Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde borçlu, senet tanziminden sonra alacaklı ile aralarında ödeme anlaşması düzenlendiğini, bu anlaşmaya göre 40.000 TL'nin ödendiğini, 40.000 bedelli 2 adet ve 2.000 TL bedelli bir adet olmak üzere toplam üç adet çekin daha ödemesi şartı ile alacaklıya başkaca bir borcunun kalmayacağı konusunda anlaşmaya varıldığını, anlaşmaya uyduğunu, çek bedellerini ödediğini, borcu kalmadığını ve dosyanın yenileme harcı alınmadan yenilendiğini şikayet etmiştir.
Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borçlunun anlaşma gereğince çeklerden hiçbirini zamanında ödemediğini, toplam 122.000 TL'lik ödemenin tenzili ile kalan 12.000 TL için yenileme emri gönderildiğini, anlaşmanın şarta bağlı olduğunu, çeklerin zamanında ödenmesi kaydı ile müvekkilinin geri kalan alacaktan feragat edeceği hususunda taahhütte bulunduğunu, borçlunun da kabul ettiği üzere 12.000 TL ödenmediği için geri kalan alacağın tamamının ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. 

Taraflar arasında düzenlenen 16.12.2004 tarihli ödeme anlaşmasında; borç tutarının 134.000 TL olduğu, ancak faizden indirim yapılarak bulunan 122.000 TL'nin verilen üç adet çekle ödendiği takdirde muteriz borçlunun borcunun sona ereceği, ödeme için verilen bu çekler gününde ödenmediği takdirde ise anlaşmanın yok sayılacağı ve indirim yapılmayarak ödenen kısmın icra takibindeki borçtan mahsup edileceği kararlaştırılmıştır. Böylece anlaşmanın geçerliliği çeklerin belirlenen tarihlerde ödenmesi şartına bağlanmıştır. 

O halde çeklerin vade tarihlerinden sonra ödendiği borçlunun dava dilekçesi ekindeki ödeme belgelerinden anlaşıldığına göre, artık bu anlaşmaya dayanılamaz. Bu sebeple borçlu, kalan borçtan sorumlu olduğundan, mahkemece borçlunun takibin iptali talebinin reddi ile; dosyanın yenileme harcı alınmadan yenilendiğine yönelik şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com