Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 

Alacaklı tarafından, borçlu hakkında bonoya dayalı olarak 21.11.2006 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya ödeme emrinin 17.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun zamanaşımı gerçekleştiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Takip borçlusunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem ödeme emri tebliğinden ve dolayısıyla takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olup başvurusu bu hali ile İİK'nun 169/a maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalıdır. Takip kesinleşmediğinden bu gibi hallerde, mahkemece İİK'nun 71. maddesi değil, 169/a maddesi koşullarında inceleme yapılmalıdır.

Bu durumda zamanaşımı itirazının, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olarak İİK.nun 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe göre, icra mahkemesine yapılan başvuru yasal süresindedir. 

Bononun vade tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK'nun 690. maddesi uyarınca poliçedeki zamanaşımına ait TTK' nun 661 ve 663. madde hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir. TTK'nun 661/1. maddesi; "Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır. 

İcra takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı tarafından 04.01.2007 tarihli borçlunun ev, iş yeri ve kimlik bilgilerinin vergi dairesinden sorulması talebinden, 23.02.2011 tarihli yenileme talebi arasında takip dosyasında zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla bonolar için yasada öngörülen (3) yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. 

O halde mahkemece İİK'nun 169a/4-5. maddesi gereğince zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. 

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

kararara.com