Göksel BOZKURTYURT - CHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kendisi ve ailesini güvene almak için başta ”provokasyon” yapmayacağı şey olmadığını” belirterek, “Bir adam ve bir kadının hırsı için tüm ülke geriliyor. Başkan olup kendisi ve ailesini güvene almak istiyor. Çünkü seçimden sonra kendisi ve ailesi için mahkeme süreçleri söz konusu olabilir. O yüzden Başkanlık için her şeyi yapabilir. Argümanı kalmadığı için de sokağı gerecek. O nedenle CHP ve MHP’yi marjinal göstermek istiyor” dedi.

 
Erdoğan’ın “korku ve komplekslere hitap ederek seçim kazandığını ifade eden Bekaroğlu, 28 Şubat’ın yıldönümünde Erdoğan ve AKP’yi “28 Şubatçılar gibi davranmakla” eleştirdi. Bekaroğlu “ Hani vesayete karşıydın? 28 Şubatın, vesayet sisteminin araçlarını kullanıp, aynı andıçlarını bugün yazıyorlar” diye konuştu.
 
Bekaroğlu, AKP’nin yüzde 40’ların altına düştüğünü, AKP ve CHP’nin yüzde 30’larda birbirine yaklaştığını vurguladı ve “Bir adım atıldığında CHP için iktidar var” dedi. Bekaroğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:
 
‘Süleyman Şah Tiyatro’
 
“Süleyman Şah operasyonunun bir tiyatro tarafı var. Tirajı komik, güler misin ağlar mısın noktasında bir iş. Çıkıp açık açık ‘Başımızın derde girmesini istemiyoruz, güvenlik sorunu var’ deseler eh tamam eleştirirsin. Ama bunlar öyle demiyorlar. Bir zafer, büyük bir olay gibi takdim ediyorlar. Bu milletin aklı ile alay etmeyin ayıptır. Pazarlık mı yaptılar, kendileri için daha büyük baş ağrısına sebep olacağını mı düşündüler, bilemiyorum. PYD belki de IŞİD ile anlaşarak geri çekildiler. Sonra birtakım gösteriler. ‘Bayrağı diktim, haydi’ filan. Askerler bayrak omuzda birtakım manzaralar. Sen öyle yaparsan öbür taraftan da PYD, Öcalan’ın bayrağı ile senin bayrağını aynı kareye düşürürler. Bir devlete böyle şeylere gerek yok.”

‘Ülkenin itibarı beş paralık oldu’
 
“İktidar, Türkiye’yi bir devlet olarak ciddi bir şekilde sıkıntıya sokan, itibarını beş paralık eden, dışarıda olup biten her problemi Türkiye’ye taşıyan bir siyaset izliyor. Bu bile Türkiye’nin Ortadoğu’da bu hükümet zamanında Erdoğan ve Davutoğlu ikilisi ile yürütülen politikaların ne kadar yanlış olduğunu, ne kadar riskli olduğunu açıkça ortaya koydu. Suriye’de 250 bin insan öldü. 2 milyona yakın insan Türkiye’de mülteci. Bunlar olurken Türkiye’nin, Erdoğan ve Davutoğlu’nun öngörüsüzlükleri, yanlış politikaları, dış politikayı iç politikanın aracı olarak görmesinin ne kadar yanlış olduğunu gördük. Operasyonda bu komiklik bu tiyatroda da bunu görüyoruz.”
 
‘Argüman kalmadı,tekrara düştü’
 
“AKP’nin elinde kullanacağı güçlü argümanlar yok! Dolayısı ile tekrara düşüyor. Bunlardan bir tanesi kızına suikast düzenlemesi iddiası. Biri de Süleyman Şah olayı. Ne oldu, ‘Kızıma suikast ‘ diyordu! Yandaş medya yazıp çiziyordu. Ne oldu gündemde bile kalamadı. AKP’liler bunu kullanamadılar, kayıp gitti. Çünkü kimse inanamadı, taraftarı da inanamadı ‘Bu kadar abartılı olmaz’ diye... Kendisi bile inanamadı. İnsan ülke adına üzülüyor.”
 
‘Fidan kendini uçurumdan atmaz’
 
“Hakan Fidan olayında bir problem olduğu açık. İleriye doğru birtakım hesaplar yapıldığı açık. Bir istihbaratçı olan Fidan herhalde kendisini uçurumdan aşağı atacak işler yapmaz. Ahmet Davutoğlu gibi hırslı bir siyasetçi de ileriye dönük hesaplar yapıyordur.”
 
‘Erdoğan işleri bırakmaz!’
 
“Görünen o ki güçlü olan. işi elinden asla bırakmak istemeyen Erdoğan. Bütün Türkiye’yi gelecekte kafasında kurgulamış olduğu Başkanlık modeline göre Türkiye’yi işletiyor. Her gün her dakika konuşuyor. Sabahtan akşama kadar susmuyor! Anayasa orada dururken muhalefetle kavga ediyor, Merkez Bankası Başkanı ile kavga ediyor. ‘Meclis’teki yasa çıksın’ diyor. Çıkar, çıkmaz senin önüne gelir, geri gönderirsin. Herkese laf yetiştiriyor. Herkesle kavga ediyor. Bunu bilinçli yapıyor”
 
'Güvende olmak istiyor'
 
“Bir psikiyatr uzmanı olmam nedeniyle meslek etiği sınırı ile karşı karşıyayım ama şunu ifade edeyim. Erdoğan’ın bu tavrı panikleme belirtileridir. Erdoğan hırslı. 12 sene istediği gibi Başbakanlık yaptı. Herkesi atadı, her şeye karar verdi ama yetmedi. Bir de ‘President Erdoğan’ olmak istiyor. Elbette sadece hırstan ibaret değil bu. Rasyonel tarafı da var. Kendisi ve ailesini güvene almak istiyor. Seçimde Erdoğan’ın partisi yüksek oy alamazsa o bin odalı saray dar gelecek ona. Bunu açık net görüyor. Daha ötesi de olabilir kendisi ile ilgili çocukları ile ilgili mahkeme süreçleri olabilir. Bunu görüyor ve ne olursa olsun Başkanlık istiyor.”

'Siyasal stratejisi korku ve endişe'
 
“Herkese bağırıyor. Bağırma üzerinden insanları iki kutupa dizmeyi ve kendine yakın muhafazakar çoğunluğu yanında tutmayı hedefliyor. Bu bir siyasal strateji, otoriterlik. Ama bu çok tehlikeli bir siyasal strateji. AKP ve Erdoğan baştan beri muhafazakar Sünni çoğunluğun erdemlerine, adalet duygularına hitap etmiyor. Tarihsel problemlere, korkularına, endişelerine, komplekslerine hitap ediyor. Onları sürekli teyakkuz halinde tutuyor. Bu şekilde başka tür yaşam tarzı benimseyen insanların ya da hükümete muhalefet eden insanların her çıkardığı sesi o muhafazakar çoğunluğun aleyhine imiş gibi bir algı oluşturuyor. Siyasal stratejisi bu. Seçimleri bu şekilde kazanıyor. Bu son derece tehlikeli bir şey. Bu topumu kutuplaştırmak demektir. Bir de buna bölgede yaşanan etnik kimlikler, mezhep farklılıkları üzerinden yaşanan kavgaları içeriye taşırsan Allah korusun Türkiye bu gerginliği taşıyamaz. “

'Provokasyon yapabilir'
 
“Bu ülkede birtakım sıkıntılar yaşanmıştır geçmişte. Kimlik siyasetinin bu kadar dibine vurursanız gelecekte de yaşanabilir bu. Son derece tehlikeli bir şey. Erdoğan’ın başkanlık sistemine ulaşacak bir çoğunluk elde etmek için yapmayacağı şey olmadığı kanaatindeyim. Her şey yapabilir! Gerginlikler, sokakta provokasyonlar, her şey olabilir. Artık büyük kitleleri yanında tutacak argümanı kalmadı. Her şeyi tüketti. Muhalefeti marjinalize edecek. Sokak, şiddet, iç güvenlik yasası da bu.”

'Sokakları gerecek!'
 
“Dikkat edin Eylül’den bu yana yaptıkları konuşmalarda hiçbir şey söylemiyorlar. Altı aydır hiçbir şey söyleyemiyorlar. Eskiden şunu yaptık, bunu yaptık diyorlardı. Artık o da yok! Sürekli muhalefeti eleştiriyorlar. Neredeyse ‘Roma’yı da Kılıçdaroğlu yaktı’ diyecekler. Söyleyecek bir şeyleri kalmadı. Hiçbir argümanları kalmadı. O nedenle sokağı gerecekler. CHP Kuşku yok böyle bir oyuna gelmeyecek. Normal demokratik ölçüler içinde CHP seçim çalışmalarını yapacak.”

'Andıçları siz yazıyorsunuz'
 
“Ak Partililere söylüyorum. Hani arkadaşlar siz vesayet ile mücadele etmiştiniz? Siz ayak oyunları, haksızlıklarla, karalama, itibarsızlaştırmalarla mücadele ederek bu günlere gelmiştiniz? Nasıl oluyor da siz aynısını yapmaya başladınız. 28 Şubat’ın ya da vesayet döneminin bütün araç ve gereçlerini birlikte kullanmaya başladınız. 12 Eylül’ün Anayasası, Cumhurbaşkanı yetkileri, YÖK, Üst Kurularına sarıldınız. Gazete televizyonlarda 28 Şubat’ta andıç yazılmıyor muydu? Şimdi aynısını siz yapıyor, andıçları siz yazıyorsunuz.”

Erdoğan, gücünün eridiğinin farkında
 
“Erdoğan ve Davutoğlu’nun aralarında gerginlik ve problemin olduğu belli. Güç olduğu sürece problemler görünmez. Biyolojide de öyledir. insan herhangi bir sebepten dolayı direnci düşmeye başlayınca en problemli olan yerden sıkıntılar, hastalıklar başlar. Burada da öyle. Güç varken kimse sesini çıkartmıyor. Bugüne kadar çok güçlü idi ama yavaş yavaş gücün erimekte olduğunu görüyor.”

‘Eylül ayından beri eriyorlar’
 
“Eriyorlar. Bizim elimizde bulunan araştırma sonuçları fazlası ile Erdoğan’ın elindedir. Bakmayın siz, bir dışarıya, basına verdikleri anketler var, bir de kendi değerlendirdikleri var. Dışarıya verilmeyen o anketlerde Eylül ayından bu yana yarım puan, bir puan sürekli düştüğünü görüyor. 40’lara gelmiştir ve bu güç azalmasıdır. Bunun sonuçları da olacaktır” “CHP VE MHP’Yİ

'Terörist' diyorsun sen konuşuyorsun!’
 
“Bülent Arınç ‘HDP güvenlik paketini istemez, terör örgütü’ diyor. ‘ CHP ve MHP de eklemlendiler’ diyor. Çok mu akıllısın sen! Yooo ben seni çok iyi tanıyorum, normal zekada bir adamsın! ‘Terörist’ ise sen oturup konuşmuyor musun bunlarla! Bu şekilde güya CHP ve MHP’yi sokağa marjinalize etmeye çalışıyorlar.”

‘Bir adamın hırsı için geriliyoruz’
 
“Başkanlığı kalın bir zırh gibi görüyor. Ne olursa olsun AKP ile olmazsa HDP ile Başkan olmak istiyor. Hırsını tatmin etmek istiyor. Koca bir ülke bütün kurumlar bir insanın bir kadının hırsı için bu kadar geriliyoruz. Bir adamın bir kadının hırsı... İlle de’ president ve first lady’ olacaklar!