Durum çok açık, Kobane üzerine yaşanan kırılma derinleşiyor. Kürtler batı nezdinde itibar kazanırken AKP kaybediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan PYD’yi terörist ilan ederken ABD PYD’yi koalisyon güçlerinin karargahına alarak Türkiye ile farklı bir tutum izledi. Türkiye, PKK’nin eline geçer, silahlar Türkiye’ye karşı kullanılır gerekçesi ile PYD’ye silah yardımına karşı çıkarken ABD hava yolu ile PYD’ye silah yardımında bulundu.

PKK, PYD ve Peşmerge IŞİD’e karşı verdiği başarılı mücadele ile batı ülkeleri nezdinde itibar kazandı. Kürtler, bölgede aşırı dinci gruplara karşı duran yegane laik güç olarak belirdi. AKP zihniyeti Türkiye’nin bölgede sağlıklı bir politika izlemesine engel teşkil ediyor.

İşte bütün bu gelişmeleri değerlendiren Kürt Siyasi Hareketi AKP’nin gelecek seçimlerde barış sürecini seçim malzemesi olarak kullanmasına izin vermeme kararı aldı ve süreç böylece kan ile durdu. AKP bundan böyle “akan kanı durduran” değil kan akıtan bir yönetim olarak anılacaktır. Türkiye’yi bu açmaza getiren AKP zihniyeti ve bu zihniyete dayalı yürütülen bölge politikalarıdır.

İç siyasette otoriterleşen AKP, dış politikadaki açmazları ile köşeye sıkışmış ve artık takiyye yapamaz hale gelmiştir.

AKP’nin zayıflaması ile doğmakta olan bu boşluk nasıl doldurulacaktır? İktidar boşluk kabul etmeyeceğine göre bu boşluk ya muhalefet tarafından doldurulacak, CHP iktidara yürüyecektir, ya da kural dışı güçler bu boşluğu dolduracaktır. Görünen o ki ABD AKP alternatifini ciddi bulursa destek verecektir.

AKP için tek çıkar yol; bozulan barışı yeniden hızla ihya etmek, genel af koşullarını geliştirmek, esaslı hatalar taşıyan dış politikasını değiştirmek, sivil dikta heveslerinden vazgeçmektir.

AKP belki bütün bunları yapacak ancak şu 17 Aralık korkusu olmasa…

Önümüzdeki günler Türkiye için sürprizlere gebedir.

 Rahmi Ofluoğlu