T24’ün haberine göre, Bülent Arınç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın köşe yazarlarını gazete patronlarına şikâyet etmesi ile ilgili soru önergesini yanıtladı.

Oran’ın, "Bekir Coşkun, Cüneyt Ülsever ve Emin Çölaşan'ın eski gazetelerinden ayrılmasında; Can Dündar'ın TV'lerdeki programlarının kaldırılmasında bir dahliniz var mı? Sürekli yazarları, gazetecileri, muhabirleri, medya patronlarına şikayet etmeniz 21. yüzyıl Türkiye’sine uygun mudur?” sorularına Başbakan Tayyip Erdoğan yerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yanıt verdi.

Bülent Arınç soru önergesine verdiği yanıtta Başbakan Erdoğan’ın işten çıkarılan gazetecilere üzüldüğünü iddia ederek, şunları kaydetti:

“Bir basın mensubunun işe alınması veya işine son verilmesinin hükümetimizle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Kamusal bir faaliyette bulunan hiçbir kurum eleştiriden münezzeh değildir. Sayın Başbakanımızın bugüne kadarki söylem ve eylemlerine bakıldığında da görüleceği üzere kendisinin hiçbir vatandaşımızın sıkıntıda olmasını arzu etmeyeceği ve bir basın mensubunun işine son verilmesinin de kendisini üzeceği muhakkaktır.”

Erdoğan üzülür mü?
Bülent Arınç "Başbakan Erdoğan’ın işten çıkarılan gazetecilere üzüleceği" iddiasına karşın Erdoğan her fırsatta medya patronlarına “sahip çıkamadığı” gazetecilerin işine son verme çağrısı yapıyor.

Myanmar'a giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bir köşe yazısında eleştirilmesine sinirlenen Erdoğan, medya patronlarına, “Şimdi çıkmış birileri köşesinde yazıyor. Ne diyor? 'Dışişleri Bakanı'nın Myanmar'da ne işi var?'. 'Başbakan'ın kızının, hanımının gidişini anlıyorum da Dışişleri Bakanı oraya niye gidiyor?'. Ben buradan o medya patronuna 'yazıklar olsun' diyorum. Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz?” diye seslenmişti.

2010 Şubat ayında da AKP borsadaki 6,5 puanlık düşüşten köşe yazarlarını sorumlu tutan Erdoğan, "Şimdi o gazetelerin patronlarına sesleniyorum, 'ne yapayım, köşe yazarı, hâkim olamıyorum' diyemezsin. 'Sen bunun sorumlususun arkadaş' diyeceksin. Niye! Çünkü bu ülkeyi germeye, bu ülkede ekonomiyi germeye kimsenin hakkı yok. Köşende yazı yazanın maaşını sen veriyorsun, yarın feryat etmeye geldiğin zaman feryat etmeye hakkın yok" demiş, yine medya patronlarına köşe yazarlarını kovmayı önermişti, "Herkes fikrini söylemekte serbesttir. Tabii söyle, ama o insanlara da o kalemleri teslim edenler der ki, 'kusura bakma kardeşim, bizim dükkanda sana yer yok'. Çünkü herkes vitrinine layık olanı koyar."

"Türkiye’de Çin ve İran’dan daha fazla gazeteci içeride"
Verdiği soru önergesine ilişkin konuşan Umut Oran şunları söyledi, “Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün (RSF) 179 ülkeden oluşan basın özgürlüğü listesinde Türkiye ancak 148. sırada kendisine yer bulabiliyor. Yani Nikaragua, Katar, Tanzanya, Zambiya gibi ülkelerde dahi basın bizden daha özgür. CPJ raporuna göre hükümet basına karşı tarihin en amansız savaşlarından biri açmış durumda. Türkiye'de Çin'den, İran'dan fazla gazeteci hapiste.”

(soL-Haber Merkezi)