Bilindiği üzere günümüz şartlarında toplumumuzun çok büyük bir kısmı her türlü mal alımında taksitle satış sözleşmesini kullanmaktadır. Peki, taksitle satış sözleşmesi nedir? Tüketicinin buradaki hakları nelerdir?
Tanım: 6502 Sayılı Tüketici Kanunu’nun 17/1 maddesinde yapılan tanım gereği taksitle satış sözleşmesi, satıcı veya sağlayıcının malın teslimi veya hizmetin ifasını üstlendiği tüketicinin de bedeli kısım kısım ödediği sözleşmelerdir. Bu sözleşmede önemli olan malın tesliminin veya hizmetin ifasının ne zaman yapıldığı değil; sadece tüketicinin ödeme şeklinin taksitli olmasıdır. Taksitli satışın konusu mal veya hizmet olabilir. Buna göre:
Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu,
Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, ifade eder.
 
Tüketici kanunu uyarınca tüketici işlemi niteliğinde olan taksitle satış sözleşmelerinin aşağıdaki şartlarda yapılması zorunludur. Buna göre yazılı olması yanında sözleşmenin bir nüshasının kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur. Taksitle satış sözleşmesi en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir dilde, açık, sade ve okunulabilir olmalıdır. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan satıcı veya sağlayıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. Dolayısıyla buradan da anlaşılmaktadır ki tüketicilerimizin birçoğu ilgili hususu bilmemekte ve mağdur olmaktadırlar.
Peki, Taksitle Satış Sözleşmelerinde hangi unsurlar bulunmalıdır? Tüketici kanunu ilgili soruya şöyle cevap vermiştir:
MADDE 6 – (1) Taksitle satış sözleşmelerinin aşağıdaki bilgileri içermesi zorunludur:
a) Tüketicinin adı, soyadı ve iletişim bilgileri.
b) Satıcı, sağlayıcı veya kiralayanın isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa diğer iletişim bilgileri.
c) Sözleşmenin düzenlendiği tarih.
ç) Malın veya hizmetin teslim veya ifa tarihi.
d) Sözleşmeye konu mal veya hizmet.
e) Malın veya hizmetin tüm vergiler dâhil Türk Lirası olarak peşin fiyatı.
f) Malın veya hizmetin tüm vergiler dâhil Türk Lirası olarak taksitle satış fiyatı.
g) Tüketicinin cayma hakkının olduğu ve bu hakkın hangi sürede ve nasıl kullanılacağı.
ğ) Ödeme planı.
h) Tüketicinin erken ödemede bulunma hakkı ile satıcı veya sağlayıcı tarafından faiz veya komisyon alınmışsa, ödenen miktara göre faiz ve komisyon indirimi talep etme hakkı olduğuna ilişkin bilgi.
ı) Faiz miktarı, faizin hesaplandığı yıllık oran ve sözleşmede belirlenen faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faiz oranı.
i) Tüketicinin temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları.
j) Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını tüketici mahkemesine veya tüketici hakem heyetine yapabileceklerine dair bilgi.
 
 
Peki, tüketici yaptığı sözleşmeden caymak isterse ne yapabilir? Tüketicinin taraf olduğu taksitli satış sözleşmelerinde, tüketici, yedi gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir. Taksitle satış sözleşmesi nedeni ile cayma hakkını kullandığına dair bildirimin bu süre içinde satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Tüketicinin taraf olduğu taksitle satış sözleşmesinde tüketicinin cayma hakkı konusunda bilgilendirildiği konusunda ispat yükü satıcıya aittir. Dolayısıyla sade bir cayma bildirgesi(sözlü-yazılı) tüketici için yeterli olacaktır. Tüketici cayma hakkını kullandığı takdirde, herhangi bir gerekçe göstermek zorunda değildir ve bu haktan dolayı cezai şart talep edilemez. Ayrıca bu hakkın sonuç doğurması için karşı tarafa ulaşmış olması önemli değildir.
            Taksitli satışlarda tüketici farklı ihtimallere göre cayma hakkını aşağıdaki gibi kullanabilir. Tüketici;
  • Malın tesliminin sözleşmenin imzalandığı tarihte yapılması durumunda, sözleşmenin imzalandığı tarihten,
  • Malın teslimi sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra ise, taraflarca imzalanmış sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye tesliminden
  • Hizmet sağlama sözleşmelerinde sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde cayma hakkını kullanabilir.
Sözleşme konusu mal sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra tüketiciye teslim edilen hallerde, cayma süresinin başlangıcı her iki tarafın imzasını taşıyan sözleşmenin ıslak imzalı nüshasının tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Sözleşmenin fotokopisi veya bilgisayar ortamında örneğinin gönderilmesi cayma süresinin başlangıcı için yeterli olmaz. Dolayısıyla yapılan sözleşmede ıslak imzalı bir nüsha verilmediyse cayma süresi işlemeye başlamayacaktır.
 
Peki, tüketici taksitlerden herhangi birini ödemez ise durum ne olacaktır? Tüketici kanuna göre Taksitle satış sözleşmelerinde, tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, satıcı veya sağlayıcı, kalan borcun tümünün ifasını talep edebilmesi için öncelikle bu hakkın sözleşmede düzenlenmiş olması gerekir.
Taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, satıcı veya sağlayıcı, kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak satıcı veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de kalan borcun en az onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksiti veya kalan borcun en az dörtte birini oluşturan bir taksiti ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir. Satıcı veya sağlayıcının bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur. Muaccel kılınan taksitlerin hesaplanmasında faiz, komisyon ve benzeri masraflar dikkate alınmaz. Örneğin asıl borcumuz 1.000 TL olsun, tüketicinin tüm borçlarının muacceliyet kesbetmesi için en az 100 TL değerinde 2 taksiti ardı artına ödememiş olması yahut toplam borcun ¼ yani 250 TL sini ödememiş olması gerektir.
Satıcı tarafından çekilecek ihtarname ödenmeyen taksitler ve bunların miktarı, muaccel hale gelecek henüz vadesi gelmemiş taksitlerin miktarı ve toplam borç miktarının gösterilmesi zorunludur. Uygulamada çekilen ihtarnamelerin çoğunlukla yasada aranan şekil şartlarını taşımadığı görülmektedir  
AV.RAHMİ ERTÜRK
İletişim: [email protected]