İZMİR, (DHA) - HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, HDP'nin barajı aşıp aşmayacağını değil yüzde kaç oranla aşılacağını konuştuklarını ve en az beklentinin yüzde 12 olduğunu söyledi. Tuncel müzakere sürecinin devletle yapıldığını, AKP politikalarıyla ilgisi olmadığını belirterek "AKP'yle anlaştığımız söylemleri doğru değil" dedi.

İzmir'de Ege Bölgesi Demokrasi ve Barış Konferans Grubu tarafından düzenlenen Ege Bölgesi Barış ve Demokrasi Konferansı Tepekule Kongre Merkezi'nde başladı. İki gün sürecek konferansın açılışında konuşan HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, müzakere sürecinde önemli bir aşamaya gelindiğini, açıklanan 10 maddelik deklarasyonla birlikte ilk kez devletin yok saydığı, terörist dediği ve yok edeceğini açıkladığı Kürtler'in varlığını kabul ettiği ve aynı masada buluştuğunu söyledi.

Tuncel, "Masa kuruldu. Önemli olan masanın devrilmemesidir. Bazıları masanın devrilmesini istiyor" dedi. Müzakere taslağı maddeleri arasında yeni anayasa ve hakikatla yüzleşme de olduğunu belirten Tuncel, yakın geçmişle, etnik ve kültürel soykırımlarla yüzleşme olmazsa barış olamayacağını, Ermeni, Süryanilere yapılanlar Roboski katliamları ile yüzleşilmesi gerektiğini söyledi.

"MÜZAKARE DEVLETLE YAPILIYOR"

Tuncel, HDP'nin müzakere süreci nedeniyle AKP ile anlaştığı şekilde anlam yükleyenler olduğunu, ancak müzakere süreci ile AKP politikaları arasında hiçbir ilgi olmadığını söyledi. Müzakere sürecini devletin yürüttüğünü belirten Tuncel, "Silahların susması, demokratik zemin koşullarının sağlanması için bu yapılıyor. Devlet ile PKK, KCK'nın bir masada olması, müzakere etmesi hareket tarafından desteklenmelidir. Bunun AKP politikalarıyla ilgilisi yok. Devletle Kürt özgürlük haraketi arasında süren bir durum. Müzakere masasının devam etmesi için gösterilen tavrın AKP'nin başkanlık sistemi, neo liberal politikaları, İç Güvenlik Yasası'na 'Evet' demek anlamına gelmez. Böyle olursa bizim kendimizi inkarımız anlamına gelir. AKP'nin emek politikası sömürü üzerinedir. Uzlaşamayız. Kadınlara yönelik 3 çocuk yapmaları, kadın mı kız mı yaklaşımı, baskıcı cinsiyetçi politikaları kabul etmemiz mümkün değil" dedi.

EN AZ SÖYLEYEN YÜZDE 12 DİYOR

Seçimlerde başarılı olmamaları durumunda AKP'nin yine tek başına iktidara geleceğini dile getiren Tuncel, tek başına Anayasa'yı değiştirme hakkı olmayan AKP'nin Meclis'te terör estirdiğini, muhalefeti sindirmeye çalıştığını söyledi. Meclis'e 35 vekille girdiklerini AKP'nin kabusu olduklarını söyleyen Tuncel, "Diğer muhalefet partilerinden bizden çektiklerini çekmediler. Seçimden daha güçlü çıkacağız. Yüzde 10 barajını aşarsak diye artık konuşmuyoruz, sormuyoruz. Önemli olan barajı yüzde kaç ile açacağız. En az söyleyen yüzde 12 diyor. Üstü de kabulümüzdür. Biz parlamentoya girdiğimizde belki de AKP tek başına iktidar bile olamayacak. Bunu engelleyecek olan CHP değildir. HDP'dir" dedi.

BAŞBAKANLIĞI BIRAKAMADI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 16 eski Türk Devleti'ni temsil eden giysiler giymiş askelerin önünde verdiği pozla ilgili de konuşan Tuncel "Erdoğan, 16 tane eski Türk Devleti'nin arkasına alıp güçlü olduğunu söylüylorsa demek ki çok yalnız. Ölmüş atalarını arkasına alıyor. Yaşayaları kaybettiği için ölmüşlerine sığınıyor. İlk önce sosyal medyada yaptılar sandım. Meğer kendi yapmış. Cumhurbaşkanı oldu ama Başbakanlığı çok sevmiş ki bırakamadı. Başbakan'ın Başbakanlığını yapıyor" dedi.

BARIŞIN NASIL OLACAĞI SORUSUNA FARKLI YANIT

Sebahat Tuncel, AKP, CHP, hatta MHP'nin de barıştan bahsettiğini ancak barışın nasıl olacağı sorusuna aynı yanıtı vermediklerini sölyedi. AKP iktidarının 'Silahlar sussun, barış olsun" dediğini ancak bunun kendileri için bir şey ifade etmediğini dile getiren Tuncel, "Kürtler kendi kendilerini yönetecek mi? Kendi dillerinde eğitim yapabilecekler mi? Ciddi sorunlar var. Barış hepimizin ihtiyacıdır. Bunu için mücadele devam edeceğiz" dedi.

Tuncel, barış ve demokrasi konferansları ile yerelde barış taleplerini kadın ve gençlerle, inanç gruplarıyla tartışmayı istediklerini söyledi. Türkiye'nin mutlaka değişeceğini, sorunlarını çözemezse kaosun derinleşeceğini belirten Tuncel "Öncünüz yoksa, örgütlü değilseniz kazanamazsınız. Türkiye'de yaşayan sosyalistler, demokrasi ve özgürlükten yana olanlar yeni bir alternatif ortaya çıkarmalıdır. Aleviler ve Kürt halkı mücadelesini, Gezi'yle ortaya çıkan yeni yaşam talebini örgütlemek gibi bir sorumlulukla karşı karşıyayız" dedi.

Konferans, 'Ortadoğu'da Kürt Sorunu ve Barış, Rojova Devrimi'nin anlamı', 'Demokratikleşme süreci: Demokratik özerlik ve barışın ekonomi politiği', 'Soykırımlar (Ermeni ve Süryani soykırımları) Dini, etnik, kültürel çatışmalar, sürgünler', 'Barışın toplumsallaşmasının yol ve yöntemleri: Yüzleşme, hakikat arayışı, kadının barıştaki rolü' konulu konuşmaların ardında atelye çalışmalarıyla sürdü.