Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez ülkelerine yaptığı kritik ziyaret dönüşü uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Varlık Fonu'yla dolarda düşüş yaşandığını belirterek, dolar kuru için "3,50'nin altına iner" öngörüsünde bulundu.

Türkiye'de ilk kez kurulan Varlık Fonu ve döviz kurları hakkında açıklama yapan Erdoğan, Varlık Fonu'nun kurulduğu andan itibaren doların düşüşe geçtiğine dikkat çekti. Ancak yapılan açıklamanın petro-dolar zengini körfez ülkelerinden dönerken yapılması kafaları karıştırdı. Erdoğan'ın dolar düşüşünü "Varlık Fonu"na bağlaması ise iktisadi olarak üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.

Her piyasa gibi döviz piyasası da arz ve talep kuralına göre işliyor. Yani döviz arzı artmadıkça kurların aşağıya gelmesi sadece haberlerle olacak iş değil. Varlık Fonu uhdesinde bulunan ekonomik değerlerin tamamının satılıp nakde dönüşüp piyasaya girmediğini biliyoruz. Varlık Fonu içindeki bankalar, şirketler, araziler dolar yükselirken de vardı, dolar düşerken de aynen yerlerinde duruyorlardı. Piyasada dolar satış seferberliğinin  kuru düşüren etmenlerden biri olduğunu biliyoruz. Ancak dolar kurunu düşüren büyük para girişi nereden olmuş ya da olacaktır? Erdoğan kurda nokta atışı yapacak şekilde nasıl böyle emin konuşabilir? Bütün bunlar iktisatçıların ve siyasetçilerin önümüzdeki günlerde tartışacağı konular olacak.

Erdoğan'ın yaptığı açıklamalarda Türkiye'ye girişler sürecek demesi acaba körfezden gelecek dolarların haberi olabilir mi? Bunu önümüzdeki günlerde kurlardan anlayacağız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar ise başlıklar halinde şu şekilde oldu:

HANİ ÇÖKÜYORDU TÜRKİYE EKONOMİSİ?

Hani çöküyordu Türkiye ekonomisi? İhaleyi 2 Koreli, 2 Türk firmadan oluşan konsorsiyum kazandı. Bedeli yaklaşık 12 milyar dolar. 16 küsur yıl burayı çalıştıracaklar. Ondan sonra? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne verecekler. Ekonomi çöküşte olsa, o ülkede kimse böyle bir yatırım yapmaz. Niye? 18 Mart Köprüsü'nün ihalesini yaptık. Şirketlerin, konsorsiyumların teklif için birbirleriyle yarıştıklarına şahit olduk. Boğaz'ın altından 3 katlı tünelle ilgili hazırlıklar da sürüyor. Daha şimdiden "İhaleye girmeye hazırız" diyenleri görüyoruz. Keza Kanal İstanbul için de Türk firmaları, Japonlar, Koreliler vesaire "Biz varız" diyor. Ekonomisi çökmüş olan bir ülkede, BOT veya PPP sistemiyle bu tür yatırımları yapamazsınız. Biz güvenli bir limanız, bu insanlar da gelip ülkemizde yatırımlar yapıyor.
Aydınlık