Avukatlık Görevinin İhmalinden Kaynaklanan Tazminat İstemi 
Kusur Nedeni ve Zarar Arasındaki İlliyet Bağı

Özet: Davalı avukatın, boşanma davasına bakan mahkemece davalı tarafa deliller ve tanık listesini ibraz etmek üzere kesin mehil verildiği halde delillerin süresinde sunulmaması üzerine davacı eşin tanık ve delilleri itibarıyla değerlendirme yapılarak kadının kusurlu bulunmasına neden olmak suretiyle görevini ihmal ettiğinden bahisle uğranılan zararın tazmini amacıyla açılan davada, davacının katkı payı davasının ayrı bir dava olarak devam ettiği dikkate alındığında, davacının boşanmadan önce eşinin annesinin evinde kaldığından kira vermemesiyle, davalı avukatın boşanma davasında görevini eksik yapması arasında doğrudan bir illiyet bağı bulunmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
(6098 s. TBK m. 506)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, eşinin açtığı boşanma davasında kendisini temsil etmek üzere davalı avukata vekaletname verdiğini ancak davalının kendisini iyi savunmaması, delilleri bildirmemesi nedeniyle, tanıklarını dinletemediğini, bu suretle mahkemenin kendisini kusurlu bularak boşanmasına ve maddi tazminat taleplerinin reddine karar verdiğini bildirerek görevi ihmal nedeniyle 30.000 TL manevi, 20.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 5000 TL maddi, 5000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı, davalı avukatın boşanma davasında görevini ihmal etmesi nedeniyle kendisinin kusuru nedeniyle eşiyle boşanmalarına ve tazmindi taleplerinin reddine karar verildiğini bildirerek uğradığı zararın tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davaya dayanak boşanma davası davacının eşi tarafından açılmış, 28.09.2011 tarihinde kesinleşen kararla tarafların boşanmaların.), davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bahsedilen dava sürecinde mahkemenin davalı tarafa delillerini ve tanık listesini ibraz etmek üzere kesin mehil verdiği halde delillerin sunulmaması nedeniyle davacı eşin tanıkları ve delilleri dosya kapsamı itibarıyla değerlendirilerek davalı kadının kusurlu bulunarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı avukat, tanık listesinin boşanma davası dosyasına süresinde ibraz edilmediği hususunu kabul etmiştir. Davacı, boşanma davası içinde delilleri toplanıp tanıkları dinlenseydi, boşanmaya karar verilmeyeceği gibi, en azından kendisinin daha az kusurlu kabul edilebileceğini ve tazminat taleplerinin kabul edilebileceğini beyan etmiştir. Davacı boşanma davasında 100.000 TL manevi, 35.000 TL maddi tazminat talep etmiştir. Davacının katkı payı davası ayrı bir dava olarak devam etmektedir. Mahkemece, boşanma davasında davalı avukatın görevini tam yapmayarak davacıyı zarara uğrattığı kabul edilerek 5000 TL maddi tazminata hükmedilmiş, gerekçe olarak davacının eşinin annesinin evinde kaldıkları için kira vermediği, boşanma ile bu maddi katkıdan mahrum kalarak zarara uğradığı şeklinde değerlendirme yapılmıştır. Mahkemece maddi zarara dayanak gösterilen gerekçe ile davalının görevini eksik yapması arasında doğrudan bir illiyet bağı bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının (REDDİNE), 2. bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK'nın 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.