Festival bu sene de önceki yıllarda olduğu gibi kurmaca, belgesel, animasyon ve senaryo dallarında yarışma düzenliyor. Ayrıca çeşitli konularda toplantılar, forumlar ve seminerler de programda yer alıyor. Festival altı bölümden oluşuyor. İlki, Latin Amerika ve Karayipler’de son dönemde üretilen, belgesel, kurmaca, animasyon filmlerin, yayımlanmamış posterlerin ve senaryoların yarıştığı resmi yarışma bölümü. Yarışma bölümünde büyük ödül “Karayip Mercanı” sahibini buluyor. Geçen sene büyük ödülün sahibi, yönetmenliğini Luis Estrada’nın yaptığı, Meksika yapımı “Cehennem” isimli film olmuştu.

İkinci bölüm “Amerika Perspektifi” adını taşıyor ve bu bölümde Amerika kıtasında çekilen filmlerin gösterimi yapılıyor. Bu bölümde Küba’nın yanı sıra, Uruguay, Meksika, Şili, Arjantin, Brezilya, Ekvador, Kosta Rika, Kolombiya, Paraguay, Dominik Cumhuriyeti, Venezuela’dan filmler yer alıyor. Bu bölümde Küba yapımı “Ana’nın Filmi”, Brezilya yapımı “Bugün”, Ekvador – Kolombiya ortak yapımı “Balıkçı”, Şili yapımı “Hayır” öne çıkan uzun metraj filmler. Şili yapımı olan “Hayır” Şili’de 1988 yılında, Pinochet döneminin devamı için yapılan referandum öncesinde Pinochet’ye karşı “hayır” oyunun örgütlenmesi sürecini anlatıyor. Film bu yıl ülkemizde Altın Portakal Film Festivali ve Gezici Festival kapsamında gösterildi. Ayrıca belgesel film bölümünde Arjantin yapımı “Öğretmen Okulu”, Küba yapımı “Kesinlik” öne çıkıyor.

Ayrıca, diğer coğrafyaların ulusal sinema ve belgesellerinin yer aldığı bir bölüm, her yaştan çocuklar için üretilmiş filmlerin ve ilgili bir forumun yer aldığı bir bölüm, yapım sonrası sürecin ve film dağıtımının sorunlarına odaklanan ve yarışma içeren bir bölüm ve son olarak film yapımcılarına adanan forum, seminer ve teorik tartışmaların yer aldığı bir bölüm yer alıyor. Festivalde “diğer ulusal sinemalar” başlığında geçen sene Türkiye’den Semih Kaplanoğlu’nun yönettiği “Yumurta”, “Süt”, “Bal” filmleri yer almıştı.

Festival içeriğiyle diğer film festivallerinden ayrılıyor. İlk önemli fark, teorik tartışmalara festivalde önemli bir yer ayrılması ve diğer ülkelerden gelen sinemacılara çok zengin, derinlikli bir tartışma ortamı sunulması. İkinci önemli fark, festivalin kendi coğrafyasına olduğu kadar dünya sinemasına da özenle yaklaşıyor olması, değişik coğrafyaların sinemalarına mutlaka yer vermeye çalışması. Latin Amerika ve Karayipler kültürünün yaşatılması, zenginleştirilmesi ve sinema alanında dayanışmanın önemini göstermesi bakımından da festival ayrı bir öneme sahip. Ülkemizdeki festivaller başta olmak, gösteriş ve sansasyonlarla anılan, tartışma kültürünün ve zemininin olmadığı festivaller düşünüldüğünde fark daha iyi anlaşılıyor. Havana Yeni Latin Amerika Sineması Film Festivali 14 Aralık’ta sona erecek.

Hakan BULUT