklarken savunma alınmasına gerek olmaması

T.C.

YARGITAY

12. Ceza Dairesi

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y İ L A M I

 

Esas no : 2013/16587     

Karar no              : 2014/8307

Tebliğname no : 12 - 2013/106316

 

İNCELENEN KARARIN;

Mahkemesi : Erzincan 2. Sulh Ceza Mahkemesi

Tarihi     : 25/02/2013

Numarası            : 2013/58 - 2013/81

Sanık     : Tugay Uğnur

Suç         : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Suç Tarihi            : 11.07.2010

Hüküm : TCK'nın 179/3-2, 62/1, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet

Temyiz Eden      : Sanık

Tebliğnamedeki düşünce            : Bozma

 

 

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

5271 sayılı Kanun’unun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yanlızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir. Kural olarak hükümlerin açıklanması, duruşma açılmak ve taraf teşkili sağlanmak suretiyle yapılmak zorunda ise de, denetim süresi içinde kesinleşmiş bir yargı kararıyla kasten yeni bir suç işlediği sabit olan sanık hakkında, yapılan işlem önceki hükmün açıklanmasından ibaret olduğundan ve bu şartın gerçekleşmesi halinde kesin yargı halini almış bir hükmün varlığı nedeniyle başkaca araştırılacak bir husus bulunmadığından, duruşma açılmaması hakkın özünü zedelemeyecektir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Erzincan 2. Sulh Ceza Mahkemesince, 26.10.2010 gün ve 2010/369-204 sayı ile sanığın, TCK’nın 179/3-2, 62. maddeleri

 

.../...

-2-

Esas no : 2013/16587     

Karar no              : 2014/8307

 

 

uyarınca 25 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, sanığın denetim süresi içinde kasten işlediği hırsızlık suçundan Erzincan 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.12.2012 gün ve 2012/408-495 sayılı mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi üzerine, mahkemesine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan 25.01.2012 tarihli ihbar üzerine, dosya yeniden ele alınarak önceki hüküm açıklanmıştır. Mahkemece bu hüküm açıklanırken, duruşma açılıp, taraflar duruşmaya davet edilmemiş iseler de, kesinleşmiş yargı kararı nedeniyle önceki hükmün açıklanmasından ibaret bu halde, savunma hakkının kısıtlandığından veya bu halin mutlak hukuka aykırılık oluşturduğundan söz edilemez. Her ne kadar mahkemece yeniden hüküm tesis edilmiş ise de, verilen hüküm yeni bir hüküm olmayıp, önceki hükme varlık kazandırmaktan ve infazda olası güçlüklerin önlenmesi için hüküm fıkrasının, açıklanan hükme de yazılmasından ibaret olduğundan tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak olunmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın alkol kullandığına, ancak uyuşturucu kullanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının gün para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,

Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun CMUK'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün gün para cezasına çevirmeye ilişkin 3. paragrafdaki "52/2" ibaresinden önce gelmek üzere "50/1-a" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.