YARGITAY 4. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/15059 
KARAR: 2015/1288

Davacı O... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Bank A.Ş. aleyhine 12/05/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm,davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalı bankadan taşıt kredisi aldığını, bankanın ödenmeyen kredi taksidi nedeniyle kalan taksitlerinde muaccel olduğu gerekçesiyle hakkında icra takibi başlatarak aracına haciz koyduğunu, bu haciz gereğince aracının 24/07/2006 tarihinde trafik ekiplerince trafikten men edilerek otoparka çekildiğini, halen teslim edilmediğini, Suluova Asliye Hukuk Mahkemesinde takibe konu borcun muaccel olmadığının tespiti davası açtığını ve borcun muaccel olmadığının tespitine karar verildiğini, takibin ve haczin haksız olduğunu, aracının kullanamadığını, icra baskısı altında kaldığını belirterek maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, takibin kötü niyetli olmadığını, davacının takibe itirazı nedeniyle icra mahkemesinde açılan itirazın kesin kaldırılması davasında davacının itirazının kaldırılmasına ve icra inkar tazminatına karar verildiğini, kaldı ki alacağın muaccel olmadığına dair karardan sonra aracını talep edebilecekken etmediğini, zarara davacının sebep olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, icra takibine konu işlemler ile davacının manevi zararı arasında illiyet bağı olmadığından manevi tazminat isteminin reddine, ancak takibin muaccel olmayan alacak için yapılması ve bu nedenle davacının aracının trafikten men edilmesi ve halen de teslim olmaması nedeniyle bu süre içinde davacının aracını kullanamaması nedeniyle araç kiralama ücreti kadar maddi zararı olduğu kabul edilerek maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden; mahkemece araba kiralama ücreti bilirkişiye hesaplattırılarak davacının maddi zararı olarak bu miktar hüküm altına alınmıştır. Ancak, davacı da aracını kullanmadığı dönemde benzin harcamamış, kullanma nedeniyle oluşabilecek eksiklikler için bakım masrafı vb. giderlerden kurtulmuştur. Mahkemece davacının aracını kullansa idi ne gibi masraflar yapılacaktı bunlar araştırılarak ödenecek tazminattan bunların düşülmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan karar verilmesi doğru değildir.

2-Yine; taraflar arasında taşıt kredi sözleşmesi olduğu, sözleşmenin 14. maddesinde “taksitlerden biri ödenmezse diğer taksitlerinde muaccel olacağına” dair hüküm bulunduğu sabittir. Takip de bu madde esas alınarak başlatılmıştır. Sonradan açılan dava ile sözleşmenin bu maddesinin haksız şart olduğu kabul edilerek iptal edilmiş ve alacağın muaccel olmadığını karar verilmiştir. Sözleşme düzenlenirken başlangıçta davacı bu şartı da imzaladığına göre, icra takibinde davacının da müterafık kusurunun varlığının kabul edilmesi gerekir. Bu nedenle dava ve takip tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunun 43 ve 44 maddeleri gereğince uygun bir hakkaniyet indiriminin düşünülmemesi de doğru değildir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1) ve (2) no'lu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


kararara.com