Ülkemizde mali müşavirlik mesleğini icra eden yaklaşık 90 bin meslek mensubu bulunmaktadır. Bursa’da ise yaklaşık 5 bin meslek mensubu bulunmaktadır.

Ülkemizde vatandaşların devletle en ufak bir işi olduğunda kapısı ilk çalınan mali müşavirlerdir. Mesleki açıdan iş yükünün tartışmasız en fazla olduğu meslek olan mali müşavirlik mesleği son dönemde gençler tarafından da en çok tercih edilen mesleklerden biridir. Mesleğin saygınlığı hiç şüphe yok ki gençleri cezbetmektedir. Fakat gençleri bazı konularda uyarmadan edemeyeceğim, mesleğe başladıktan sonra ben bunları bilseydim bu mesleği tercih etmezdim dememeniz için sizleri ağabeyiniz olarak uyarmak ve gerçekleri işin başındayken bilmenizi istiyorum.

Ülkemizde her geçen gün yeni yasalar çıkmakta, genelgeler, yönetmelikler değişmektedir. Son dönemlerin modası torba yasaları ise bilmeyen duymayan kalmamıştır. Peki, bu kadar çok yasa değişikliğinin olduğu bir ülkede mali müşavirlerin her şeyi bilmesi mümkün müdür? Anlaşılması güç yasaları bilmek, yorumlamak ve uygulamak her babayiğidin harcı değildir tabii. Fakat toplumda mali müşavirleri halkımız öyle bir yere koymuştur ki her şeyi bilmesi gerekiyor. İyi güzel de mali müşavirler de bir insan, onların da ailesi, çocukları var. Hayatının her gününü, hatta her saatini kanunları okuyup yorum yaparak geçiremez.

Hadi okudu yorumladı diyelim, karşılığı ne olacaktır? Ülkemizde ne iş yaptığı belli olmayan sözde internet fenomenlerinin günlük 20 bin TL kazandığı, sözde sanatçıların aylık milyonlar kazandığı bir ülkede, gecesini gündüzünü halkına ve devletine yararlı olmak için çalışarak okuyarak araştırarak geçiren mali müşavirler ise yaptığı işin karşılığını alabiliyor mu?

Ülkemizin en büyük sorunu belki de okuyan araştıran bilen insanların değil de hiçbir iş yapmadan kolay para kazanan insanların gençlere örnek olmasıdır. Tüm zorluklara rağmen kolay para kazanmayı değil de zorluklarla mücadele ederek geçimini sağlayacak kadar para kazanmak için mali müşavirlik mesleğini tercih edecek gençlerin bilmesi gerekenler sadece bunlar da değildir:
 

*En az 4 yıl belli bölümlerde üniversite okuyup,

*3 yıl staj yapıp,

*Türkiye’de eşi benzeri olmayan zor sınavlara girip mali müşavirlik ruhsatını alan meslek mensuplarının daha sonra,

*Bağımsız çalışacaksa ofis açıp mükellef temin etmeleri,

*Mükelleflerin işlerini hatasız takip etmeleri,

*Yaptıkları iş karşılığında alacağı ücreti kazanabilmek için büyük bir mücadeleye girmesi gerektiğini,

*Kazandığı paranın büyük bir kısmını vergi olarak vermesi gerektiğini,

*Kendinden ve ailesinden ödün vererek gece gündüz çalışma karşılığında yaptığı işi beğenmeyen SGK ve vergi denetmenlerinin, mükelleflerini kendisi yönünde sürekli kötülediğinde sinirlerini bozmaması gerektiğini bilmesi gerekiyor.

*Hatta her ay mükelleflerinin beyannameleri hazırlanırken en yakın eşi dostu akrabasının düğün dernek ya da cenazesine bile katılma imkanının olamayacağını göze alarak bu işe girmesi gerekmektedir.
 

Mali müşavirlerin özverili çalışmaları sonrasında kendilerinin ödüllendirilmesi beklenirken son dönemde kendilerine verilen haklar dahi ellerinden alınıyor, yaptıkları iş karşılığında alacakları ücretlerin düşürülmesi, ücretlerini tahsil edememeleri, mali tatilin tam olarak uygulanmaması hatta mali tatil sonrasında beyanname verilecek sürenin kısıtlanması, mükelleflerinin vergi ve SGK konularında yapmış olduğu hatalardan dolayı mali müşavirleri bu işlerle ilişkilendirmek son derece yanlıştır. Ücretini alamadığı iş için yüksek oranda KDV ve vergi yüküyle karşıya karşıya kalmaları hatta mükellefinin yanında çalışan işçisini sigortalı dahi yapmamasından mali müşavirleri sorumlu tutmak son derece yanlıştır. Mali müşavirlerin her türlü konuda üvey evlat muamelesi görmesi, kendi üst birliklerinin kendilerini yeterince koruyamamaları, siyasilerin ve hükümetin sorunları görmezden gelmesi bu büyük meslek örgütüne yapılan en büyük HAKSIZLIKTIR.

Özgür ERDURSUN