Oğuz Oyan Sol gazetede AKP ve BDP’nin  “ Kemalist Devlet” diye tanımladıkları birinci cumhuriyet devletini yıkmaya kararlı olduklarını, her iki partinin “İslamcı-Federatif”  yapı üzerinde anlaşmaya vardıklarını, bu anlaşma doğrultusunda BDP’nin AKP’nin başkanlık heveslerine, laiklik karşıtı hamlelerine,  AKP otokrasisine destek verdiğini, BDP’nin bunun karşılığında şimdilik bölge idaresi ile yetindiğini,  “yetmez ama evetçi” lerin  uzlaşmayı desteklemelerini anlamanın kolay olduğunu, ancak diğer partilerin AKP minderine çıkmalarını anlamadığını yazıyor.

Biz “Kürt sorunu, CHP ve ulusalcılar” yazımızda CHP’nin Kürt sorununa ilişkin net bir politikası olmadığını, her zaman olduğu gibi sırf AKP’nin karşısında olmak gibi klasik politikasını sürdürdüğünü yazmıştık. Oğuz Oyan,  AKP ile özgürlükçü/demokratik bir anayasa yapılamayacağı geçen on yılda anlaşılmış olması gerekiyor diyor ve CHP’ye çok önemli bir öneride bulunuyor:

“İslamcı ve etnik milliyetçi çizgilere karşı, kendisini solda tanımlayan bir hareketin ortaya koyabileceği gelecek projesi, laik bir hukuk devleti temelin, ancak emek eksenli ve bağımsızlıkçı bir toplum projesi olabilirdi.”

Eskilerin yaygın bir söylemi ile bu önerinin mevhumu muhalifinden anlaşılan; Türkiye’de 

Kendini solda tanımlayan,

Emek eksenli,

Bağımsızlıkçı,

İslamcı ve etnik milliyetçi çizgilere karşı bir muhalefetin olmadığıdır.

Bu önermeden CHP’nin de böyle bir politikanın sahibi olmadığı sonucu çıkarılabilir.

Biz sözünü ettiğimiz yazımızda ulusalcıların bir gelecek projeleri olmadığını, CHP’nin Kürt sorununda flu bir politika izlediğini belirtmiştik. Bir akademisyen ve CHP’nin İzmir Milletvekili olan sayın Oyan’ın  CHP’nin bir gelecek projesi olmadığı doğrultusundaki belirlemesine katılmamak mümkün değil..

Türkiye’de sorun iktidar sorunundan daha çok bir muhalefet sorunu vardır.

CHP emek eksenli, halkçı bir parti olarak barış ve özgürlük mücadelesini n bayrağını en yüksekte tutmak yerine AKP’nin sözde özgürlük, sivilleşme politikalarına anlamsız bir şekilde muhalefet ediyor. CHP özgürlük ve barış konusunda bir şeyler söyler gibi yapıyor, aslında ise hiçbir şey söylemiyor. Risk almamak adına Kürt meselesi, gladio gibi temel konularda tam bir uyutma politikası izliyor, kısaca halkı salak yerine koyuyor,  adeta şark kurnazlığı yapıyor.

Gelecek projesi olmayanların iktidar olmaları tesadüflere bağlıdır..

                                                                                                                                                             e

NOT:

SOL gazete “Halka  yalan söylemek suçtur” sloganıyla yayın hayatında.. Gazete öyle görülüyor ki bütün Türkiye solunu kucaklamayı amaçlıyor. TKP eski genel başkanı Aydemir Güler ‘den CHP İzmir milletvekili Prof: Dr. Oğuz Oyan’a kadar solun farklı kesimlerinden kişiler gazetenin yazarları arasında yer alıyor.