TERÖR FRANSA'YI BİRLEŞTİRİYOR TÜRKİYEYİ BÖLÜYOR!
Dünyadaki tüm terör mağdurlarının acısını paylaşıyorum.
Fransa'nın acısını paylaşıyorum.
Terör karşısında imrenilecek bir tutum sergiledikleri için onları taktir ediyorum, kutluyorum.
Terör onları bölmüyor, yediden yetmişe çelik gibi birleştirip tek yürek yapıyor çünkü.
Biz de terörün en acımasızlarını yaşadık.
Canevimizden vurulduk kaç yüz kez, kaç bin kez.
Gazetecilerimizi, bilim, devlet, siyaset, hukuk insanlarımızı, civan gibi gençlerimizi yitirdik, birer, ikişer, beşer, onar.
Subayımızı, astsubayımızı, uzman çavuşumuzu, Mehmetçiğimizi yitirdik.
Emniyet müdürümüzü, komiserimizi, polis memurumuzu yitirdik.
Ebemizi, hemşiremizi, öğretmenimizi yitirdik.
Yediden yetmişe, bebeden dedeye her yaştan canımızı verdik dağda,bağda ovada.
İstanbul’da, Ankara’da, Başbağlar’da, Kovancılar’da…
Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta, Malatya'da.
Daha birçok Yurt köşesinde.
Yurt dışında da Devletimizin temsilcilerini yitirdik. Kırk iki diplomatımızı yitirdik.
Yüz yıl kadar önce koskoca Talat Paşa, Cemal Paşa, Sait Halim Paşa teröre kurban gitmedi m?
Bizimki can değil mi ki bu öldürmelerde biz de Fransızlar gibi tek yürek olup birleşmedik!
Neden her ölümde hepimiz aynı derecede acı duymadık.
İdeolojik dedik, etnik dedik, mezhep dedik, her birine bir kulp taktık, ayrıştık.
Terör bizde amacına ulaşıyor mu yani?
Evet, Fransalara yönelen terör güçsüz, gelip geçici, öfke ürünü, belki provakasyon.
Onlara gelen terörün dıştan, yabancıdan geldiği açık seçik belli.
Ama bizim üzerimize gelen mermilerin tabancalarının tetiğini bizim insanlarımız çektiği için Ülke içinden kaynaklandığını sanıyoruz.
Oysa, tamamıyla yabancı kaynaklı.
İşte o büyük büyük devletlerin, besleyip, büyütüp üstümüze yolladığı terör o.
Bu yüzdendir bize gelen terörün arkasının kesilmemesi, biri bitince, diğerinin başlaması.
O büyük büyük televizyonlarda konuşan büyük büyük üniversite hocaları, yazarlar, gazeteciler, siyasetçiler milletin teröre teslim olması için uğraşmıyorlar mı?
Biz de aklımızı başımıza toplayalım öyleyse.
Hiçbir propagandaya aldırmadan, kendi aklımızla, kendi kalbimizle düşünüp, hep olduğu gibi farklılıklarımızı kardeşlik sayıp, birbirimize kenetlenelim öyleyse.
O zaman her oyunu bozup ,her terörü kovduğumuzu göreceğiz.
En derin saygılarımla sunarım. 12.01.15
Av. Selahattin Sarıoğlu
Malatya Barosu Önceki Başkanı