Y.Turan ; Kulübünüzün kuruluşu ve çalışmaları hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

A.Saruhan: İstanbul Yelken Kulübü 2 Şubat 1952 günü Liman Lokantası'nda yapılan, deniz, yelken ve spora aşık 50 kişinin bir araya gelmesi ile kurulmuştur. Halen kamu yararına çalışan bir kulüp olarak faaliyet sürdürüyoruz. İstanbul Yelken kulübü, alan ve tesis olarak dünyada sayılı kulüplerden biridir. Avrupa da bile bizim sahip olduğumuz tesise sahip olan kulüp sayılıdır.

Sanıldığının aksine yelken sporu zengin sporu değildir. Bu nedenle halkı buraya getirmek amacındayız.  Geçen ay bir mali kongre yaparak, 12.000 TL olan giriş aidatını, kuruluşumuzun 60.yılına rastlaması dolayısıyla 6.000 TL’ye düşürdük.  Buradaki amacımız kulübe yeni bir jenerasyon kazandırmaktır. Çünkü yeni fikirlere ve yeni yüzlere ihtiyacımız var.  Şuan 2.000 üyemiz bulunuyor.  Bu sayı çoğaldıkça, işletme kazanç elde edecek ve böylece yelken sporuna kaynak aktarma olanağına kavuşacağız. Bunu başardığımızda, yelken sporundan haberi olmayan, bu sporu yapabileceklerini hayal bile edemeyen ve ne yazık ki bugüne kadar yelken dünyası tarafından da keşfedilmemiş olan çocukları yelken sporuna kazandırmış olacağız.  

 

Y.Turan ; Yelken sporunun Türkiye’deki durumu hakkında biraz bilgi verir misiniz?

A.Saruhan: Bugün Türkiye’de spor denince ilk akla gelen futboldur. Bunun yanı sıra, son yıllarda uluslararası başarılar dolayısı ile biraz basketbol ilgi görmektedir. Ne yazık ki ATA sporu güreş bile ülkemizde artık yeterli ilgiyi çekememektedir.  Bu nedenle, gençlerimizi yalnızca futbolun arkasına takılmaktan kurtarıp diğer spor dallarına yönelmelerini sağlamalıyız.  Bunun için özendirici bazı çalışmalar yapmak gerek. Seneler önce TRT’de bir Beyaz Gölge diye bir dizi yayınlanmıştı.  Bu dizi Türkiye’de basketbolun bu aşamaya gelmesini sağlayan ilk kıvılcımdır.

Bugün Türkiye’de, kulübümüz dışında Fenerbahçe, Galatasaray, Kalamış, Marmara Yelken kulüpleri başta olmak üzere tahminen yüzün üzerinde yelken kulübü bulunmaktadır. Buna rağmen yelken sporu yeterince bilinmemekte ve ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen, neredeyse her mevsim yelken sporu yapmak mümkünken yelken sporu yapılmamaktadır.

Ne yazık ki devlet ve medya bu spora yeterli ilgi ve desteği vermemektedir. Örneğin;  1992 Barcelona Olimpiyatları sırasında Fin sınıfındaki yarışları TRT’den izlemekteyken, yarış bitiminde en önde Türk Bayrağı taşıyan bir yelken görünce, yarışları anlatan TRT spikeri şaşkınlıkla “Aaa Türk birinci oldu.” diye bir cümle kullandı. Zor bir sınıf ve yarış olmasına rağmen, ülkemiz böyle bir şaşkınlık ifadesini hak etmiyordu.

Bütün olumsuzluklara rağmen sevinerek belirtmek gerekir ki; Türkiye Olimpiyatlara kota alma sorununu artık aşmıştır. Şimdi artık önemli olan Olimpiyatlarda derece alabilmektir.

 

Y.Turan ; Kulübünüzün sportif çalışmaları ve başarılarından söz eder misiniz?

A.Saruhan: İlk olarak gururla ifade etmeliyim ki; Türkiye’den 5 sporcu 2012 Londra Olimpiyatları için kota almış bulunuyor. Bu sporcuların 2’si bizim kulübümüzün sporcusudur. Hedefimiz, kulübümüzü bu anlamda başarılı bir müessese haline getirmek, büyütmek ve yelkene yatırım yapmaktır.  2012 Londra Olimpiyatları için bütün dünyada işlemler tamamlanmıştır.  Bir sonraki hedefimiz 2016 Olimpiyatlarında derece alacak sporcular yetiştirmektir. Bilindiği gibi; Olimpiyatlarda ilk 3 dereceye madalya, ilk 8 dereceye diploma verilmektedir. Bizim iki sporcumuzun diploması vardır. Olimpiyatlarda ilk 8’e girmek büyük başarıdır.

Kulüp olarak sporculara olanaklarımız ölçüsünde destek olmaya çalışıyoruz. Örneğin, kulübümüzde yelken kursuna katılabilmek için üyelik şart değil, dileyen üye olmadan da sadece yelken kursuna katılabilir.

Bizim yanı başımızda iki kulüp var ve başka bölgeler de belki bizim aldığımız fiyattan daha düşük ücretle kayıt yapabilen kulüpler bulunmaktadır. Ancak bizim amacımız sadece kayıt yaparak burayı doldurmak ve eğitimden para kazanmak değildir. Biz kapasitemiz kadar öğrenci alıyoruz ve dur demesini biliyoruz. Kapasitemiz dolduğunda ikinci dönem kayıtlarımızı bekliyoruz. Bir yaz sezonunda 3 dönem kayıt yapıyoruz. Sonra bu 3 dönemde seçtiğimiz çocukları okullar başladığında 9 aylık bir kış kursuna alıyoruz. Bu gruplarda C takımı B1 ve B2 takımı ve sonrasında da en iyi takım olan A takımı diye sporcuları sınıflandırmaya tabi tutuyoruz. Kısaca alttan yukarı sürekli takviye yapıyoruz.

Y.Turan ; Yelkeni diğer sporlardan ayıran özellik nedir?

A.Saruhan: Yelken sporu kadar kişilik geliştiren başka bir spor dalı yoktur. Çünkü 7 yaşında bir çocuk ilk olarak teknesini tanır ve düğüm atmayı öğrenir. Daha sonra eğitim alarak denize çıkar ve denizde rüzgârı kullanarak denizle ve rakipleri ile mücadele etmesini öğrenir. Belirli bir rotayı izleyerek hedefe varmayı ve bu disiplin içinde davranmayı öğrenir.  Bu kadar kapsamlı ve çok yönlü başka bir spor disiplini bulunmamaktadır. Sporcu belli bir yaştan sonra da takım ruhunu kazanarak birlikte mücadele etmeyi öğrenir. Ayrıca bu sporun yapıldığı alanın deniz olması dikkate alındığında, salon ya da saha gibi dezavantajları bulunmamaktadır. Yelken, sağlık için harika bir spordur.

Y.Turan ; Yelken Kulübü olarak üyelerinize ne tür hizmetler veriyorsunuz?

A.Saruhan: Kulübümüzde spor salonumuz, yüzme havuzumuz ve saunamız vardır. Denize girilebilen bir plajımız var. Bir aileden bir kişi üye olduğunda, eşi ve çocukları da tüm hizmetlerden yararlanabiliyor. Üyelerimiz yelken sporundan da çok az bir ekstra ücret ödeyerek faydalanabiliyorlar. Yelken yarışlarını ücretsiz izleyebiliyorlar. Üyelerimizin 18-25 yaş arası çocukları üye olmak istediğinde üyelik bedelinin %25 i alınırken, 26-30 yaş arası üye çocuklarından bedelin  %50’si alınıyor. 

Burası çok seçkin bir yer. Üyeler, sabah saat 8 den akşam 12 ye kadar tesisten faydalanabiliyorlar. Ayrıca, restorandan da indirimli şekilde faydalanabiliyorlar. Tesisimiz halka da açık bir tesis ancak hesap geldiğinde üye ile üye olmayan arasında büyük bir fark ortaya çıkıyor. Üye olan kişi üye kartıyla beraber misafirlerini de aynı şekilde indirimli olarak ağırlayabiliyor. Genellikle meslek gruplarından üyeliklerimiz olduğunda üyeler gerek müşterilerini gerek müvekkillerini gerekse mükelleflerini bu tesiste ağırlayabiliyorlar.

Tüm bunlara ilaveten,  üyelere düğün, nişan, toplantı gibi organizasyon hizmetleri sunuyoruz.  Deniz kenarındaki balıkçı lokantamız her akşam doluyor. Bu nedenle rezervasyon gerekmektedir. Aksi halde yer bulmak çok zor…

Y.Turan ; Yelken sporunun gelişmesi için neler yapılmalı?

A.Saruhan: Bu işin temeli sponsorluktur. Ancak sponsorlar, seyircisi olmayan bir spora yatırım yapmıyorlar. Bu nedenle medya da bu spora ilgi göstermiyor. Bu sporu yaygınlaştırmanın yolu devletin amatör sporlara el uzatmasından geçiyor. Medyanın da buna katkı vermesi gerekmektedir.

Ancak devlet destek olması gerekirken engel oluyor. Söz gelimi;  Defterdarlık bize ecri misil yani kira tahakkuk ettiriyor. Burayı ticari bir kuruluşmuş gibi değerlendirerek yüksek bedeller talep ediyor ve biz bunları ödemek zorunda kalıyoruz. Oysa kamuya yararlı bir dernek olarak, bu sporu geliştirmek için var gücüyle çalışmakta olan bizim gibi kuruluşlara destek olmak lazım.

Y.Turan ; Başka eklemek istedikleriniz?

A.Saruhan: Benim başkan olarak amacım; Kulübün mali gücünü arttırmak, disiplin ve düzeni sağlamak, kalıcı bir sistem kurmak ve kulübü amatör bir dernek olmaktan çıkarıp başarılı bir müessese haline getirmektir. Kulüp olarak bunu başardığımızda Yelken sporuna da gerekli katkı ve yatırımı yapma olanaklarını elde etmiş olacağız. Üyelerimizin desteğini ve yeni üye katılımlarını bekliyoruz.

Röportaj / Adaletbiz, Yeşim TURAN

İstanbul Yelken Kulübü İletişim Adresleri

Kulüp Adresi : Fenerbahçe Burnu

Telefon - 1 : 0216 336 06 33
Telefon - 2 : 0216 336 93 72
Faks : 0216 346 27 37
Web : www.istanbulyelken.org.tr
Yelken Okulu [email protected]
IYK [email protected]
Başkanlık [email protected]
Komodorluk [email protected]
Sekreterlik [email protected]
Spor Direktörü [email protected]
Basın Yayın [email protected]