RADİKAL - Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devletin bütün kurumlarını dizayn etmek istediğini ve bunun da ülke demokrasisi açısından sıkıntılı olduğunu belirten HDP'li İdris Baluken, Başbakan Davutoğlu'nun içinde bulunduğu durumun zor olduğunu ve daha önce Hakan Fidan konusunda "oluru ben verdim" dediği halde Hakan Fidan'ın aday adaylığını Cumhurbaşkanının isteğiyle geri çekmesinin kendisine bir mesaj olduğunu söyledi.

İnternethaber'den Nesrin Yılmaz'a konuşan Baluken, "Öcalan'ın Hakan Fidan yorumu ne olur" sorusuna, "kendisinin kişiler üzerinden yorum yapmayacağını düşünüyorum, bunu ancak onunla konuştuktan sonra cevaplayabiliriz" dedi. Baluken, çözüm sürecinin kişiler üzerinden yürümediğini ifade etti. Baluken'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Bu durum, AKP içindeki siyasal çalkantının bir yansıması ve ayrıca Türkiye 'nin iktidar partisi içindeki çekişmelerinden dolayı karşı karşıya kalacağı bir siyasal krizin de habercisi. Bizim açımızdan önemli olan yanı, siyasi politik kısımdır. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Sayın Gül arasında uzun süredir, özellikle AKP'nin yönetimini ve geleceğini ilgilendiren bası çelişkilerin olduğu biliniyordu. Bunlarla ilgili kamuoyunda yoğun tartışmalar yapılıyordu. Bu çelişkilerin ortasında Cumhurbaşkanı bütün iplerin kendi elinde olduğunu hissettirecek şekilde bir çıkış ve yeni bir hamle yaptı. Burada, hem Başbakan hem de Hakan Fidan açısından da sınırlarının Cumhurbaşkanın müsaade ettiği ölçüde olduğu ile ilgili bir durum ortaya çıkıyor. Bizim açımızdan şöyle özetleyebiliriz; AKP'nin gemisi Erdoğan, Davutoğlu ve Abdullah Gül tarafından sert bir fırtınaya kapılmıştır, bu gemi ciddi sallantılar geçiriyor, bu geminin ne olacağını da hepimiz takip edip göreceğiz.

ÜLKE DEMOKRASİSİ AÇISINDAN SIKINTILI

Neticede ortaya çıkan bu son durum, Erdoğan'ın hem hükümeti hem de devleti kendisine göre dizayn ettiği ve bu yönlü bir arayış içerisinde olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu da devlet içerisindeki kadrolaşmaların Erdoğan tarafından bizatihi bir partinin çıkarları doğrultusunda ele aldığı şeklinde yorumlanabilir. Biz bunu ülke demokrasisi açısından sıkıntılı buluyoruz. Tek parti, tek adamın, tek liderin, devletin ve bütün kurumlarının dizaynını kendi doğrultusunda yapmasını ülkenin demokratik geleceği açısından sıkıntılı bir durum olarak değerlendiriyoruz.

BAŞBAKAN'A MESAJ İÇERİYOR

Davutoğlu'nun içine düştüğü durum ve pozisyon doğrusu çok hoş değil, çünkü bir Başbakan olarak irade ve inisiyatif konusunda tartışmalı olan durumu biraz daha net olarak ortaya çıkmış oldu. Kendisi özellikle Hakan Fidan'ın adaylığı konusunda kendi olurunun olduğunu ifade etmişti ve bunu olumladığını söylemişti. Son dönemde Erdoğan'ın Abdullah Gül üzerinden yapmış olduğu hamleler hem de Hakan Fidanüzerinden geliştirmiş olduğu hamle Başbakan'ın çok da rahat olmadığı ve önümüzdeki dönemde de çok rahat davranmaması gerektiği ile ilgili bir mesaj içeriyor. Bence mevcut tabloda Başbakan kendi iradesini zayıflatacak bir süreçle karşı karşıya kalmıştır.

ÇÖZÜM SÜRECİ KİŞİLER ÜZERİNDEN YÜRÜMÜYOR

Biz Hakan Fidan'ın adaylığını destekleyecek hiçbir beyanda bulunmadık. Şu anda mevcut pozisyonda tekrar MİT müsteşarlığına dönmesi yada millet vekil olması bizi ilgilendiren bir durum değil. Neticede çözüm sürecinin kişiler üzerinden yürüyen bir süreç olmadığı bir devlet politikası şeklinde ele alındığını ifade etmiştik. Hakan Fidan'ın geçmişte çözüm sürecine katkısı var ama bu kendisiyle ilgili yaptığı tercihlerle ilgili bir yorum yapmamızı gerektirmez. Biz, MİT'in başında kim olup olmadığıyla ilgilenmiyoruz. Geçmişte de MİT'in sicil defterinde taraf olarak kötü çağrışımlarla yer alan bir partiyiz, bunun bedelini, acılarını ödemiş olan bir partiyiz. Dolayısıyla bu tablo içerisinde HDP, MİT'in başında A ya da B kişisinin olup olmamasıyla ilgilenmez. Bizim açımızdan AKP'nin şu anda devletin bütün kurumlarıyla yürüttüğü çözüm süreci konusundaki ciddiyeti ve kararlılığı önemlidir, şu anda onu takip ediyoruz.

ÖCALAN NE DÜŞÜNÜR?

Sayın Öcalan'ın da meseleye bu şekliyle yaklaşacağı kanısındayım. Sayın Öcalan'ın çözüm sürecini bireyler üzerinden yürüyen bir süreç olarak göreceği kanısında değilim. Ama bunu ifade etmemiz çok doğru değil, onun ne düşündüğünü kendisiyle konuştuktan sonra söyleyebiliriz.