Bahçeli, "Bizi CHP, HDP ve paralel yapı ile aynı yerde gösterip, bu şebekeye dahil olduğumuzu göstermektedir. Şebeke kurmak, Kandil'le şebeklik yapmak, hatta başı çekmek AKP'nin ve Davutoğlu'nun uzmanlık alanıdır" dedi.

Devlet Bahçeli, Düzce Anıtpark Meydanı'ndaki mitingde partililere seslendi. Bahçeli'nin konuşması öncesi MHP Düzce Milletvekili adayları Abdullah Danışmaz, Suat Konuk ve Demet Günday tanıtıldı. Seçimlerin barış, adil, huzur, güven ve demokratik yarış içinde geçmesini dileyen Bahçeli, Başbakan Davutoğlu'nun dün Düzce'deki mitingine değinerek, şunları söyledi:

"Dün başbakan geldi, esti gürledi, mesnetsiz konuştu, attı tuttu. Davutoğlu'nun sözlerinden bir şey anladınız mı? Düzce'nin, herkesin 'tamam' diyeceği bir vaat işittiniz mi? Başbakanın Düzce'nin yaralarını tedavi edecek bir söz ağzından çıkmadı. Çünkü AKP'de söz bitmiş, icraat suyunu çekmiş, heyecan dip yapmış, metal yorgunluğu dip noktalara gelmiştir. Davutoğlu ise son dakikalarını oynayan bir saray kuklasıdır. Başbakan tükenmiş, hırpalanmış ve omurgalı olmaktan iyice uzaklaşmıştır."

"AKP'DEKİ DÜŞÜŞ AKIL SAĞLIĞINI TEHDİT ETMEYE BAŞLADI"

Ak Parti'nin kendi kendini yiyen siyasi bir organizmaya dönüştüğünü belirten Bahçeli, "Artık AKP'nin milletimize vereceği hiçbir şeyi kalmamıştır. AKP geri saymaya başlamış kendi kendini yiyen bir siyasi organizmaya dönüşmüştür" dedi. Başbakan Davutoğlu'nun kendilerine yönelik eleştirilere sert tepki gösteren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başbakan dün diyor ki bizim tarihimiz yokmuş, kimliğimiz sınırlıymış. Kendi tarihi ise Konuralp'e, Akçakoca'ya, Şeyh Edebali'ye kadar gidiyormuş. AKP'deki keskin düşüş Davutoğlu'nun ne yazık ki akıl sağlığını da tehdit etmeye başlamıştır. Davutoğlu'nun bilmesi gereken bir hususu kendilerine aktarıyorum; Bizim tarihimizle kendilerinin tarihi aynı değildir, zaten olması beklenmemektedir. Biz yaşanmışlık Türk tarihinden süzülerek geldik. Biz milli tarihin destanlarını, şan ve şerefini kan mürekkebiyle yazarak bu günlere ulaştık."

Ak Parti'nin mitinglerini eleştiren Bahçeli, "Bizim mitinglerimize devletin araçları insan taşımıyor. Bizim mitinglerimize kiralık alkışçılar getirilmiyor. Bizim mitinglerimize zorla, tehditle insan getirilmiyor. Biz de yürek, samimiyet, cesaret vardır. Türkiye sevdası, bayrak gibi dalgalanmaktadır. Türkiye'nin vicdanı ve gönüllerin eseridir. Davutuoğlu miting görmek istiyorsa tertemiz vicdanları, tertemiz yüzleri burada tanı. Etrafını menfaat çeteleri sarmış, sarayın demir yumruğu her an inmeyi beklemektedir" diye konuştu.

"ALLAH HİÇBİR KULUNU DAVUTOĞLU'NUN DURUMUNA DÜŞÜRMESİN"

Bahçeli, Davutoğlu'nun MHP'yi, CHP, HDP ve paralel yapı ile birlikte göstermek istediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Düzce'de söylediği bir ihanet şebekesi varmış. Bizi CHP, HDP ve paralel yapı ile aynı yerde gösterip, bu şebekeye dahil olduğumuzu göstermektedir. Şebeke kurmak, Kandil'le şebeklik yapmak, hatta başı çekmek AKP'nin ve Davutoğlu'nun uzmanlık alanıdır. Başbakanın ateşi yüksektir, hayaller görmeye başlamıştır. 4 yanlışın bir doğruyu götürmesi için planlar yapmıştır. Başbakanın dört yanlışının ne olduğu bizim gündemimiz değildir. 4 yanlış bir doğruyu ancak imtihanlarda götürür. 4 hırsız bir ülkeyi anca AKP ile götürür ve götürmüştür. Davutoğlu ne yapacağını söylemekten acizdir. Kendisi acınacak haldedir. Allah hiçbir kulunu Davutoğlu'nun durumuna düşürmesin. AKP, HDP, İmralı üçlüsü Davutoğlu'nu sarmıştır. Serok Ahmet asıl ipleri Kandil'de olan teröristlerle neler yaptığını açıklamalıdır. Hangi siyasi hedefler gözetilmiştir. Mersin'de olan olaylarda, HDP ve PKK hangi roldedir?"

"ACILAR SİYASETE MALZEME EDİLİYOR"

Deprem acılarının siyasete malzeme edildiğini söyleyen Bahçeli, "Felaketlerden siyasi rant uman vicdansızlık da Erdoğan ve Davutoğlu'na uyan bir kepazeliktir" dedi. Düzce'nin 12 Kasım 1999'da bir yıkım yaşadığını ve milletin acıya boğulduğunu kaydeden Bahçeli, "17 Ağustos'un ardından tarihte olmayan bir yıkım yaşadı. Başbakan bu acıları siyasete malzeme etmektedir. Erdoğan Samsun'da, Düzce depremi diyeceğine, 'Düzce mitingi altında kaldığımızı' söylemiştir. Geçen sene Eskişehir'de 'Evlatlarıma helal lokma yedirmedim' der gibi şaşırmaya başlamıştır. İnsanların duygularını sömürmeye başlamışlardır. Bu rezil tutumu affedecek misiniz? Bu ahlaksızlığı unutacak mısınız? Erdoğan'ın başkanlık için gözünü kan ve hırs bürümesini yanına bırakacak mısınız?" dedi.

YOKSULLUK, YOLSUZLUK, TERÖRLE MÜCADELE EDECEĞİZ

Bahçeli, AKP'nin aldığı oyları kötüye kullandığı görüşünü savunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Pişmanlığa zaman kalmadı. Türkiye'nin sabrı kalmadı. Türkiye için MHP'nin tek başına iktidarı lazım. AKP'ye oy veren kardeşim Türkiye kötüye gidiyor. AKP aldığı oyları kötüye kullanmıştır. AKP'ye destek veren kardeşim geleceğin için, ülken için bu kez birlikte yürüyelim. CHP'ye oy veren kardeşlerim bu kez bizimle yürüyün. Tercih yapmamış kardeşim bu kez zaman kaybetme MHP senin yanındadır. Terör, bölünmeye karşı, hırsızlara karşı bizimle yürü Düzce. İş ve aş ise istediğiniz bizimle yürüyün. Yürüyüşümüz ahlaksızlığa karşı namusluların yürüyüşüdür, yürüyüşümüz şerefin yürüyüşüdür. İstiklal ve istikbal yürüyüşüdür. Zalime karşı birlikte miyiz? Başkanlık isteyen 17-25 Aralık çetesine karşı PKK ile omuz omuza olan çeteye karşı birlikte miyiz? Yoksulluk, yolsuzluk ve terör ile mücadele edeceğiz. Devlet reformu ile çürümenin önüne geçeceğiz. Üreten, ekonomi politikamızla aç kalan milyonlarca vatandaşımızın yüzünü güldüreceğiz. Ekonomi büyüyecek ve zenginliğe ulaşacaktır."


SAKARYA KONUŞMASI

Devlet Bahçeli, Düzce mitingi sonrasında bir saat gecikmeyle geldiği Adapazarı Kent Meydanı'nda yaklaşık 10 bin kişiye konuştu. Meydana asılan pankartlar arasında Meral Akşener için 'Bacımıza dil uzatanının dilinizi kopartırız' yazılı pankart dikkati çekti.

Bahçeli, "Bir yanda demokrasiyi tırpanlarken ve diğer yanda diktatörlük temeli kazmakta, hukuku da boğazlamaktadır" dedi. Ak Parti iktidarının 13 yıllık faturasının, dışarıda taviz ve teslimiyet, içeride çaresizlik, ilkesizlik, rüşvet, ihanet kayırmacılık ve aymazlık olduğunu belirten Bahçeli, şunları söyledi:

'AKP'den arta kalan açlıktır, adaletsizliktir, ahlaksızlıktır, asayişsizliktir. Bunların devri saltanatında birilerinin zenginleştiği çok doğrudur. Birilerinin ceplerini doldurduğu doğrudur. Birilerinin harama el uzattığı, birilerinin yetim hakkını çaldığı, birilerinin boğazında haram lokmalarının indiği kesindir. Bunlara asla itirazımız yoktur. Bizim anlatmaya çalıştığımız zaten budur. Ama Erdoğan daltonunun 'zenginleştik' sözleri size nasip olmuş mudur? Cebiniz borçtan kurtulmuş mudur? Kredi tuzağına düşmeden yaşayabiliyor musunuz? Madem ki bunlara siz sahip olamadınız zenginleşen siz değilsiniz. Sorarım sizlere; bende yoksa sizde yoksa para kimin cebindedir? Paralar kimin haram lokmasındadır. Sizin hakkınız yetimin hakkı biçare kulların haramzadelerin saraylarında mıdır?"

ZENGİNLEŞME HİKAYELERİ

Bahçeli Ak Parti'nin seçim reklamlarını da eleştirerek, 'Kim yatak odasında para kasalarının içerisindedir. Oturma odalarında da ayakkabı kutularında deste deste çıkan haram paraları biliyorsunuz. Vakıf adı altındaki tahsilat adına saklanan soygunları biliyorsunuz. Yeter artık diyerek ayağa kalkacaksınız. Ya kalkınma ve zenginleşme hikayelerini dinlemeye devam edeceksiniz ya da soygunu ahlaksızlığa dur diyeceksiniz. Ya zulme istismara adaletsizliğe alçaklığa göz yumarak harama göz yumacaksınız" dedi.

"ERDOĞAN YETKİSİNİ AŞTI"

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan yetkisini aştığını, ettiği yemini çiğnediğini kaydederken sözlerini şöyle sürdürdü:

"Erdoğan yetkisini kat be kat aşmıştır. Şeref ve namus üzerine ettiği yeminleri çiğnemiştir. İktidarsızlığın, anlaşmazlığın, kavga ve polemiklerin merkezinde Erdoğan vardır. Türk milleti 10 Ağustos 2014 de ilk kez cumhurbaşkanı seçmiştir. Şimdi soruyorum. Cumhurbaşkanı oylarken rejim değişsin dediniz mi? Cumhurbaşkanı seçerken Erdoğan'ın başkan olması için kapı açtınız mı? Hayırsa bu Erdoğan ne yapmakta, ne söylemekte? Her gün meydan meydan nasıl dolaşabilmekte? Erdoğan bir yanda dünya turu atarken diğer yanda da başkanlık sistemi için kulis ve siyasi çalışma yapmakta. Bir yanda demokrasiyi tırpanlarken, diğer yanda diktatörlük temeli kazmakta, hukuku da boğazlamaktadır. Bir yanda maneviyat istismarı yaparken, diğer yandan Cumhurbaşkanlığı makamına yakışmayacak her türlü basit ve bayağı davranışların tarafı olmaktadır. Kaçak ve karanlık sarayda, kul hakkını gasp etmiş, haram deryasında boğulmuştur. Ayakkabı kutularına sizlerin emeğini, gelirini, göz nurunu doldurmuştur. Sakarya çalışmış, havuzcular yemiştir. Sakarya üretmiş, bakan ve başbakan çocukları götürmüştür."

KOCAELİ'DE KONUŞTU

SİZ DE YARGILANACAKSINIZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Sakarya'dan sonra Kocaeli, Perşembepazarı Meydanı'nda konuştu. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nu eleştiren Devlet Bahçeli, "Kirli geçmişleri, kirli ittifakları ortaya çıktıkça bu ikili yalan düğmesine basıyor. Davutoğlu’nun devreleri yanmış, su kaybetmiş. MHP’nin dörtlü çete diye tabir ettiği kişilerin içinde yer aldığını söylemesi ahlaksızdır. Davutoğlu çete lideri görmek istiyorsa 17-25 Erdoğan’a baksa. Dörtlü çeteyi görmek istiyorsa rüşvetçi 4 eski bakana baksın. İşbirlikçi arıyorsa aynanın karşısına gitsin, Serok Ahmet’i görecektir. Asıl tehdit kaynaklardan birisi kırmızı kitabı kaleme alanlardır. 12 yıl birlikte çalışanların yaptıkları ortadadır. Kim tezgahlarla masum insanları mağdur ettiyse hesabını adalet önünde mutlaka verecektir. Erdoğan ve Davutoğlu’na sesleniyorum. Bu kirli tezgahlar ve kumpaslar kurulurken siz de bunların ortağıydınız. 'Yanıldık, aldatıldık' diye kurtulamazsınız. Siz de yargılanacaksınız. Kirli ve şaibeli geçmişinizle mutlaka yüzleşeceksiniz. Adam gibi ortaya çıkın 12 yıllık karanlık dönemde ne melanetler işlediğinizi millete anlatın. Bizim yapımızda yetim hakkı yemek yoktur. Paralel ve eğri bize yabancıdır. MHP dimdik yürümektedir. Eğilmeden, bükülmeden, ilkeleriyle yürümektedir. Kocaeli Türkiye’nin önüne takoz koyanlara karşı bizimle yürümeye hazır mı? Bu evetler çığ gibi büyüdükçe Davutoğlu korkuyor. AKP artık gitmektedir. Erdoğan ve Davutoğlu’ndaki telaşları bundandır" dedi.

MHP Lideri Bahçeli, "Davutoğlu nihayet Azraili de siyasette kattı. Erdoğan, ölüm ve tehdit söylemleri ile algılar üzerinde oynamaya çalışıyor" diyerek konuşmasına şöyle devam etti: "Başbakan ve Cumhurbaşkanı nasıl böyle davranır. Partilere gönderilen bombalar kimlerin elinden geçiyor. Davutoğlu Kandil’e sırtını dayamış. Yağlı urganlar siyaset meydanlarından çoktan gitti. Erdoğan duygularla oynuyor. Mursi idam cezasını Mısır’da aldı ve bu tarihi bir hatadır. Burası Türkiye’dir. Erdoğan darbe diyor, ama demokrasiye en büyük darbeyi kendisi vuruyor. Kargaşa ve cepheleşmenin, gerilim ve kutuplaşmanın tarafı olmayan MHP, kucaklaşma, uzlaşma ve huzurun adresidir."


ERDOĞAN ADALETİN NEFESİNİ KESMİŞTİR

Otomotiv sektöründeki eylemlere dikkat çeken Bahçeli, "Otomotiv sektörünü sıkıntıya sokan eylemler devam etmektedir. Demokrasi hukuk konusunda aşınma ve yıpranmalar güven ve yatırım iklimini karartmaktadır. Cumhurbaşkanlığı makamını AKP arka bahçesine bağlayan başkanlık ve yeni anayasa gayesiyle kanun dışına çıkan Erdoğan ülkemize zarar vermektedir. Erdoğan adaletin nefesini kesmiştir. Saray talimatlı cevaplar verenler konu Erdoğan’ın yasa ahlak edep haya dışı uygulamalı olunca 4 maymunu oynamaktadır. Yargı yörüngesi kaçmıştır. Türkiye’de her şeyin çivisi çıkmış sap ve saman birbirine karışmıştır. Paralel yapı AKP’nin eseridir. Asıl tehdit kaynağı kırmızı kitabı kaleme alanlardır. Kim kanunsuz işlere bulaştıysa bunun hesabını Türk adaleti önünde verecektir" diye konuştu.