T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/6877
K. 2016/7495
T. 7.6.2016


• BASIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ SEBEBİYLE MANEVİ TAZMİNAT ( İnternet Ortamından Katılanın İşlemediğini Bildiği Halde Uyuşturucu Sattığından Bahisle Zincirleme Şekilde Suç İsnadında Bulunarak İftira Suçunu İşlediğinden Bahisle Verilen Mahkumiyet Kararının Onanarak Kesinleştiği - İddialar Gerçekmiş Gibi İnternet Yayınını Yapılması Davacıların Kişilik Haklarını İhlal Ettiği/Uygun Bir Miktar Manevi Tazminata Karar Verileceği )

• MANEVİ TAZMİNAT ( Basın Yoluyla Kişilik Haklarının İhlali Sebebiyle - İnternet Ortamından Katılanın İşlemediğini Bildiği Halde Uyuşturucu Sattığından Bahisle Zincirleme Şekilde Suç İsnadında Bulunarak İftira Suçunu İşlediği/İddialar Gerçekmiş Gibi İnternet Yayınını Yapılması Davacıların Kişilik Haklarını İhlal Ettiği/Uygun Bir Miktar Tazminata Hükmedileceği )

• İNTERNETLE YAPILAN İFTİRA ( Katılanın İşlemediğini Bildiği Halde Uyuşturucu Sattığından Bahisle Zincirleme Şekilde Suç İsnadında Bulunarak İftira Suçunu İşlediğinden Bahisle Verilen Mahkumiyet Kararının Onanarak Kesinleştiği - İddialar Gerçekmiş Gibi İnternet Yayınını Yapılması Davacıların Kişilik Haklarını İhlal Ettiği/Uygun Bir Miktar Manevi Tazminata Karar Verileceği )
4721/m.24

ÖZET : Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının katılan sıfatıyla yer aldığı dosya içeriğinden de, ... katılan ...'a internet ortamından katılanın işlemediğini bildiği halde uyuşturucu sattığından bahisle zincirleme şekilde suç isnadında bulunarak iftira suçunu işlediğinden bahisle verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu yayınlar ise Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karardan yaklaşık üç yıl sonra yapılmış olup, yeni bir olay ortaya çıkmadan iddialar gerçekmiş gibi internet yayınını yapılması davacıların kişilik haklarını ihlal etmiştir. O halde uygun bir miktar manevi tazminata karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacılar ... ve diğerleri vekili tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 23.11.2012 gününde verilen dilekçeyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19.6.2014 tarihli kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, basın yoluyla kişilik haklarının ihlali sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalıların internet sitelerinden, “... ve ...'un ekşi sözlük üzerinden uyuşturucu ticaret yaptıkları iddiasıyla haklarında dava açıldığı” şeklinde gerçek dışı haber yaptıklarını, gereçek dışı haber sebebiyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.

Davalılardan ..., internet sitesi sahibi olmadığını, kişilik haklarını ihlal edici bir haber olmadığını, başka basın kuruluşlarında bu yolda haberler çıktığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu yayınlardaki bilgilerin farklı zamanlarda, farklı internet sitelerinde yayınlanan haber içeriklerinin yayınlanması şeklinde olduğu ve davacıların somut yazıya dair yaptıkları radyo yayınları da nazara alındığında basın özgürlüğü sınırında kaldığı, yazı içeriklerinin doğrudan davacıları hedef almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamından, dava dışı ... tarafından davacılardan ... hakkında uyuşturucu ticareti vb suçların şikayeti üzerine yapılan soruşturma sonunda 9.11.2009 gününde kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Yine, davacı ...'un katılan sıfatıyla yer aldığı dosya içeriğinden de, ... katılan ...'a internet ortamından katılanın işlemediğini bildiği halde uyuşturucu sattığından bahisle zincirleme şekilde suç isnadında bulunarak iftira suçunu işlediğinden bahisle verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu yayınlar ise Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karardan yaklaşık üç yıl sonra yapılmış olup, yeni bir olay ortaya çıkmadan iddialar gerçekmiş gibi internet yayınını yapılması davacıların kişilik haklarını ihlal etmiştir. O halde uygun bir miktar manevi tazminata karar verilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen sebeplerle davacılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ...'un temyizlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacılardan peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


kazancı.com.tr