T.C.

YARGITAY

Yirmibirinci Hukuk Dairesi

 

E: 2011/6747

K:2013/964

T: 23.01.2013

 

·         Boşanılan Eşle Birlikte Yaşama

·         Gelir ve Aylıkların Kesilmesi

 

Özet: Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklarla davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı belirlenmiş olup, Kontrol Memuru Raporunun aksi ispat edilemediğinden aylıkların kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline yönelik talebin reddine karar verilmelidir.

(5510 s. SSGSSK m. 59/2)

Davacı, Kuruma borçlu olmadığının tespitine, kesilen yetim aylıklarının yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi nedeniyle babasından almakta olduğu yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile aylıkların kesilme tarihinden itibaren faizleri ile birlikte ödenmesine ve davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının nafaka, tazminat ve yargılama gideri talep etmeksizin şiddetli geçimsizlik nedeniyle Yalova Aile Mahkemesinde açtığı boşanma davası neticesi 15.04.2005 tarihli karar ile boşanmaya karar verildiği, tarafların kararı temyiz etmeyeceklerini bildirmeleri üzerine kararın kesinleştiği, davacıya babasından dolayı 01.06.2004 tarihinden itibaren yetim aylığı bağlandığı, 10.03.2009 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı kesilerek, Kurumca, kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden sonra, 01.11.2008 sonrası ödemeler borç kaydedildiği anlaşılmaktadır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde "Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir." hükmü yer almaktadır. 10.03.2009 tarihli Kurum Kontrol Memuru tutanağında, alo 170 ihbar hattına yapılan ihbar üzerine davacının nüfusta görülen adresine gidildiği, içeride birisinin olmasına rağmen kapının açılmadığı, köy azası Suat'ın ifadesinde "davacının eşi ve kızı ile birlikte yaşadığını" beyan ettiğinin tutanağa yazıldığı, davacının mernis adresi ile boşandığı eşi Erol'un adreslerinin aynı olduğu, davacının ve boşandığı eşinin 29.03.2009 tarihli mahalli idareler seçiminde Ş... İlkokulunda 1070 nolu sandıkta 201 ve 202 sıra numarasında oldukları, 12.04.2010 tarihli zabıta tutanağında davacı ve eşinin boşanma tarihinden sonra Ş... Köyündeki evlerinde beraber yaşadıkları, aralarında bir dargınlığın bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.

Tüm dosya kapsamından davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı Yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun aksi ispat edilememiştir. Aylığın kesilme tarihi itibariyle davacının boşandığı eski eşiyle birlikte sakin olduğu anlaşıldığından davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.