Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, borçlu şirket vekilinin ...10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/412 Esas sayılı iflasın ertelenmesine ilişkin davada verilen 08.11.2012 tarihli tedbir kararını icra dosyasına ibraz ederek dosyada herhangi bir işlem yapılmamasını talep ettiği, bilahare alacaklı vekilinin takibe konu çeklerin borçlu tarafından işçilik (maaş) alacakları mukabilinde verilmiş olduğu, alacaklarının İİK.nun 206. madde gereğince 1. sıra niteliğinde olup mahkeme kararında bu tür alacaklara yönelik bir tedbir verilmediği gerekçeleri ile haciz talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce, alacaklı vekilinin talebinin reddine, takibin İİK.nun 179/b maddesi gereğince durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin şikayeti üzerine, Mahkemece, borçlunun 04/03/2013 tarihli dilekçesinin 3. maddesinde takibe konu çeklerin tedavül ve muayenelere ilişkin olduğunun belirtildiği, çeklerin işçi ücreti alacağına ilişkin olduğunun borçlu tarafından ikrar edilmiş olduğu gerekçesiyle, icra müdürlüğü kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır. 

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla çeke dayalı olarak takip yapılmış olup çekten kaynaklanan alacağın işçilik alacağı olduğu iddiası alacaklının soyut beyanı dışında başkaca geçerli bir delille ispatlanamamıştır. Hizmet aktinde de çeke atıf yoktur. Ödeme emrinde takibe konu çeklerin iş ilişkisinden kaynaklanan ücret alacağına istinaden verildiğinin belirtilmesi, takibin şekline göre borçlu aleyhine hukuki sonuç doğurmaz. Taraflar arasında işveren işçi ilişkisinin bulunduğunun ispatlanmış olduğu kabul edilse dahi bu durum takibe konu çeklerin İİK.nun 206. maddesinin 1. sırasındaki alacaklara ilişkin olduğunu göstermez. Her ne kadar mahkemece, borçlunun 04/03/2013 tarihli dilekçesinin 3. maddesinde takibe konu çeklerin tedavül ve muayenelere ilişkin olduğunun belirtildiği, çeklerin işçi ücreti alacağına ilişkin olduğunun borçlu tarafından ikrar edilmiş olduğu belirtilse de, borçlunun bu yönde bir kabulü olmadığı gibi adı geçen dilekçenin 2. maddesinde açıkça işçilik alacaklarına mahsuben verilmediği belirtilmiştir. 
O halde, borçlunun bu yönde bir kabulü de bulunmadığına göre, tedbir kararı uyarınca takip yapılamayacağından , Mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com