AVUKAT OLMAYAN GERÇEK KİŞİYE VEKALETNAME İLE TEBLİGAT ALMAK ÜZERE ÖZEL YETKİ VERİLEMEZ.

ÖZET: Avukat olmayan gerçek kişiye vekaletname ile tebligat almak üzere özel yetki verilemez. Usulüne uygun tebligat yapılabilmesi için vekilin Baroya kayıtlı avukat sıfatını taşıması zorunlu olduğu… noterden verilen vekaletname gereğince borçlunun temsilcisi tarafından yapılan protokolde belirtilen adrese tebligat yapıldığı, tebligatı alan temsilcinin tebliğ ve tebellüğe ilişkin vekaletnamede yetkisi olduğu gerekçeleri ile tebligat usulüne uygun kabul edilemeyeceğİ

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 05.06.2015 olarak düzeltilmesini istediği, 

mahkemece, noterden verilen vekaletname gereğince borçlunun temsilcisi tarafından yapılan protokolde belirtilen adrese tebligat yapıldığı, tebligatı alan temsilcinin tebliğ ve tebellüğe ilişkin vekaletnamede yetkisi olduğu gerekçeleri ile tebligat usulüne uygun kabul edilerek şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

HMK'nun 73 ile 81., Avukatlık Kanunu'nun 41 ve Tebligat Kanunu'nun 11. maddelerine göre, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.

Anılan maddede yer verilen ve görevin geçerli kabul edilmesine imkan tanınan vekilin Baroya kayıtlı Avukat olması zorunludur.
Avukatlık Kanunu'nun 35/1. maddesinde ise; “Yargı yetkisini haiz bulunan organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işleme ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı Avukatlara aittir” düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda, ödeme emri tebligatı borçlunun taşınmaz alımı, araç alımı ve şirket hissesi alımı için vekalet verdiği ve avukat olmayan Bahar Ünver'e “imzaya yetkili temsilci ve vekil” şerhiyle tebliğ edilmiştir. Mahkeme gerekçesinin aksine, avukat olmayan gerçek kişiye vekaletname ile tebligat almak üzere özel yetki verilemez. Usulüne uygun tebligat yapılabilmesi için vekilin avukat sıfatını taşıması zorunludur. 

O halde mahkemece, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

www.kararara.com