TOBB önderliğinde 14 STK'nın çağrısı ile düzenlenen, DİSK, KESK, TMMOB  ve TTB'nin katılmadığı yürüyüş Ankara'da yapıldı.Yürüyüş öncesi  "TERÖRE HAYIR, KARDEŞLİĞE EVET" mitingine katılma çağrısı yapan Türkiye Barolar Birliği başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu yürüyüşten sonra Adaletbiz Whatsupp Grubundaki paylaşımında şöyle dedi:

Yüzbinler olduk, Kurtuluş Savaşı'nın yönetildiği, Cumhuriyet'in kurulduğu 1. Meclis'e yürüdük.
 


Sadece Türk Bayraklarımız vardı. 

Tek sloganımız teröre hayır, kardeşliğe evet idi. 

Dilerim, bu kadar farklı dünya görüşlerinden, siyasi köklerden gelen kişi ve örgütlerin verdiği bu birlik mesajını başta siyasi partiler olmak üzere herkes doğru okur. 

Evet, aynı fikirde değiliz. Evet, pek çok konuda pek çok kurum ve kişinin sorumlu olduğunu düşünüyorum ve söylüyorum. Ancak seçimlerden sonra da aynı ülkede birlikte yaşayacağız. Birimizin diğerini inkar etmesi, onun "yok" olduğu anlamına gelmeyecek. Demek ki, hiçbir seçim propagandası bizi yüz yüze bakamaz hale getirmemeli. 

Ne kadar ayrıştığımızın değil, Millet olarak ortak noktalarımızın altını çizme zamanı geldi çoktan. Terör ve şiddet, ancak bu şekilde tabansız bırakılabilir. 

Not: 

Ne olur "onunla yan yana nasıl geldin" diye sormayın; emin olun "o" her kim ise, "ona"da, bizim için "onunla nasıl yan yana geldin" diyen birileri var. Hem şöyle de bakabilirsiniz sizi rahatlatacaksa; "o" her kimse, "o" bizimle yan yana geldi.  Feyzioğlu'nun yürüyüş öncesi yaptığı çağrı:

RÖRE HAYIR
KARDEŞLİĞE EVET! 

BUGÜN 16.30'da SIHHİYE'DE, BAYRAĞIMIZIN ALTINDA... 

Sevgili dostlarım; sizinle paylaşmak istediklerim var. Okursanız sevinirim. 

Evet, bugün Ankara Sıhhiye'de buluşuyor ve teröre hayır, kardeşliğe evet diyoruz. 

Evet, katılımcılar arasında normal şartlarda yan yana gelmeyecek bir çok kuruluş var. 

Evet, doğru söylediniz: "şartlar normal değil." 

Evet, evde yangın var; önce yangını söndürmeliyiz. "O varsa ben olmam; ben varsam o olmaz." Bu zihniyet bizi toptan kül eder. 

Evet, daha önce defalarca gerekçeleriyle ortaya koyduğum üzere, ben terörün bu noktaya gelmesinden iktidarı sorumlu tutuyorum. Diğeri tutmuyor. Birbirimizi ikna etsek de etmesek de, sonuçta terör, hepimizi vuruyor. Ne yapacağız şimdi? Ev yanıyor. Ve... aynı evdeyiz. Yangını söndüremezsek, sorumlulardan hesap soracak halimiz kalır mı?   Elbette sorumlular kimler ise, hukuk içerisinde demokratik yollarla hesaplaşırız en kısa zamanda. İşin sandık kısmı, bizim değil, siyasi partilerin ve onların yöneticilerinin. Kimse sorumluluğu başkalarına yüklemenin yolunu yapmasın. 


Teröre karşı en etkili çare, terör örgütünü tabansız bırakmak. Teröre tepki diye sahnelenen, buna karşın aslında doğrudan PKK'ya  hizmet eden akılsız ve vahşi linç girişimlerini durdurmak; terör örgütüne yeni katılımları önlemek gerekiyor. 

Evet, Türk Bayrağı altında toplanıyoruz. Neyin altında toplanacaktık? Beyaz teslim bayrağının mı? Bayrağımız ne zamandan beri ırkçılık sembolü oldu! Türk Bayrağı'na karşı çıkan her kim ise, birlikte yaşamak istemiyor mu;  bunu açıkça söylesin. Hangi devlet, bayraksız ki, Türkiye Cumhuriyeti bayraksız olsun? Türk Bayrağı ortak değerimizdir. Hiç kimse onu bir partinin malı veya ırkçılığın sembolü olarak gösteremez. 


Hayır, AKP mitingi değil bu. Hiçbir siyasi partinin mitingi değil. 

Evet, kim meydanı boş bırakırsa, diğeri yararlanmak ister tabii. Eh, o zaman bahane üretmek yerine, haydi hep birlikte olalım.  

AKP kendi mitingini Pazar günü İstanbul'da yapıyor. Bugünkü yürüyüş ise kimseyi aklamayı hedeflemiyor,  kimseyi desteklemiyor.  Ne yani, bu birliktelik terör örgütüne zarar verecek ise, birilerinin siyasi kaygıları var diye (Erdoğan'a  fayda sağlayacak / Erdoğan'a zarar verecek; artık her ne ise) yapılmasın mı? Kaç milyon oy, bir vatan evladının canına bedel olabilir ki? Efendim? 


HAYDİ DOSTLARIM, EL ELE VERİP EVDEKİ YANGINI SÖNDÜRELİM...

Saygılarımla, 

Metin FEYZİOĞLU

Notlar: 

-Zihni bin tane komplo teorisiyle yorgun düşmüş arkadaş; bazen satır arasında başka bir anlam yoktur, sen zorla oraya yazmadığın sürece. Bazen bazı şeyler göründüğü kadar basittir, neyse odur. Bir derin nefes al, lütfen... 

-Zihnini hiç kullanmayıp, kadrolu trollük yapan eleman; sen yine tarihleri bilerek karıştırıp, fotoğrafları kolajlayıp, yazacaksın; vay efendim Adli Yıl açılış töreninde eğlence yaptınız, Cizre belediyesini ziyaret edip teröre destek verdiniz, davalar açtınız vs vs  iftiralarını değil mi?  Ekmek parası; devam et bakalım. Elbet senin kim olduğunu düşünmeyen  saf alıcıların var ki, satış yap diye birileri sana aylık ödüyor.