T.C.

 

YARGITAY

 

21. HUKUK DAİRESİ

 

E. 2009/7189

 

K. 2010/5122

 

T. 3.5.2010

 

• SİGORTALILIK BAŞLANGIÇ TARİHİNİN TESPİTİ ( Yurtdışı Çalışmaya Başladığı Tarihin Tespiti - 3201 S. Yasa Kapsamında Kuruma Borçlanmanın Yapıldığı Tarihte Yürürlükte Bulunan 506 S. Yasa'nın 60/A-B Md.sine Göre Değerlendirilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

 

• YURTDIŞI ÇALIŞMAYA BAŞLADIĞI TARİHİN TESPİTİ ( Davacının Yaşlılık Aylığı Bağlanma Koşullarının 3201 S. Yasa Kapsamında Kuruma Borçlanmanın Yapıldığı Tarihte Yürürlükte Bulunan 506 S. Yasa'nın 60/A-B Md.sine Göre Değerlendirilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

 

• YAŞLILIK AYLIĞI BAĞLAMA KOŞULLARI ( 3201 S. Yasa Kapsamında Kuruma Borçlanmanın Yapıldığı Tarihte Yürürlükte Bulunan 506 S. Yasa'nın 60/A-B Md.sine Göre Değerlendirilerek Karar Verilmesi Gerektiği )

 

506/m.60/A-b,Geç.81

 

ÖZET : Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin yurtdışı çalışmaya başladığı tarihin tespiti ile yaşlılık aylığı ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davacının yaşlılık aylığı bağlanma koşullarının 3201 sayılı Yasa kapsamında Kuruma borçlanmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 60/A-b maddesine göre değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

 

DAVA : Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin yurtdışı çalışmaya başladığı tarih olan 15.09.1981 olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

 

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

 

Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Sultan Namazcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

 

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurumun davacının sigortalılık başlangıç tarihinin yurt dışında çalışmaya başladığı tarih olan 15.09.1981 olduğunun tesbitine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddine.

 

2-Dava, davacının yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir.

 

Mahkemece, davacının 01.09.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitine karar verilmiş ise de varılan bu sonuç doğru değildir.

 

Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15.09.1981 olduğu ve tahsis talep tarihi olan 22.08.2008 tarihi itibari ile 3201 sayılı Yasa kapsamında Almanya'da geçen 15.09.1981 - 13.05.2001 tarihleri arasında 7078 gün çalışmasını borçlanmak için Kuruma başvurduğu, borçlanma bedelini ödediği, 26 yıl 11ay 7 gün sigortalılık süresi ve 7078 gün prim ödemesi bulunduğu konusunda ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık, davacının yaşlılık aylığı şartlarının yurt dışı borçlanmasını yaptığı tarih olan 31.07.2006 tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa'nın 60/A-b maddesi uyarınca mı, yoksa 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Yasa'nın 17. maddesi ile 506 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 81. madde hükümlerine göre mi belirleneceği noktasında toplanmaktadır.

 

506 sayılı Yasa'nın geçici 81. maddesi ( A ) bendinde, bu Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihten önceki yürürlükte bulunan hükümlere göre yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olanlar ile sigortalılık süresi 18 yıl ve daha fazla olan kadınlar ve sigortalılık süresi 23 yıl ve daha fazla olan erkekler hakkında, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan hükümler uygulanacağını kabul etmiş ve aynı maddenin devamındaki bentlerde de kademeli olarak yaşlılık aylığı koşulları sıralanmıştır. Yurt dışı hizmet borçlanmasının yapıldığı 31.07.2006 tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 60/A-b maddesi ile ise sigortalının yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün prim ödemesi gerektiğini kabul etmiştir. Somut olayda davacı, 3201 sayılı Yasa kapsamında Almanya'da geçen 15.09.1981 -13.05.2001tarihleri arasındaki çalışmalarını borçlanarak, borçlanma bedelini 31.07.2006 tarihinde ödemiştir. 4447 sayılı Yasa'nın 17. maddesi ile 506 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 81. maddesinin yürürlüğe girdiği 08.09.1999 tarihinde Türkiye'de Sosyal Sigortalar Kapsamında sigortalı olarak çalışması bulunmadığı gibi, 3201 sayılı Yasa kapsamında yapılmış bir borçlanma da bulunmamaktadır.

 

Bu durumda, davacının yaşlılık aylığı bağlanma koşullarının 3201 sayılı Yasa kapsamında Kuruma borçlanmanın yapıldığı 31.07.2006 tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa'nın 60/A-b maddesine göre değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.07.2009 gün ve E:2009/21-309, K:2009/322 sayılı kararı da bu doğrultudadır.

 

O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

 

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.05.2010 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

 

KARŞI OY :

 

23.05.2003 tarihinden sonra yurtdışı hizmetlerinin borçlanma tutarını ödeyenler bakımından yurtdışındaki sigortalılık başlangıcı 21. Hukuk Dairesinin çoğunluk görüşüne göre; yaşlılık aylıklarının bağlanacağı tarihin tesbitinde sigortalılık başlangıcı kabul edilse de, 506 sayılı Yasanın geçici 81 maddesinin ( B ) bendindeki kademeli geçiş sisteminin uygulanması söz konusu olmayacak, 506 sayılı Yasanın değişik 60. maddesi hükmüne göre, " Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7000 gün veya Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün, Malüllük, yaşlılık, ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları" koşulu aranacaktır

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.11.1999 gün ve 1999-10/654E, 1999/899 Karar sayılı kararı, aynı şekilde 23.01.2001 gün ve 2001/10-232 Esas, 2001/272 sayılı Kararı, ilk defa Almanya'da sigortalı bir işte çalışmaya başlayan ve 3201 sayılı Yasaya göre borçlanan Türk vatandaşının, 506 sayılı Yasaya göre; sigortalılık başlangıcının Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince Almanya'da ilk defa sosyal sigortaya girdiği tarih olduğu yönündedir

 

23.05.2002 tarihinden önce 3201 sayılı Yasaya göre borçlanarak primini ödeyenler, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı üzerine 4759 sayılı yasa ile geçici 81. maddeye eklenen ( B ) bendinin açık hükmü gereğince bu tarih itibarıyla elde ettikleri prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık başlangıcına göre kademeli sistemdeki durumlarına göre yaşlılık aylığına hak kazanacaklardır.

 

Çoğunluk görüşünden anlaşılacağı üzere, 23.05.2002 tarihinden sonra borçlananlar yönünden yurtdışındaki sigortalılık başlangıcı sigortalılık süresine esas sigortalılık başlangıcı kabul edilmesine karşın, 23.05.2002 tarihinde henüz borçlanma bedeli ödenmediğinden, başka bir anlatımla, bu tarih itibarıyla prim ödeme gün sayısı bulunmadığından hareketle Geçici 81. maddenin uygulanamayacağı kabul edilmektedir.

 

Bu uygulamanın sonucunda, özetle; 3201 sayılı Yasaya göre 23.05.2002 tarihinden sonra borçlanma bedelini ödeyenlerden kadınların 58 erkeklerin ise 60 yaşından önce yaşlılık aylığı almaları imkânsız hale gelmektedir.

 

Uyuşmazlığın çözümü; 506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddesinin ( B ) bendinde yer alan sürenin "sigortalılık süresi"mi? Prim ödeme gün sayısı mı? olduğu noktasında toplanmaktadır. Gerek 4447 sayılı Yasa ile ve gerekse Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 4759 sayılı Yasa ile getirilen ( B ) bendinde açıkça "sigortalılık süresi"nden sözedilmektedir.

 

"Sigortalılık süresi" uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin bir kavram olup sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak ilk defa çalışılmaya başlanılan "sigortalılık başlangıç" tarihi ile yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunulan veya ölüm sigortası bakımından sigortalının ölüm tarihine kadar geçen zaman dilimidir.

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun sözü edilen kararında, Almanya'da çalışarak borçlanan Türk Vatandaşları yönünden Sosyal Güvenlik Sözleşmesi gereğince Almanya'daki ilk sigortalılık tarihi sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmektedir.Bu durumda Almanya' dan gelerek borçlananlar için sigortalılık süresi bu tarihten başlar.Geçici 81. maddenin ( B ) bendinin uygulanmasının söz konusu olduğu durumlarda, aksinin uygulandığı açıklanmışsa da Hukuk Genel Kurulu Kararı "sigortalılık süresini" değil "prim ödeme gün sayısını" esas almış olmaktadır. Keza 21. Hukuk Dairesinin kararlarında da açıkça Almanya'daki sigortalılık başlangıcı kabul edilmesine karşın Geçici 81. maddenin ( B ) bendi uygulanmamaktadır.

 

Sigortalılık başlangıcı yönünden, bulundukları ülke ile yapılan Sosyal Güvenlik Sözleşmelerinde açık hüküm bulunmayan veya hiç sözleşme yapılmayan ülkelerde bulunanların durumu ise 3201 sayılı Yasa hükümlerine göre değerlendirilecektir.

 

Sosyal güvenlik sözleşmelerinde özel hüküm bulunmayan veya sözleşme imzalanmayan ülkelerdeki çalışmalarını borçlananlar yönünden sigortalılık başlangıcının ve dolayısıyla sigortalılık süresinin nasıl hesaplanacağı 3201 sayılı Yasa'nın 5. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede, Borçlanma konusu hizmetlerinden sonra Türkiye'de tescili bulunan sigortalılara yönünden sigortalılık başlangıcı tescil tarihinden itibaren borçlanılan süre kadar geriye gidilerek bulunacak, hiç tescili olmayanlar için de borcun tamamen ödendiği tarihten borçlanma süresi kadar geriye gidilerek bulunacaktır.

 

Türkiye' de sigortalı olarak tescili bulunanlar Geçici 81. maddenin ( B ) bendinden yararlanırken tescili bulunmayanların yararlanamaması bir eşitsizliğe yol açmaktadır.

 

Sonuç olarak; 3201 sayılı Yasa'ya göre sonradan borçlananların, 506 sayılı Yasanın Geçici 81. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihte hiç hizmetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle 81/B maddesinin uygulanmaması, 3201 sayılı Yasa'nın 5. maddesinde açıkça yazılı olan haklarının ortadan kaldırılmasına yol açmaktadır.

 

Yukarıdaki gerekçelerle, hükmün onanması görüşünde olduğumdan Sayın Çoğunluk görüşüne katılamıyorum.

 

Muhalif Üye

 

Mesut Balcı