Bilindiği gibi SGK dan kaynaklanan ve adli yargıda (sosyal güvenlik mahkemelerinde) görülen davalardan yalnızca kurum prim alacaklarına ilişkin davalar ilgili şubenin yetkili mahkemesinde , diğerlerinin tamamı kurum merkezinin bulunduğu Ankara’da açılabiliyordu.   

    Sigortalı ve hak sahiplerinin davalarını son çalışma yerlerinde açabileceklerine dair Yargıtay uygulamaları ile de sigortalıları kolaylık sağlanmış örneğin Sinop’taki çalışmasında sonra İzmir sigortalısı olan kişi Sinop’tan doğan ihtilafını İzmir Mahkemelerine taşıyabiliyordu. 

   Tabi bu uygulamaların tamamında SGK nın davalı olduğu mahkeme yetkinin yani hangi yer mahkemesini yetkili olduğunun buna göre belirlenmesi gerektiği esasından hareket edilmekteydi. 

   6552 sayılı Torba Kanun ile gelen değişiklikle 64.maddesi ile İş Mahkemeleri (5521) kanununa iki ayrı fıkra eklenmiştir. Eklenen son fıkrada hizmet tespit davalarında SGK’nın davalı değilde fer’i müdahil (kendisine haber verilen) olacağı, fer’i müdahil olarak ta temyiz yetkisinin bulunduğu düzenlenmişti. 

  Usul Hukukumuzda davaya müdahalede iki esas vardır. Bunlardan ilki asli müdahale, diğeri ise Fer’i müdahaledir. Aralarındaki fark asli müdahil davalı gibidir. Fer’i müdahilin aydınlatıcı beyan sunma dışında bir yetkisi yoktur. Aslında SGK’ya asli müdahilin sahip olduğu temyiz yetkisi verildi. Ancak adına Fer’i müdahil dendi. 

  Tabi olay kanun değişikliği olarak kalmadı, Halen bu kuralın Anayasa’ya aykırılığı ileri sürülmüş ve iptal tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. İptal edilmesi halinde eski uygulamaya dönülecektir. 

   Kuralın Anayasa Mahkemesinde İptal edilmemesi halinde ise artık bazı uygulamalar yetki bakımından değişmiştir.

  Buna göre;

  1-SGK artık hizmet tespit davasının davalısı değildir.

  2-Davada hasım olarak gösterilmeyecektir.

  3- Davada olsa olsa fer’i müdahil olarak gösterilir.

  4- Davada hasım gösterilmemesinin en önemli sonucu örneğin İstanbul sigortalısı için  Ankara’da dava açılaması,    İstanbul’un Kartal  sigortalısı için Çağlayan’da dava  açılamaması, sigortalının bulunduğu yerde dava açılamaması dava açılacak yerin  davanın yetkilisi işverenin ikametgahı veya işin yapıldığı yer olması anlamına gelecektir.

 5- Davada SGK ya verilen temyiz yetkisi aslında asli müdahale olduğundan, yani temyiz  yetkisi taşıyan bir yetki verildiğinden, kanunun fer’i müdahil denmesine bakılmaksızın   eski sisteme devam edilebilecektir. Bu husus uygulamada tartışılmaktadır. Gelişmenin sigortalı aleyhine olması hali düşük bir ihtimal dahi olsa, gecikmesinde zarar olan işlerde       yeni kurala göre duraksama olmayan yerde dava açılmalıdır.

  6-İhtilafın sonunda yetkide eski sistemin korunması da mümkündür.

  7- Anayasa Mahkemesince iptal halinde zaten sorun kalmayacaktır.  

  8- İhtilafın Sebebinin  SGK’dan kaynaklanması halinde örneğin hizmetin iptal edilmiş  olması halinde SGK davalı kalmaya devam edecektir. 


Ali Tezel