Kolcuoğlu  “Eylemli kutlama”
Önce İlke grup toplantısında konuşan Av. Kazım Kolcuoğlu 5 Nisan Avukatlar gününe boykot edilmesini eleştirerek eylemli kutlama önerdi. Kolcuoğlu “5 Nisan eğlence günü değildir, ülkemiz planlı bir saldırı altındadır. Biz bu saldırılara karşı pasif kalamayız, 5 Nisanı aktif olarak kutlamalıyız .” dedi.
Zaman Tünelinde yolculuk
Kolcuoğlu’nu dinlerken zaman tünelinde yolculuğa çıktım. Kolcuoğlu, Angola Bağımsızlık savaşının lideri Neto ile ilgili anılarını anlatırken ben bütün dünyada bağımsızlık savaşlarının ve devrim dalgalarının zirvede olduğu 60’lı yıllara doğru yolculuğa çıktım. Bugünün dünyasında hayal gibi olan, gerçekleşmesi imkânsız gibi görünen bu olgular o zaman elle tutulur somut gerçeklerdi. Fidel ve Ernesto Che Guevera’nın Küba’da, ABD’nin burnunun dibinde devrim yaptığı, Vietnam’da ABD’nin yenilgiyi kabul ederek geri çekildiği, ABD’nin Vietnam savaşı nedeni ile Paris’te Russel Mahkemesinde savaş suçlusu olarak yargılandığı günler…
Kolcuoğlu, Angola Bağımsızlık savaşının önderi Neto ile1969 yılında Belçika’da Dünya Gençlik Teşkilatı’nın kurultayında karşılaşıyor. Neto ve arkadaşlarının kurultayda açtığı pankarta şunlar yazılı:
Biz bağımsızlık savaşı veriyoruz, laf istemiyoruz,
Bize eski elbiselerinizi ve varsa silah verin…
Neto, Kolcuoğlu ile karşılaşmasında cebinden Atatürk’ün nutkunu çıkartıyor ve şöyle diyor:
“Biz dünyada ilk bağımsızlık savaşını veren Mustafa Kemal’in izinden gidiyoruz”…
O yıllarda Angola sömürgeci Portekiz’e karşı bağımsızlık savaşı veriyor. Portekiz gerillalara karşı NATO silahlarını kullanıyor, oysa Kuzey Atlantik Sözleşmesine göre NATO silahları saldırı amaçlı kullanılamaz. Bu konu NATO Bakanlar Kurulunda görüşülüyor, Bakanlar Kurulu Portekiz’in NATO silahlarını saldırı amaçlı kullandığı iddiasını ret ediyor. Bu kararda Dış İşleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’inde imzası vardır. Bu belge Kolcuoğlu’na veriliyor. Kolcuoğlu “ Ben Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı’nın başkanıydım. TMGT Dünya Gençlik Teşkilatı’nın üyesiydi. Ben bu kurultaya gelmek için pasaport başvurusu yaptığımda bana olmadık zorluklar çıkarılmıştı, şimdi anlıyorum bunun nedenini..” diyor. Bu kurultayda bu konunun gündeme geleceğini, Kolcuoğlu ile Neto’nun buluşacağını dış işleri biliyor. Kolcuoğlu Türkiye’ye döner dönmez bakanın karşısına çıkıyor ve bakana “ bu olayı basın açıklaması ile duyuracağım, olay çıkaracağız..” diyor.. İhsan Sabri Çağlayangil karar imza atmasını şöyle açıklıyor:
“Biz bağımsızlıklarını elde eden ülkelerde bir araştırma yaptık, bu araştırma elimizde.. Bu ülkelerin hepsinin ekonomileri bağımsızlıktan sonra kötüye gitmiş, biz bu nedenle, Angola halkının çıkarları için bu karara imza attık.” diyor.
Kolcuoğlu “ O zaman biz bağımsızlık savaşı vermekle hata yapmışız “ diyor.. Çağlayangil “ dalga geçiyorsunuz” diye cevaplıyor ve kızgınlıkla şöyle diyor:
“ Sizin yapacağınız açıklamalar hiçbir basın organı yer vermez..” diyor ve öyle de oluyor.
Kolcuoğlu 70 yıllardan 2000 li yıllara İstanbul Barosu Başkanı olduğu yıllara geliyor ve Irak’ın işgali sırasında Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) yaptıkları başvuruyu anlatıyor. İstanbul Barosu Irak işgali sırasında yüz binlerce sivilin, çocukların katledildiği, bunun bir insanlık suçu olduğu gerekçesi ile İnternational Criminal Court(ICC)’ye başvuruyor. ABD bu mahkemenin kuruluş sözleşmesinde taraf olmadığı için İngiltere’yi şikâyet ediyor ve ABD’yi de tanık gösteriyor. ICC İngiltere’nin Musul bölgesindeki haklarını korumak için bu harekete Musul ile sınırlı olarak katıldığı, bu bölgede sadece 12 kişinin öldüğünü ve bu sayıda sivilin ölümünün insanlık suçuna girmediği gerekçesi ile başvuruyu ret ediyor. ICC az kişinin öldürülmüş olmasını insanlık suçu olarak kabul etmiyor.
Kolcuoğlu “Önleyici saldırı teorisi” baba Bush’a aittir. Oğul Bush’ta bu teorinin takipçisi olmuştur. Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde savaş sadece meşru müdafaa durumunda haklı görülmüştür. Küresel güçler sözleşmenin bu temel ilkesini hiçe sayıyorlar, bunun yerine Bush’un “önleyici saldırı” teorisi uygulanıyor. Irak, Libya bu gerekçe ile işgal edildi. Küresel güçlerin, ABD’nin bu politikası Türkiye’de uygulanıyor. Gazeteciler, aydınlar, gençler sırf bu nedenle saldırı altındalar. Pankart açan, hükümeti protesto eden gençler gözaltına alınıyor, yayınlanmamış kitaplar toplatılıyor.. Bu duruma sessiz kalamayız..” diyor.


Av.Rahmi Ofluoğlu