ÖZET: Dava, boşanma ve nafaka istemine ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemenin boşanmaya esas olarak aldığı tanık beyanlarında belirtilen telefon mesajındaki sözlerin davacının davranışlarına tepki ve kızgınlık sonucu olduğunun kabulü gerekmesine ve böyle bir davranışın başka bir delil ile de kanıtlanamamasına göre H.G.K.’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.

Dava: Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 5.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.3.2009 gün ve 2008/605-2009/279 Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 9.6.2010 gün ve 2009/9797 E. 2010/11426 K. sayılı ilamı ile;

(... 1- Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir.

Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.

2- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK. md.185/2) dair geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169).

O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak ve davacı kocanın askerde bulunduğu dönemler haricinde kalan süre için davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bu yönün düşünülmemesi doğru olmamıştır...),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

H.G.K.nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Dava, boşanma ve nafaka istemine ilişkindir.

Mahkemece, boşanma isteminin kabulüne, davalı kadının nafaka isteminin reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine yukarda başlık bölümünde belirtilen gerekçe ile bozulmuştur.

Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece, bozma ilamındaki (1) numaralı bende karşı direnilmiş, bozma ilamında (2) numaralı bentte gösterilen nedenlere uyularak davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmiştir.

1) Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemenin boşanmaya esas olarak aldığı tanık beyanlarında belirtilen telefon mesajındaki sözlerin davacının davranışlarına tepki ve kızgınlık sonucu olduğunun kabulü gerekmesine ve böyle bir davranışın başka bir delil ile de kanıtlanamamasına göre H.G.K.’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.

2) Mahkemece, Özel Daire’nin (2) numaralı bozma gerekçesine uyularak, davalı kadın yararına nafaka hükmedilmiştir. Tayin olunan nafakaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi H.G.K.’nda yapılamayacağı için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gereklidir.

Sonuç: 1) Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

2) (2) numaralı bentte gösterilen sebepten dolayı uyulan kısım yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 2. görüşmede, 27.06.2012 günü oyçokluğu ile karar verildi.
ÖZET: Dava, boşanma ve nafaka istemine ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemenin boşanmaya esas olarak aldığı tanık beyanlarında belirtilen telefon mesajındaki sözlerin davacının davranışlarına tepki ve kızgınlık sonucu olduğunun kabulü gerekmesine ve böyle bir davranışın başka bir delil ile de kanıtlanamamasına göre H.G.K.’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır. Dava: Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 5.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.3.2009 gün ve 2008/605-2009/279 Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 9.6.2010 gün ve 2009/9797 E. 2010/11426 K. sayılı ilamı ile; (... 1- Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 2- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK. md.185/2) dair geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak ve davacı kocanın askerde bulunduğu dönemler haricinde kalan süre için davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bu yönün düşünülmemesi doğru olmamıştır...), Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. H.G.K.nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Karar: Dava, boşanma ve nafaka istemine ilişkindir. Mahkemece, boşanma isteminin kabulüne, davalı kadının nafaka isteminin reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine yukarda başlık bölümünde belirtilen gerekçe ile bozulmuştur. Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece, bozma ilamındaki (1) numaralı bende karşı direnilmiş, bozma ilamında (2) numaralı bentte gösterilen nedenlere uyularak davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmiştir. 1) Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle mahkemenin boşanmaya esas olarak aldığı tanık beyanlarında belirtilen telefon mesajındaki sözlerin davacının davranışlarına tepki ve kızgınlık sonucu olduğunun kabulü gerekmesine ve böyle bir davranışın başka bir delil ile de kanıtlanamamasına göre H.G.K.’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır. 2) Mahkemece, Özel Daire’nin (2) numaralı bozma gerekçesine uyularak, davalı kadın yararına nafaka hükmedilmiştir. Tayin olunan nafakaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi H.G.K.’nda yapılamayacağı için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gereklidir. Sonuç: 1) Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 2) (2) numaralı bentte gösterilen sebepten dolayı uyulan kısım yönünden davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 2. görüşmede, 27.06.2012 günü oyçokluğu ile karar verildi.