Savrulan bakışların arasında dolaşmak ilk defa değildi, sana sorulan soruları daha önce de duymuştun, yeniden sessizce cevaplamak ne kadar uzaktı hayatından, gittiğinde, gidildiğinde, dönülmediğinde, dönmediğinde, tedirgin ettiğin hayatların sitemini yüklenmek, aşktan uzak sadece bildiğin  nefesi yaşamak  ve unutmamak…

Kimlik siyasidir…

Yarılıp kızıldeniz tutsaklık aktığında, ilahi söyleyen neferlerin  yürüyüşleri ıssızlıktan bereketli tarlalara doğru gidiyordu…

Yürümek ölmek gibiydi…

Kimliğin siyasi idi…

Hayatı şiirleştirmek zordu, kalacağın sokak her zamanki gibi kuşatma altındaydı, dostluğu yeniden bileklerine kadar sıvayıp, kutsal iyimserliğin ile kaçıncı sürgünden dönmeye çalışırken yeniden bakışlar savrulmaya başlamıştı.

Gelen yoktu, yine gittin, siyaset eski düştü, düşmekti de, dostlarınla birlikte  düşmedin mi arka arkaya…

Kimliğin siyasi idi…

Yaralanmayacak kadar güçlü olanlara övgünü son bir kez  yeniledin. Bitmez sezgilerinle nefesine doğru yürürken sokaklardaki kuşatma kalkıyordu.

Ama kimliğin siyasi idi…

Bıraktın.

Vazgeçmedin…