Soylu, Efkan Ala’nın istifasından sonra İçişleri Bakanlığı’na atandı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Beştepe'de bir görüşme yapan Başbakan Binali Yıldırım, yaptığı açıklamada Efkan Ala'nın İçişleri Bakanlığı görevini bıraktığını ve yerine de Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Süleyman Soylu'nun getirildiğini söyledi.

Süleyman Soylu kimdir?

1969 İstanbul doğumlu olan Süleyman Soylu, ilk ve ortaöğrenimini İstanbul Gaziosmanpaşa´da tamamladı. Lise eğitimini Plevne Lisesi´nde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu. Meslek kariyerine ilk olarak 1990 yılında İMKB yani İstanbul Menkul Kıymetler Borsası aracı kurumlarında başladı. 1989′da okul arkadaşlarıyla ortaklaşa kurduğu bir şirketle ticaret hayatına atılan Süleyman Soylu, 1995 yılında kendi kurduğu şirketiyle siyasi hayatının yanı sıra halen ticari hayatını da sürdürmektedir.

Aslen Trabzonlu bir ailenin çocuğu olan Süleyman Soylu, ilk ve ortaöğrenimini İstanbul´da tamamladı. Lise eğitimini Plevne Lisesi´nde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdi. Meslek kariyerine ilk olarak 1990 yılında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası aracı kurumlarında başladı. 1989’da okul arkadaşlarıyla ortaklaşa kurduğu bir şirketle ticaret hayatına atılan Süleyman Soylu, 1995 yılında kendi kurduğu şirketiyle siyasi hayatının yanı sıra halen ticari hayatını da sürdürmektedir.

Demokrat Parti dönemi

Türkiye siyasetine ilk olarak 1987 yılında giren Süleyman Soylu, Demokrat Parti ve Adalet Partisi çizgisindeki aile geleneğini devam ettirerek merkez sağ Doğru Yol Partisi’nin Gençlik Kolları’nda göreve başladı. 1987-1990 yılları arasında, DYP İstanbul İl Teşkilatının Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyeliği ve teşkilat başkanlığı görevini üstlendi. 1995 yılında DYP Gaziosmanpaşa ilçe örgütünün yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Kısa bir süre sonra 17 Temmuz 1995 tarihinde bahsi geçen ilçe teşkilatının başına getirilen Soylu, 25 yaşında Türkiye´nin en genç ilçe başkanı ünvanını aldı. Dört yıl sonra 29 Nisan 1999’da İstanbul il başkanlığı görevini geldi ve 2002 Genel Seçimleri öncesi milletvekili adayı oluncaya kadar bu görevi yürüttü.

Süleyman Soylu, Doğru Yol Partisi´ndeki önemli görevlere getirildiğinde o dönemin parti Genel Başkanı ve İstanbul milletvekili olan Tansu Çiller´in partili genç gözdelerinden olmuştu. DYP’nin 22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri öncesinde ANAP’la birleşme çabaları esnasında Demokrat Parti ismini alarak girdiği seçimlerde baraj altında kalması sonrasında Mehmet Ağar´ın istifasının ardından yapılan olağanüstü genel kurulun üçüncü turunda Süleyman Soylu, geçerli 800 oyun 529’unu alarak genel başkanlığa seçildi.

15 Kasım 2008’de gerçekleştirilen Nevval Sevindi ve Refaiddin Şahin’in de aday olduğu DP 9. Olağan Kongresi’nde 993 oy geçerli oyun 922’sini alan Süleyman Soylu, genel başkanlığa yeniden seçildi.

2009 Yerel Seçimleri öncesinde, hedefinin 2007 Genel Seçimleri’nde elde edilen yüzde 5,4’lük oy oranının üstüne çıkmak olduğunu söyledi ve “Yüzde 5,4’ün altında kalırsak çekilirim” dedi. Yerel seçimlerde il genel meclisi oylamasında partisi yüzde 4 oy alınca Süleyman Soylu, seçimin ertesi günü yaptığı açıklamada “Ben bildiğiniz siyasetçilerden değilim” diyerek istifa edeceğini ve kongrede aday olmayacağını açıkladı.

Ancak parti tabanının ısrarlarına dayanamayan Süleyman Soylu, 12 Mayıs’ta bu kararını değiştirdiğini ve tekrar aday olacağını açıkladı. 16 Mayıs 2009’da kendi talebi ile gerçekleşen 5. Olağanüstü Büyük Kongre’de 3. tur oylaması öncesinde adaylıktan çekildiğini açıkladı.

Bu süreçten sonra, ülke çapındaki değişik üniversitelerden ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden gelen davetlerle Türkiye'nin bir çok bölgesinde konferans ve panellere katıldı.

12 Eylül Referandumu için sunulan anayasa değişikliği paketinin, Türkiye'nin dönüşümü ve demokratikleşmesi için hayati öneme sahip olduğunu gören Süleyman Soylu, ”Demokrasi Buluşmaları” adını verdiği bir dizi seminer düzenledi ve arkadaşları ile birlikte Türkiye'yi dolaşarak ”evet” oyu tercihinin sebeplerini milletle paylaştı. Bu faaliyetinin ardından Hüsamettin Cindoruk’un genel başkan olduğu DP’den ihraç edildi.

Demokrat Parti Genel Başkanıyken AKP'ye demediğini bırakmayan Soylu daha sonra AKP'ye geçti, milletvekili ve şimdi de Bakan oldu. Soylu'nun DP'deyken yaptığı açıklamalar şöyleydi:

İşte Soylu’nun bazı konuşmalarından kesitler;

“AT ÜSTÜNDE DURMAYI BECEREMEYEN BAŞBAKAN”

20 Nisan 2008: Bu ülkenin herkese çatan ve kaos yaratan bir Başbakanı var ki, akşam evine gittiğinde karısına ve çocuklarına boynu bükük kalan esnafın, çiftçinin yerine kendini koymuyor. Kendisi evindekilerin yüzüne nasıl bakıyor. AKP iktidarından önce işsizlik yüzde 6’ydı bugün 11.3’e çıktı. Başbakan at üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi.

“PAÇALARINDAN YOLSUZLUK AKIYOR”

10 Aralık 2008: 29 Mart yerel seçimlerinde halk AKP hükümetine sarı, DP ise kırmızı kart gösterecek. AKP hükümeti, yanlış ekonomi politikası sonucu bayramları da millete zehir etti. İnsanlarımız gülmeyi unuttu. Beceriksizlik ve yetersizlikle, Türkiye’yi krizle karşı karşıya bıraktılar. Paçalarından yolsuzluk akıyor. Türkiye'de ihale ve yandaş belediyeciliği yapılmaktadır.

“BOYAN DÖKÜLDÜ RECEP TAYYİP ERDOĞAN”

31 Aralık 2008: Çeviriyorsun, boş geliyor. Bir daha çeviriyorsun, pas geliyor. Günlerdir, Filistin'de Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı acılar ciğerimize saplandı. Sen Olmert'le görüşüyorsun, ertesi gün bu katliamlar oluyor. Eğer Kırat iktidarda olsaydı, gök kubbe bu katliamı yapanların başına yıkılırdı. Önce çıktın, ‘Arabulucuyum' dedin, şimdi bölgedeki Müslüman ülkelerin kalbini almakla görevlendirildin. Ey Recep Tayyip Erdoğan, boyun eydin, emir eri oldun, milletin ümitlerini boşa çıkardın. Boyan döküldü Tayip Erdoğan.

“BAŞBAKAN RANTIN BABASINI GETİRDİ”

25 Şubat 2009: Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye'yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. Tüyü bitmemişin hakkını yedirmeyeceğim dediler. Her gün tüyü bitmemiş yetimin üzerinden siyaset yapıyorlar. Bu ülkeyi rant ülkesi yapmayacağım dedi sayın Başbakan, rantın babasını getirdi. Bunlar yarım doktor, yarım hoca.

“KENDİSİNİ PADİŞAH OLARAK GÖRÜYOR”

14 Mart 2009: Seçim sürecinde Türkiye’de çok manidar işler oluyor. AKP mensupları uzun zamandır genel başkanları ve başbakanlarını, Başbakan da kendisini padişah olarak görmek istiyor. Ülkemizde sadaka kültürü var. Türkiye'de 3 kişiden biri fukaralık sınırının altındadır. Eleştirilmesi gerekenler insanları bu duruma düşüren hükümettir.

VE AKP'YE GEÇTİKTEN SONRA

7 Haziran öncesi “‘Allah şahittir ki bütün bedenim kan gölüne dönse de Erdoğan'dan ayrılmayacağım” diyen Süleyman Soylu kırmızı plakayı kaptı.

ERDOĞAN'IN DAVETİYLE AKP'YE GEÇTİ

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından aktif siyasete yeniden davet edilen Süleyman Soylu 5 Eylül 2012 tarihinde gerçekleşen AKP Genel Merkezi’nde genişletilmiş grup toplantısında düzenlenen törenle resmi olarak AKP’ye katıldı. 30 Eylül 2012’de AKP MKYK’sına seçilmiş, müteakiben AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilmiştir. Süleyman Soylu, 64. hükümette Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak atanmıştı. (Kaynak: Sözcü/T24)


Kaynak: Birgun.net