Cumhurbaşkanı Erdoğan iftar yemeğine konştu. Konuşmasından başlıklar şu şekilde:

 "Operasyonlarımız kararlılıkla ilerliyor. Devletin görevi can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Bunların hepsi devletin görevidir. Milletin huzurunu tesis etmek bizim asli görevimizdir. Bu bölgelerde benim Kürt kardeşlerim özellikle İslam medeniyetinin yılmaz savunucuları olmuşlardır.

Hepimizin bin yıldır kardeşçe yaşamak için bedelini hep beraber koruduğu topraklardayız. Milletin bin yıllık kardeşliğimizi bozmak için oyunlar oynandı. Hiçbir asimilasyona maruz kalmadan aynı medeniyet çınarının ardında birlikteliğimizi sürdürdük. Pek çok saldırıya uğradık. Birlikte mücadele ettik. Kim der ki bu coğrafyada sömürgecilik izi vardır, vallahi yalan söylüyorlar. Kim der ki bu coğrafyada asimilayon, ikinci sınıf vatandaş var, vallahi yalan söylüyorlar.

Dünyanın hiçbir yerinde  dikensiz gül bahçesi gibi yönetime rastlayamazsınız. Coğrayamızda en huzurlu devletiz. Bugün Almanya'da, Fransa'da, ABD'de olanları gördünüz. terörü savunmak mümkün mü? Özellikle söyledik teröre karşı amansızca savaşan biz dedik, terör bumerang gibi döner. Onların cezalarını vermez, onlara yataklık eder maddi destek verirsen bilesin ki bunlar iyi günlerin. Son 14 yıldır geçmişte sancıları çekilen kalktığı, hak ve standarların yükseldiği bir ülkede yaşıyoruz.

Doğu'da belediye hizmetlerinden memnun olmanız mümkün mü? Bunların derdi başka. Ben belediye başkanlığından geldim.  Bakıyorum Güneydoğu çok daha beter. Onlar benim Kürt kardeşlerimin temiz yerde yaşamasını istemiyorlar. Onlar eline geçen parayı dağa nasıl ulaştırırım onu düşünüyorlar. Bugünler iyi günleri,bunların bedelini ödeyecekler.  Örgütlerin tüm derdi Türkiye'yi yalnızlaştırmaktır. Dünyada tüm karanlık bir ittifak vardır.İnsani ve iktisadi kölelik vardır. Bu güçlerin taşeronluğunda yönetmek isteyenler kölellik peşindeler.

Hemen insanların ellerinde avuçlarında ne varsa el koyuyorlar. Karşı çıkanları cezalandırıyorlar. Bunun adı zulümdür. Biz göz göre göre aynı senaryonun ülkemizde oynanmasına izin mi vereceğiz. PKK ve PYD içindeki yabancı teröristleri biliyor musunuz? O yabancıların ne işi var oralarda?

Cizre'yle ilgili utanmadan kitapçık hazırlamışlar. Haysiyetsizlikle kendi yedikleri haltı devlete mal etmeye çalışıyorlar. Siz herkesi kör, alemi sersem mi sanırsınız. Dünyayı da kandırabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Karşınızda güvenlik güçlerini bulacaksınız. Yurt dışında aynı yalanları pazarlamaya çalışanlar diplamatlarımızı karşısında bulunacak. Hiçbir alan açık kalmayacak. Bakan arkadaşlarımzı alt yapı çalışmalarına başladılar. Temmuz'un başından sonrali dönemle mukayase edilemeycek hale ulaştıracaklar. bu bölgelerde her türlü adım atılacak. Çevre Şehircilik ve TOKİ'nin yaptığı çalışma ile isterlerse başka yerlerde isterlerse kendi yerlerinde oturabilecekler.

Bir dönem örgütün ve kuruduğu paralel yapının sizin üzerinizde ciddi baskılar yaptığını biliyorum.

Onun için hep tek millet dedik. Birbirimizi Allah için seveceğiz. tek bayra, bizim bayrapımız rengi şehidimizin kanı. İkinci bir alternatif tanımıyoruz. Bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır. Aksi olmaz. Bu ülke tek bir vatandır.

Devlet içinde devlet olmaz. Çıkarmışlar paralel. Yok öyle bir şey.

Terör örgütünün yaptıklarını halkımıza anlatmanız gerek. Ülkemiz ve bölgemiz kendi inancına, toprağına yabancı olmaktan inşallah kurtulacaktır. Ne bölge insanı için ne bölge için hizmetleri, icraatları yoktur. Sadece yalan, istismar, ideolojik saçmalıklar. Bütün o tarlalar temizleniyor. Terör örgütünün en büyük kaynağı oydu. bunların ellerindeki belediyelerin ne yaptığını artık anlatmama gerek yoktur. Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu unutmadık."

 

 


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr