Emekli Başsavcı Reşat Petek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üzerinde çalıştığı yeni anayasa ile ilgili olarak, "1982 Anayasası'nın 175. maddesinde yer alan kriterler dikkate alınmadan bir anayasa yapabilir. TBMM, ilk 5 madde dahil olmak üzere anayasanın değiştirilmesi için 330 ve 367 şartlarına da uymak zorunda değildir. Yeni anayasanın yapılmasında yetkiyi milletten almıştır. Nitelikli çoğunluk şartlarının nasıl olması gerektiğinin şartlarını da meclis aldığı kararla ortaya koyabilir." diye konuştu.

Reşat Petek, Moral FM'de katıldığı Selahattin Kocaaslan'ın sunduğu Sabah Gündemi programında yeni anayasa ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin anayasa değiştirmeyip yeni ve sıfır bir anayasa yaptığının altını çizen Petek, "Meclis bu yetkiye sahiptir. Seçimlerde, halk yeni anayasa konusunda oy kullandı. Ayrıca 'Meclis anayasa yapamaz' gibi sözler halkın aklını karıştırmak için kullanılıyor." dedi. Emekli başsavcı, TBMM'nin sıfır bir anayasa yapma çabası içinde olduğu için Anayasa Mahkemesi'nin de denetleme hakkının bulunmadığını belirterek, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Mustafa Şentop Bey'in dediği gibi Anayasa Mahkemesi'nin denetleme hakkı yoktur. Çünkü Anayasa Mahkemesi mevcut anayasaya uygunluk denetimi yapabilir. Ama siz yeni bir anayasa yapınca Anayasa Mahkemesi neyi denetleyecek?" sorusunu sordu. Yeni Anayasa konusunda halkın aklını karıştırmak için 'Hukuk devleti olmasın mı, Cumhuriyet olmasın mı?' gibi sorularla konunun başka bir mecraya çekilmeye çalışıldığını vurgulayan Petek, "Kimsenin Türkiye'nin başkenti ile İstiklal Marşı ile sorunu yok. Cumhuriyetin kazanımları terk mi edilecek, soruları da ciddi bir aldatmacadır. Biz Cumhuriyetin nasıl kurulduğunu çok iyi biliyoruz. 1960 kanlı davasından sonra CHP kendi altı okunda yer alan ilkeleri Cumhuriyetin kuruluş felsefesi olarak halka lanse etmeye başladı. Bunlar çok geride kaldı." diye konuştu. Petek, sözlerine şöyle devam etti:

"Artık 1982 Anayasası'nın ne kadar uygulanmaz ve kırık dökük bir yapıda olduğunu her türlü siyasi parti her defasında söylüyor. Bu ifadelerden hareketle gelin 'milli egemenlik' kavramına üstünde taşıdığı hakkı verelim. Bugüne kadar darbeler sonrasında yapılan anayasalardan kurtulup halkın iradesiyle seçilen Meclis'in yaptığı sivil ve demokratik bir anayasa yapalım. Kısacası darbe anayasası diye tabir ettiğimiz ve milleti değiştirmek için generallerin yaptığı anayasadan kurtulalım. Halk bunu merak ediyor. Yasalar, tüzükler, yönetmelikler anayasaya aykırı olamıyor. Bir hukuk hiyerarşisi var. Siyasal iktidarların en büyük başarısızlığı anayasadır. Kanun çıkarmışlardır ama bunlar anayasa aykırı olduğu için hemen iptal edilmiştir. Bir anayasal denetimin duvarına çarpmışlardır. O yüzden de başarılı olamamışlardır."

Petek, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis'te 367 şartının olması gerektiğini ileri sürerek krize neden olan ve yeni anayasa yapımında Kurucu Meclis şartı öne süren eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'na da şöyle cevap verdi:

"Geçtiğimiz günlerde '367 Sabih' diye tarihe geçen bir hukukçumuz yine 'Bu Meclis yeni anayasa yapamaz' diye açıklamalarda bulunuyor. Kendisine göre de 'Kanadoğlu ilkleri'ni ortaya koyuyor. Darbe olacak ve onlar silahla Kurucu Meclisi kurarak yeni bir anayasa yapmasını bekliyor. Demokratik isimler ise 'Artık 5 generalin ortaya çıkıp anayasa yapma devri bitmiştir' diyor. Bu konuda son söz sahibi millet olmalı. Bu Meclis'in anayasa yapamaması ve değiştirememesi gibi sözler evrensel hukuk kanunlara uymaz. Bu Meclis anayasa yapar. TBMM'nin kuruluşunda asli iktidar olarak yapı neyse bugünkü TBMM'de bu yetkilere sahiptir."