MAĞDUR HAKLARI KANUNU TASARISI
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Tanımlar ve Temel İlkeler
Amaç ve kapsam
MADDE 1 - (1) Bu Kanunun amacı, soruşturma veya kovuşturma aşamasında suç mağdurlarına tanınan haklar ile sağlanan hizmet ve yardımlara ilişkin esasları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine dair görev, yetki ve sorumlulukları düzenlemektir.
(2) Bu Kanun, soruşturması veya kovuşturması Türkiye’de yürütülen suçlar nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetler hakkında uygulanır.
Tanımlar
MADDE 2 - (1) Bu Kanunda yer alan;
a) Adalet Komisyonu: Adlî yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunu,
b) Bakanlık: Adalet Bakanlığını,
c) Bakmakla yükümlü olunan: Suç dolayısıyla ölenin üstsoyunu, altsoyunu, kardeşini, eşini veya ölenle evlatlık bağı bulunan kişiyi,
ç) Başkanlık: Adalet Bakanlığı Mağdur Hakları Daire Başkanlığını,
d) Danışma Kurulu: Mağdur Hizmetleri Danışma Kurulunu,
e) Genel Müdürlük: Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünü,
f) Kırılgan Grup: Cinsel suç, aile içi şiddet, terör, göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçu mağdurları ile çocuk, kadın, yaşlı ve engelli mağdurları,
g) Mağdur: Suç nedeniyle fiziksel, zihinsel, ruhsal veya ekonomik olarak doğrudan zarar gören kişiyi,
ğ) Adlî Destek Uzmanı: Daire Başkanlığı ile müdürlükler bünyesinde psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı kadrosunda çalışan görevlileri,
h) Müdürlük: Adlî Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğünü, ifade eder.
Temel ilkeler
MADDE 3 - (1) Mağdurlara yönelik yardım ve destek hizmetlerinde, eşitlik, insan onuruna saygı ve dürüstlük ilkesi esastır.
(2) Mağdur, kişiliğine saygı gösterilmesini, mağduriyetinin anlaşılmasını, kendisinden özür dilenmesini ve adlî yardımda bulunulmasını her zaman isteyebilir.
(3) Bu Kanunun uygulanmasında görev alanlar, mağdura ilişkin kişisel verilerin gizliliğini korumak zorundadır. Bu bilgiler kanunların zorunlu kıldığı hâller dışında hiçbir kurum ve kişiye verilemez.
(4) Mağdurların, bu Kanundaki hizmet ve yardımlardan faydalanabilmesi için kolluğa, Cumhuriyet başsavcılığına veya müdürlüğe başvurması ve belirlenen yükümlülüklere uyması gerekir.
İKİNCİ BÖLÜM
Temel Hak ve Hizmetler
Bilgilendirilme hakkı
MADDE 4- (1) Mağdur, kanunlarla kendisine sağlanan hak ve yardımlar hakkında kolluk birimleri veya müdürlükçe bilgilendirilir ve yönlendirilir.
Korunma hakkı
MADDE 5- (1) Mağdurun, ailesinin veya birlikte yaşadığı kişilerin başvurması ve talebin ciddi bulunması halinde, suçun tekrarının veya başkaca bir suçun işlenmesinin önlenmesi için kolluk birimlerince gerekli tedbirler alınır.
(2) Tutuklu veya hükümlünün ceza infaz kurumlarından çıkmasına ilişkin bilgiler gerekli tedbirlerin alınması için İçişleri Bakanlığı ile mağdurun bulunduğu yer güvenlik birimine bildirilir.
(3) Mağdurun talebi halinde, ceza muhakemesinin zorunlu kıldığı durumlar hariç olmak üzere, soruşturma veya kovuşturma işlemlerinin yapıldığı yerlerde, şüpheli veya sanıkla mağdurun temasını önleyici tedbirleralınır.
İstihdam hizmeti
MADDE 6- (1) İhtiyaçlarının bulunması ve talep etmeleri halinde, 19 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen suçlardan dolayı mağdur olanlar ile mağdurun ölümü veya maluliyeti halinde bakmakla yükümlü olduğu kişilerden birine, ilgili kanunlar uyarınca istihdamda öncelik sağlanır.
(2) Kamu kurum veya kuruluşlarında çalışmakta olup, birinci fıkrada belirtilen suçlar nedeniyle yerleşim yerini değiştirmek zorunda kalan mağdurların talepleri halinde, görev yerleri değiştirilir.
(3) Özel hukuk hükümlerine tabi işletmeler ile dernek ve vakıflarda çalışmakta olup, birinci fıkrada belirtilen suçlar nedeniyle yerleşim yerini değiştirmek zorunda kalan mağdurların talepleri halinde, aynı gerçek kişilere ait başka işletmelerde, tüzel kişilerin ise merkez veya başka şubelerinde ya da bunlara ait diğer işletmelerde çalışmaları sağlanır.
Tedavi hizmeti
MADDE 7 – (1) Suç nedeniyle tedaviye ihtiyaç duyan mağdurlardan genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası prim borcu sebebi ile fiilen genel sağlık sigortasından yararlanamayan ya da diğer mevzuat hükümleri gereğince tedavi yardımından yararlanma hakkı bulunmayanlar tedavi süresince 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında gelir testine tabi tutulmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılır.
Eğitim hakkı
MADDE 8 – (1) 19 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen suçlardan dolayı yerleşim yerini veya okulunu değiştirmek zorunda kalan mağdurların talepleri halinde, kendilerinin ya da bakmakla yükümlü oldukları kişilerin eğitim gördükleri kurumların dengi okullarda eğitime devam etmeleri, ilgisine göre Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim  Kurulu veya yükseköğretim kurumlarınca öncelikli olarak sağlanır. Ayrıca, yeni eğitim kurumunda ihtiyaç duyulması halinde mağdura rehberlik hizmetleri verilir.
(2) Bu maddeye ilişkin usul ve esaslar Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu tarafından birlikte çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Ceza muhakemesine yönelik haklar
MADDE 9- (1) İfade ve beyanının özel ortamda alınması gerektiği veya fail ile yüz yüze gelmesinde sakınca bulunduğu değerlendirilen; mağdur, tanık ve suça sürüklenen çocuklar ile cinsel suç, aile içi şiddet suçu mağdurları ve kırılgan gruba mensup diğer mağdurların ifade ve beyanları özel ortamda Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından adlî destek uzmanı aracılığıyla alınır. Bu ifade, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi kullanılmak suretiyle de alınabilir.
(2) Soruşturma veya kovuşturma aşamasında dava nakli veya yerleşim yeri dışında bir yere gitme zorunluluğu doğuran işlemler nedeniyle mağdurun yapmış olduğu konaklama, iaşe ve ulaşım giderleri gibi zorunlu masraflar Devletçe karşılanır.
(3) Ceza soruşturması veya kovuşturmasının zorunlu kıldığı haller dışında mağdur, el konulan mallarının Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme kararı ile gecikmeden iadesini isteme hakkına sahiptir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kuruluş ve Teşkilât
Kuruluş ve teşkilat
MADDE 10– (1) Bu Kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek üzere, Bakanlık bünyesinde Mağdur Hakları Daire Başkanlığı kurulur. Başkanlık; Daire Başkanı, yeteri kadar tetkik hâkimi, adalet uzmanı, adalet uzman yardımcısı, adlî destek uzmanı ve en az  üç şubeden oluşur.
(2) Adalet komisyonu bulunan yerlerde Bakanlığa bağlı olarak Cumhuriyet başsavcılığının gözetim ve denetiminde müdürlük kurulur. İş durumu ve coğrafi konum göz önüne alınarak, adalet komisyonu bulunmayan yerlerde Genel Müdürlüğün önerisi ve Bakanlık onayı ile müdürlükler veya müdürlüğe bağlı bürolar kurulabilir. Müdürlüklerde bir müdür, yeterli sayıda adlî destek uzmanı ve yardımcı personel bulunur. İhtiyaç duyulması halinde yeterli sayıda müdür yardımcısı atanabilir. Müdürlüklerde görev yapan müdür, müdür yardımcısı ile adlî destek uzmanının her türlü özlük işlemleri Bakanlıkça, diğer personelin ise adalet komisyonlarınca yürütülür.
(3) Bakanlıkta mağdur destek ve yardım hizmetleri ile koordinasyona ilişkin danışma organı olarak Danışma Kurulu oluşturulur.
Daire Başkanlığının görevleri
MADDE 11 - (1) Daire Başkanlığının görevleri şunlardır:
a) Suça sürüklenen, mağdur, tanık ya da diğer bir sıfatla adlî sisteme giren çocuklara yönelik  hizmet ve politikaların geliştirilmesi ile uygulanmasına ilişkin faaliyetleri yürütmek,
b) Adlî süreçte kadın mağdurlara ve kırılgan gruba dahil diğer mağdurlara yönelik hak ve hizmetlerin geliştirilmesine ve uygulanmasına ilişkin faaliyetleri yürütmek,
c) Adlî desteğe ihtiyaç duyanlara uygun müdahale programları geliştirmek, tekrarlanan mağduriyetleri önleyici tedbirleri almak, bilgilendirme ve psiko-sosyal destek faaliyetlerini yürütmek,
ç) Mağdurların adalete erişimini güçlendirmeye yönelik politikalar geliştirmek ve uygulamak,
d) Adlî süreçte tanıklara yönelik hizmetlerin geliştirilmesine ve uygulanmasına ilişkin faaliyetleri yürütmek,
e) Görev alanıyla ilgili kamu ya da özel kurum veya kuruluşlarla iş birliği yapmak,
f) Ulusal veya uluslararası düzeyde bilimsel toplantılar düzenlemek, bu nitelikteki çalışmaları teşvik etmek ve desteklemek,
g) Kanunlarla gösterilen ve Bakanlıkça verilen benzeri işleri yapmak,
Mağdur Hizmetleri Danışma Kurulu ve görevleri
MADDE 12 - (1) Mağdur Hizmetleri Danışma Kurulu aşağıdaki üyelerden oluşur:
a) Bakanlık Müsteşarı veya görevlendireceği müsteşar yardımcısı.
b) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı.
c) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı.
ç) İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı.
d) Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı.
e) Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı.
f) Ceza İşleri Genel Müdürü.
g) Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı.
ğ) Üniversitelerin ilgili bölümlerinden Yükseköğretim Kurulunca görevlendirilecek bir öğretim üyesi.
h) Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü. ı) Mağdur Hakları Daire Başkanı.
(2) Bakanlık Müsteşarı veya görevlendireceği müsteşar yardımcısı Kurula başkanlık yapar. Kurul, her takvim yılında en az bir defa toplanır. Başkan, gerekli gördüğü hâllerde Kurulu her zaman toplantıya çağırabilir.
(3) Kurulun sekretarya hizmetleri Başkanlık tarafından yürütülür.
(4) Kurulun görevleri şunlardır:
a) Mağdur destek ve yardım hizmetlerine ilişkin temel ilkeleri belirlemek, öneri niteliğinde kararlar almak ve bu kararları ilgili kurum ve kuruluşlara iletmek.
b) Başkanlık tarafından hazırlanan müdürlüklerin yıllık faaliyetlerine ilişkin raporlarda belirlenen sorunların çözümüne ilişkin önerilerde bulunmak.
c) Başkanlığın görevleri ile ilgili olarak uygulamada yaşanan sorunların çözümüne yönelik mevzuat önerileri geliştirmek.
ç) Kanunla verilen diğer görevleri yapmak.
Müdürlüğün yetki alanı ve görevleri
MADDE 13- (1) Müdürlüklerin yetki alanı adalet komisyonunun, adalet komisyonu bulunmayan yerlerde kurulan müdürlükler ile büroların yetki alanı ise bulundukları ilçenin yargı çevresi ile sınırlıdır.
(2) Müdürlüğün görevleri şunlardır:
a) Mağdurları kendilerine tanınan haklar ve yardımlar konusunda bilgilendirmek ve yönlendirmek,
b) Adlî desteğe ihtiyaç duyanlara   uygun müdahale programları geliştirmek, mağduriyetleri önleyici tedbirler almak ve psiko-sosyal destek faaliyetlerini yürütmek.
c) Bu Kanun kapsamında suç mağdurlarına maddi yardım yapılmasına ilişkin işlemleri yürütmek.
ç) Adlî süreçte görev alan adlî destek uzmanlarının etkin, verimli ve koordineli şekilde çalışmalarını sağlamak.
d) Mağdurların adalete erişiminin güçlendirilmesine yönelik faaliyetler yürütmek.
e) Mağdurlara yönelik hizmet sunan kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak.
f) Çocuk teslimi ile çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kararları yerine getirmek.
g) Kanunlarla veya Bakanlıkça verilen diğer görevleri yerine getirmek.
Müdürlüğe, müdür yardımcılığına ve adlî destek uzmanlığına atama
MADDE 14- (1) Adlî destek uzmanı olarak çalışan, mesleğin niteliklerini taşıyan ve en az beş yıl görev yapan personel arasından Bakanlıkça yapılacak yazılı ve mülakat  sınavında başarılı olanlar müdür ve müdür yardımcılığına atanır.
(2) En az dört yıllık lisans eğitimi veren fakülte ve yüksekokullar ile bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilen yurtiçi veya yurtdışındaki  yükseköğretim kurumlarının çocuk gelişimi, psikoloji, psikolojik danışma ve rehberlik, sosyal hizmetler bölümlerinden mezun olan kişiler arasından pedagog, psikolog ve sosyal çalışmacı atanır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kırılgan Gruplara Yönelik Hizmetler
Müdürlükçe sunulacak hizmetler
MADDE 15– (1) Soruşturma ve kovuşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında yer alan veya bu madde kapsamında hizmet sunulmasına ihtiyaç duyulduğu ilgili Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından değerlendirilen kırılgan gruba dâhil olan mağdurlara adlî destek  uzmanı görevlendirmek suretiyle sunulacak hizmetler şunlardır:
a) Mağdurun veya Cumhuriyet savcısı ya da hâkimin talebi üzerine ifadesi alınmadan önce kaygı düzeyini düşürmek amacıyla mağdura içinde bulunduğu ortamı, ilgili kişileri ve süreci açıklamak ve mağdurun ifadesi alınırken yanında bulunmak.
b) Cumhuriyet savcısı tarafından ifadesi alınırken veya duruşmada dinlenirken mağdurun rahat ifade verebilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını Cumhuriyet savcısı veya hâkime iletmek.
c) Cumhuriyet savcısı veya hâkimin isteği üzerine sosyal inceleme raporu hazırlamak. ç)  İhtiyaç duyan mağdurlara talepleri  halinde psiko-sosyal sorunlarının     çözümünde
danışmanlık yapmak.
(2) Mağdurun ölümü veya gerekli görülmesi halinde bu hizmetler suçtan zarar görenlere de sağlanabilir.
(3) Soruşturma veya kovuşturma sürecinin tamamlanmasından sonra destek ihtiyacı devam eden mağdur ilgili kuruma yönlendirilir.
(4) Müdürlüğe başvuruda bulunan ve korunma ihtiyacı olan çocuk ve kadınlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının taşra birimine bildirilir.
Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair hizmetler
MADDE 16– (1) Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararı, yükümlüsü tarafından rızasıyla yerine getirilmediği takdirde diğer taraf veya vekili, çocuğun oturduğu yer adlî destek ve mağdur hizmetleri müdürlüğüne başvurabilir. Talebi alan müdürlük, teslim yükümlüsüyle irtibat kurarak belirlenen gün ve saatte kararda belirtilen koşullarda, herhangi bir işlem veya ihtara gerek kalmaksızın çocuğun bulunduğu adreste, müdürlükte veya belirlenen başka bir yerde karşı tarafa teslimini ister.
(2) Birinci fıkra kapsamında yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde talep üzerine müdürlükçe, mümkünse tarafların veya vekillerinin katılımıyla kararın uygulanmasını göstermek amacıyla bir plan hazırlanır. Bu planda çocuğun yüksek yararı ve sürecin çocuğun psikolojisine etkisi esas alınarak karar kapsamında tarafların hak, yükümlülük ve sorumlulukları ile plana uyulmaması durumunda uygulanacak yaptırımlar yer alır. Plan aile hâkiminin onayına sunulur ve onaylanmış plan hazır olmayan tarafa tebliğ edilir.
(3) Taraflar herhangi bir işlem veya ihtara gerek kalmaksızın yükümlülüklerini plana uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Aksi takdirde diğer tarafın talebi üzerine müdürlük tarafından planın gereği zorla yerine getirilir.
(4) Zorla yerine getirme işlemleri adlî destek uzmanları tarafından yürütülür. Adlî destek uzmanı bulunmayan yerlerde bu işlemler, adalet komisyonunca görevlendirilen memurlar tarafından sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulundurulması suretiyle yerine getirilir. Adlî destek uzmanı veya görevlendirilen memur, bu fıkra kapsamındaki görevlerini yerine getirirken gerekirse kolluktan yardım alabilir. Kolluk birimleri bu konudaki talepleri derhal yerine getirmek zorundadır.
(5) Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulması sırasında talep eden taraf hazır bulunur. Ancak, adlî destek uzmanı veya görevlendirilen memurun gerekli görmesi halinde bu işlem, talep eden tarafın yokluğunda da yapılabilir.
(6) Bu madde kapsamında başka yer müdürlüğüne yapılan başvurular derhal çocuğun oturduğu yer müdürlüğüne gönderilir.
(7) Müdürlük tarafından bu madde kapsamında yapılan iş ve işlemler hakkındaki şikayetler, aile mahkemesince 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 16 ilâ 18 inci maddeleri kıyasen uygulanmak suretiyle karara bağlanır.
(8) Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararı kapsamında hazırlanan plana aykırı hareket edenler ile planın yerine getirilmesini engelleyenler, şikâyet üzerine, altı aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılır. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra planın gereği yerine getirilirse, kişi tahliye edilir; ancak kişi bu hükümden bir defadan fazla yararlanamaz. Bu fiil sebebiyle açılan davalar aile mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 348, 349, 350, 351, 352, 353 ve 354 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Aile mahkemesinin kararına itiraz edilmesi halinde mahkeme, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde en yakın aile mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir.
(9) Velayete sahip ana veya babanın, plandaki yükümlülüğü haklı bir sebep olmaksızın birden fazla yerine getirmemesi halinde çocuğun menfaati dikkate alınarak velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir. Mahkeme, çocuk ile kişisel ilişkiyi düzenleyen kararında bu hususu taraflara ihtar eder.
(10) Bu madde kapsamında yapılan giderler, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Daire dışında yerine getirilen işlemleri yürüten adlî destek uzmanları ile görevlendirilen memurlara 8/5/1991 tarihli ve 3717 sayılı Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesi uyarınca ödeme yapılır.
Cinsel suç mağdurlarına yönelik hizmetler
MADDE 17- (1) Sağlık Bakanlığınca, cinsel suç mağdurlarının tekrarlanan mağduriyetini önlemek, adlî ve tıbbî işlemlerin bu alanda eğitimli kişilerden oluşan bir merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmesini temin etmek üzere adalet komisyonu bulunan yerlerde özel merkezler kurulur.
(2) Merkezlerin, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak adalet komisyonu bulunan yerlerde kurulmamasına ya da bulunmayan yerlerde kurulmasına Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle karar verilebilir.
(3) Bu merkezlerde Sağlık Bakanlığı personeli ve diğer kurumlardan ihtiyaç duyulan uzman veya personel görevlendirilir. Sağlık Bakanlığının bu konudaki talepleri, ilgili kurum ve kuruluşlarca öncelikle yerine getirilir. Bu şekilde görevlendirilenlerin aylık, ödenek, her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî ve sosyal hak ve yardımları kendi kurumlarından ödenmeye devam olunur.
(4) Cinsel suç mağdurlarının ifadesi bu merkezlerde Cumhuriyet savcısı tarafından uzmanlar aracılığıyla alınır. Mağdurun rızasının bulunması halinde ifade sırasındaki görüntü ve sesleri kayda alınır. Mağdur çocukların ifadesinin alınmasında bu kayıt zorunludur. Maddi gerçeğin ortaya çıkartılması açısından zorunluluk bulunan haller dışında soruşturma ve kovuşturmada mağdurun ifadesi yeniden alınmaz, bu merkezde alınan ifade ile yetinilir.
(5) Cinsel suç mağdurlarının beden muayenesi ile vücuttan örnek alınması işlemleri adlî tıp uzmanı veya yokluğu halinde uzman hekim tarafından bu merkezlerde yapılır.
(6) Merkezin, suçun işlendiği yer Cumhuriyet başsavcılığının yetki alanı dışında bulunması hâlinde, Cumhuriyet savcısı merkezin bulunduğu yere giderek mağdurun ifadesini alabileceği gibi, merkezin bulunduğu yer Cumhuriyet savcısından da ifadenin alınmasını isteyebilir.
(7) Maddi gerçeğin ortaya çıkartılması açısından mağdurun yeniden ifadesinin alınmasında zorunluluk bulunması halinde bu ifade, mağdur ile şüpheli veya sanığın aynı ortamda bulunmayacağı şekilde uzman aracılığıyla alınır.
(8) Mağdurların ifadeleri bu özel merkezlerde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi kullanılmak suretiyle de alınabilir.
(9) Gerekli standartları sağlamaları halinde üniversiteler bünyesinde kurulan merkezlerde de bu hizmetler sunulabilir.
(10) Bu merkezlerin kuruluşuna, standartlarına, işleyişine, hizmet sunumuna, denetimine, personelin görevlendirilmesine, eğitimine, görev ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından birlikte çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kırılgan gruplara yönelik diğer tedbir ve hizmetler
MADDE 18- (1) Kırılgan gruba mensup olup haklarında diğer kanunlarca koruyucu  ve destekleyici tedbir kararı verilemeyen mağdurlar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler, re'sen ya da kolluk veya Cumhuriyet başsavcılığının bildirimi üzerine mülki idare amirince alınır.
BEŞİNCİBÖLÜM
Maddi Yardımlar
Maddi yardım ve koşulları
MADDE 19-(1)Suç mağdurları veya ölümü halinde bakmakla yükümlü olduğu kişiler, suç nedeniyle oluşan mağduriyetlerinin giderilmesi için Devlet tarafından maddi yardım sağlanmasını aşağıdaki koşulların varlığı hâlinde isteyebilirler:
a) Mağdurun Türk vatandaşı olması.
b) Mağdurun yabancı uyruklu olması hâlinde, karşılıklılık ilkesinin bulunması veya eylem tarihinde Türkiye'de en az üç yıldır oturma iznine bağlı olarak ikamet ediyor olması.
c) Mağdurun ihtiyaç sahibi olması.
(2) Yardım aşağıda belirtilenlere yapılır:
a) Kasten öldürme suçu sonucu ölen kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişiler.
b) Kasten öldürme suçuna teşebbüs veya kasten yaralama suçu sonucunda neticesi sebebiyle ağırlaşmış biçimde yaralanan mağdur.
c) Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçu mağduru.
ç) Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence suçu nedeniyle yaralanan mağdur.
d) Kasten yaralama, işkence, cinsel saldırı veya cinsel istismar suçu sonucunda ölen mağdurun bakmakla yükümlü olduğu kişiler.
(3) Göçmen kaçakçılığı veya insan ticareti suçu mağduru Türk vatandaşı olmayanlar ile sığınmacı statüsü kazanmış veya bu statüyü kazanmak için başvuruda bulunmuş çocuklar ve Türk vatandaşlığı için başvurmuş çocuklar hakkında birinci fıkranın (b) bendinde yer alan koşul aranmaz.
(4) Failin yakalanamaması veya belli olmaması ya da mağdurun elinde olmayan herhangi bir nedenle fail hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılamaması durumlarında da yardım istenebilir.
Yardımın kapsamı ve miktarının belirlenmesi
MADDE 20- (1) Suç sebebiyle yaralanma, sakatlanma, malûllük ve ölüm hâllerinde;
a) Yaralananlara yaralanma derecesine göre, brüt asgari ücretin dört katına kadar,
b) Sakatlananlara sakatlık derecesine göre, brüt asgari ücretin onbeş katına kadar,
c) Hayatını başkasının yardım ve desteğiyle sürdürebilecek derecede malûl olanlara toplam brüt asgari ücretin otuz katına kadar,
ç) Ölenin kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilere toplam brüt asgari ücretin on katına kadar,
d) Cinsel saldırı veya cinsel istismar suçlarının nitelikli veya psikolojik tedavi gerektiren hallerinde mağdura brüt asgari ücretin dört katına kadar,
nakdî ödeme yapılır.
(2) Yardım miktarı, mağdurun beyanı ile meslekî, malî, ekonomik ve sosyal durumu hakkında gerekli araştırmalar yapılarak toplanan bilgi ve belgeler dikkate alınmak suretiyle, belirlenen tarifeye göre tespit edilir.
(3) Yardımın belirlenmesinde, olayın niteliğine göre;
a) Yaralanan, sakatlanan veya hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek derecede malûl olanların bakım, tedavî ve protez giderleri,
b) Mağdurun ölümü hâlinde, ölüm gerçekleşene kadar yapılan tedavî ve cenaze giderleri,
de dikkate alınır.
(4) Manevî zararlar, yardım kapsamına dâhil değildir.
(5) Acele hallerde brüt asgari ücretin yarısına kadar nakdi ödeme yapılabilir. Ödenen miktar, birinci fıkra uyarınca yapılan yardımdan mahsup edilir.
Yardım miktarının azaltılması veya istemin reddi
MADDE 21- (1) Yardım kurulu hakkaniyet ilkesi çerçevesinde yardım istemini;
a) Mağdurun, suçun ortaya çıkarılması, faile karşı ceza soruşturması yapılması gibi konularda kendisinden beklenilen yardımda bulunmaması,
b) Suçun mağdurun haksız fiili neticesinde meydana gelmesi,
c) Mağdurun malî durumunun kendisine yardım edilmesini gerektirmemesi, hâllerinde kısmen kabul edebilir veya tümüyle reddedebilir.
(2) Çocuklar hakkında yardım miktarının tespitinde birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri uygulanmaz.
(3) Mağdura sosyal güvenlik kuruluşları, sosyal yardımda bulunan sandıklar veya sigorta şirketleri ile başkaca bir kaynaktan ödeme veya yardım yapılıp yapılmadığı hususu araştırılır ve yardım miktarının belirlenmesinde dikkate alınır. Bu şekilde yapılan ödeme ve yardım ile mağduriyetin telafi edilmesi durumunda mağdura yardım yapılmaz.
Rücu hakkı ve yardımın geri alınması
MADDE 22- (1) Devlet, mağdura ödenmiş olan yardım miktarı kadar suç failine genel hükümlere göre rücu eder.
(2) Koşulları bulunmadan yapılan yardımlar ilgiliden geri alınır.
Yardım kurulunun oluşumu ve çalışma usulü
MADDE 23– (1) Bu Kanunda yardım kuruluna verilen görevleri ifa etmek üzere müdürlük bulunan yerlerde, Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet savcısının başkanlığında defterdar veya mal müdürü ya da yardımcıları ile adlî destek ve mağdur hizmetleri müdüründen oluşan yardım kurulu kurulur.
(2) Bu Kanun uyarınca yapılacak maddi yardımlara kurul tarafından karar verilir.
(3) Yardım kurulunun sekretarya hizmetleri müdürlük tarafından yerine getirilir.
(4) Yardım kurulu tüm üyelerin katılımıyla ayda bir toplanır. Başkanın çağrısı üzerine kurul her zaman toplanabilir. Kurul üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar alır.
(5) Kurul, gerekli gördüğü hâllerde uzmanlardan yararlanabilir.
(6) Kurul, yardım koşulları ve miktarının belirlenmesi amacıyla gerekli araştırma ve incelemeyi re'sen yapabilir.Gerekli bilgi ve belgeleri ilgili kurum ve kuruluşlardan isteyebilir.
(7) Kurul tarafından verilen kararlar, mağdura maddi yardım verebilecek Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile diğer kurum ve kuruluşlara bildirilir.
(8) Yardım kurulunun başkan ve üyeleri; kendilerinin, eşlerinin ve üçüncü derece dahil kan ve kayın hısımları ile vekili, vasisi ya da kayyımı oldukları kişiler ve aralarında evlatlık bağı bulunan kişilerle ilgili kurul toplantılarına katılamazlar.
Başvuru usulü ve acele hallerde yardım
MADDE 24- (1) Yardım istemi, soruşturma veya kovuşturmanın yürütüldüğü yerdeki yardım kuruluna verilecek bir dilekçeyle yapılır. Sözlü istekler tutanakla tespit edilir. Soruşturma veya kovuşturmanın yürütüldüğü yer dışındaki başvurular yetkili yardım kuruluna gönderilir.
(2) Dilekçede, yardım istemine dayanak teşkil eden olayların özetinin, mağduriyetin dayandığı nedenlerin, delillerin ve istenilen yardım miktarı ile mağdurun varsa sigorta ve sosyal güvencesine ilişkin bilgilerin gösterilmesi zorunludur.
(3) Acele hallerde geçici maddi yardım yapılmasına birinci ve ikinci fıkra uyarınca başvuru yapıldıktan sonra hazırlanacak dosya üzerinden müdürün görüşü alınarak Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet savcısı tarafından en geç üç iş günü içinde karar verilir.
(4) Yardım isteminde bulunma hakkı, suçun işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer. Mağdurun çocuk olması durumunda süre, onsekiz yaşın bittiği günden itibaren  işlemeye başlar.
Karar verme süresi ve kararın yerine getirilmesi
MADDE 25- (1) Kurul başvuru tarihinden itibaren üç ay içinde karar vermek zorundadır. Bu süre zorunlu hâllerde kurul kararı ile en fazla üç ay uzatılabilir. Karar, ilgilisine 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu süre sonunda karara bağlanmamış talepler reddedilmiş sayılır.
(2) Yardım talebinin kabulüne ilişkin kararlar Cumhuriyet başsavcılığı tarafından derhal yerine getirilir.
ALTINCI BÖLÜM
Malî ve Son Hükümler
Mali Hükümler
MADDE 26- (1) Bu Kanunun hükümlerine göre ödenecek olan yardımlar ve diğer giderler için her yıl Adalet Bakanlığı bütçesine yeterli ödenek konulur.
(2) Bu Kanun kapsamında mağdurlara sağlanan maddi yardımların finansmanına katkı sağlamak üzere mahkumiyetle sonuçlanan davalarda çocuklar hariç her hükümlüden Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren suçlarda yüz Türk Lirası, asliye ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarda seksen Türk Lirası katkı payı alınır. Bu para yargılama giderleri ile birlikte 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
(3) Bu madde uyarınca öngörülen katkı payı her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle katkı payının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz.
(4) Bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak yapılacak başvurular, bildirimler, düzenlenecek belgeler, resmî mercilerce ve noterlerce yapılacak işlemler ile ödenen yardımlar her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Gönüllü çalışanlar
MADDE 27-(1) Mağdurlara yardım ve destek hizmetlerinde bu Kanunda belirtilen ilkeler gözetilerek gönüllü kişilerden yararlanılabilir.
(2) Müdürlüklerde gönüllü çalışanlara görev, yetki ve sorumluluk yönünden kamu görevlilerine ilişkin hükümler uygulanır.
(3) Müdürlüklerde gönüllü çalışan kişilere karşı görevleri nedeniyle işlenen suçlar hakkında kamu görevlilerine karşı işlenen suçlara ilişkin hükümler, bu şekilde çalışanların görevleri nedeniyle işledikleri suçlar hakkında ise 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Görevleri sebebiyle işlemiş oldukları suçlarla ilgili olarak soruşturma izni adalet komisyonu başkanı tarafından verilir.
(4) Gönüllü çalışanlara, talepleri üzerine fiilen çalıştıkları her gün için ulaşım ve iaşe giderleri karşılığı olarak yapılacak günlük ödeme tutarı ve tüm gönüllülere ödeme yapılabilecek yıllık toplam gün sayısı bütçe kanunlarıyla belirlenir. Bu ödemelerden herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz.
Belediyelerce yapılacak destek hizmetleri
MADDE 28– (1) Belediyeler mağdurlara yönelik her türlü ekonomik ve sosyal desteği öncelikli olarak sağlar.
(2) Belediyeler mağdur hizmetlerinin sunulacağı yerler tahsis edebilir, hizmet binalarının inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilir.
Eğitim
MADDE 29- (1) Başkanlıkta ve müdürlüklerde çalışan görevliler ile  ihtiyaç duyulması halinde gönüllü çalışanlara Bakanlıkça eğitim verilir.
(2) Bakanlıkça üniversitelerin ilgili birimleri ile mağdur hakları alanına ilişkin sertifika veya yüksek lisans gibi eğitim programları geliştirmek üzere işbirliği yapılabilir. Bu eğitim programlarına katılan kişilere mağdur hizmetleri alanında gönüllü veya hizmet alınan kurumlarda çalışmada öncelik verilir.
(3) Üniversitelerin ilgili fakülteleri, Polis Akademisi, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi, Türkiye Adalet Akademisi, Adalet Eğitim Merkezleri ve milli eğitim ders müfredatı ile Türkiye Barolar Birliği staj müfredatına mağdur haklarına ve mağdura  yaklaşıma yönelik eğitim programları konulur.
Denetim
MADDE 30-(1) Müdürlüklerin ve yardım kurullarının denetimleri, adalet müfettişleri tarafından yapılır.
Yönetmelik
MADDE 31 - (1) Daire Başkanlığı, Danışma Kurulu ve müdürlüklerin teşkilât, görev, çalışma, disiplin ve denetimine, gönüllü çalışmaya, mağdurlara yapılacak yardımlara ilişkin esas ve usûller ile Müdür, müdür yardımcısı, uzman ve diğer çalışanların sınav, atama, nakil, sicil, disiplin ve benzeri özlük işlemlerine ilişkin usûl ve esaslar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.
(2) Bu kanunun beşinci bölümünde düzenlenen maddi yardım ve maddi yardıma dair çıkarılacak tarifeye ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Kadrolar
MADDE 32 – (1) Ekli (1), (2) ve (3) sayılı listelerde yer alan kadrolar ihdas edilerek 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (II) sayılı cetvelin Adalet Bakanlığına ait bölümüne eklenmiştir.
Yürürlükten kaldırılan ve değiştirilen hükümler
Madde 33- (1) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 25, 25/a, 25/b ve 341 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan "engellilerin" ibaresi "engelliler ile Mağdur Hakları Kanunundan yararlanan ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan mağdurların"  şeklinde değiştirilmiştir.
(3) 9/1/2003 tarihli ve 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun;
a) 5 inci maddesinin başlığı "Uzmanlardan yararlanma" şeklinde ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"1. Davanın esasına girilmeden önce veya davanın görülmesi sırasında, mahkemece istenen konular hakkında taraflar arasındaki uyuşmazlık nedenlerine ilişkin araştırma ve inceleme yapmak ve sonucunu bildirmek,
2. Mahkemenin gerekli gördüğü hallerde duruşmada hazır bulunmak, istenilen konularla ilgili çalışmalar yapmak ve görüş bildirmek,
3. Mahkemece verilecek diğer görevleri yapmak,
Üzere psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan yararlanılır."
b) 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "atanan uzmanlardan biri veya birkaçı görevlendirilebilir." ibaresi "görevlendirilen uzmanlardan yararlanılabilir." şeklinde değiştirilmiştir.
(4) 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun;
a) 30 uncu maddesinin başlığına "Engelli" ibaresinden sonra gelmek üzere ", mağdur", birinci fıkrasının birinci cümlesine "engelli," ibaresinden sonra gelmek üzere "yüzde iki mağdur;" ve "engelli" ibaresinden sonra ", yüzde iki mağdur" ibaresi, altıncı fıkrasının birinci cümlesine "tabi engelli sigortalılar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve mağdurlar", "kontenjan fazlası engelli" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve mağdur", "yükümlü olmadıkları halde engelli" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve mağdur", "her bir engelli" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve mağdur" ibaresi, yedinci fıkrasına "engellilerin" ibaresinden sonra gelmek üzere ", mağdurların" ve "Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü," ibaresinden sonra gelmek üzere "Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü," ibaresi eklenmiştir.
b) 101 inci maddesinin başlığına "Engelli" ibaresinden sonra gelmek üzere", mağdur" ibaresi, birinci fıkrasına "olarak engelli" ve "her engelli" ibarelerinden sonra gelmek üzere ", mağdur" ibareleri eklenmiştir.
(5) 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
(6) 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun;
a) 32 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "sosyal çalışma görevlilerine ve" ibaresi madde metninden çıkarılmış ve ikinci fıkrasında yer alan "atananların," ibaresi "görevlendirilenlerin," şeklinde değiştirilmiştir.
b) 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan "atanır. Atamada;" ibaresi "görevlendirilir. Görevlendirmede;" şeklinde; ikinci fıkrasında yer alan “atanan ve bu Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda görevli” ibaresi “görevlendirilen veya bu Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan” şeklinde değiştirilmiştir.
c) 39 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan "mahkeme nezdindeki" ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
(7) 3/7/2005 tarihli ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun;
a) 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
b) 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "suçtan zarar gören kişilerin karşılaştıkları sosyal ve ekonomik sorunların çözümü ile" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(8) 31/5/2006 tarih ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 60 ıncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
"Mağdur Hakları Kanunu hükümlerine göre suç mağduru sayılan kişilerden genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası kapsamında olup sağlık yardımlarından yararlanamayanlar, tedavi süresince gelir tespiti yapılmaksızın birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır."
GEÇİCİ MADDE 1- (1) Müdürlüklerin araç, gereç ve diğer ihtiyaçları bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde satın alma veya kiralama yoluyla sağlanır, bu amaçla Bakanlık bütçesine yeteri kadar ödenek aktarılır.
(2) Kuruluşunda müdür ve müdür yardımcısı ihtiyacını karşılamak üzere, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, müdürlüklere; hukuk, siyasal bilgiler ve eğitim bilimleri fakülteleri ile fakülte ve yüksek okulların kamu yönetimi, sosyal hizmetler, sosyoloji, psikoloji gibi dört yıllık eğitim veren bölümlerinden mezun, olumlu sicil almış, mesleğin niteliklerini taşıyan ve adliyede en az beş yıldan beri görev yapmakta olan personelden Bakanlıkça yazılı ve mülâkat sınavından başarılı olanlar arasından atama yapılır. Atamalarda aile ve çocuk mahkemelerinde çalışan uzmanlara öncelik verilir.
(3) Bu Kanun kapsamında müdürlüklerin kurulması ile birlikte aile, çocuk ve çocuk ağır ceza mahkemelerinde çalışan uzmanlar müdürlük bünyesine atanmış sayılır.
(4) Bu Kanunun Beşinci Bölümünde yer alan suç mağdurlarına maddi yardım yapılmasına ilişkin hükümleri, 31/12/2019 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanır.
Yürürlük
Madde 34- (1) Bu Kanunun;
a) 16 ncı maddesi ile 33 üncü maddesinin birinci fıkrası 1/1/2019 tarihinde,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 35- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN VE DEĞİŞTİRİLEN HÜKÜMLER


 

9/6/1932 TARİH VE 2004 SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNU

Çocuk teslimi:

Madde 25 – (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)

Çocuk teslimine dair olan ilam icra

dairesine verilince icra memuru 24 üncü

maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği

suretiyle borçluya yedi gün içinde çocuğun

teslimini emreder. Borçlu bu emri

tutmazsa çocuk nerede bulunursa bulunsun ilam hükmü zorla icra olunur.

Çocuk teslim edildikten sonra diğer taraf

haklı bir sebep olmaksızın çocuğu tekrar

alırsa ayrıca hükme hacet kalmadan zorla

elinden alınıp öbür tarafa teslim olunur.

Çocukla şahsi münasebet tesisine dair

ilamin icrası:

Madde 25/a – (Ek: 18/2/1965 - 538/15 md.)

Çocukla şahsi münasebetlerin

düzenlenmesine dair ilam hükmünün

yerine getirilmesi talebi üzerine icra

memuru, küçüğün ilam hükümleri

dairesinde lehine hüküm verilen tarafla

şahsi münasebette bulunmasına mani

olunmamasını; aksi halde ilam hükmünun

zorla yerine getirileceğini borçluya 24

üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri

ile tebliğ eder. Bu emirde ilam hükmüne

aykırı hareketin 341 inci maddedeki cezayı

müstelzim olduğu da yazılır.

Borçlu bu emri tutmazsa ilam hükmü

zorla yerine getirilir. Borçlu alacaklının

şikayeti üzerine ayrıca 341 inci maddeye

göre cezalandırılır.

Çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki

kurulmasına dair ilâmların icrasında uzman

bulundurulması:

Madde 25/b- (Ek: 17/7/2003-4949/7 md.)

Çocukların teslimine ve çocukla kişisel

ilişki kurulmasına dair ilâmların icrası,

icra müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler

ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından

görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog,

psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir

uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde

bir eğitimcinin hazır bulunması suretiyle yerine getirilir.

Çocuk teslimi emrine muhalefetin cezası: Madde 341 – (Değişik: 31/5/2005 - 5358/12 md.)

Çocuk teslimi hakkındaki ilâmın veya ara

kararının gereğini yerine getirmeyen veya

yerine getirilmesini engelleyen kişinin,

lehine hüküm verilmiş kimsenin şikâyeti

üzerine, altı aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine

başlandıktan sonra ilâmın veya ara

kararının gereği yerine getirilirse, kişi tahliye edilir.

25/8/1999 TARİH VE 4447 SAYILI İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU

İşsizlik sigortası primleri ile sosyal güvenlik primlerine ilişkin hükümler Madde 49 – (Değişik : 17/4/2008-5754/90 md.)

İşsizlik sigortasının gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu Kanunun 46 ncı maddesi kapsamına giren tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet, işsizlik sigortası primi öder. İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve

%1 Devlet payı olarak alınır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/70 md.) İsteğe bağlı sigortalılardan işsizlik sigortası primini ödeyenlerden ise % 1 sigortalı ve % 2 işveren payı alınır. (Ek cümle: 6/2/2014-6518/42 md.) Korumalı işyerlerinde çalışan ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engellilerin işsizlik sigortası işveren payı Hazine tarafından karşılanır.

İşverenler, işsizlik sigortasına ilişkin prim yükümlülükleri nedeniyle sigortalıların ücretlerinden herhangi bir indirim veya kesinti yapamazlar.

İşsizlik sigortası primleri ile sosyal güvenlik primlerine ilişkin hükümler Madde 49 – (Değişik : 17/4/2008-5754/90 md.)

İşsizlik sigortasının gerektirdiği ödemeleri, hizmet ve yönetim giderlerini karşılamak üzere, bu Kanunun 46 ncı maddesi kapsamına giren tüm sigortalılar, işverenler ve Devlet, işsizlik sigortası primi öder. İşsizlik sigortası primi, sigortalının 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80 ve 82 nci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlarından % 1 sigortalı, % 2 işveren ve

%1 Devlet payı olarak alınır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/70 md.) İsteğe bağlı sigortalılardan işsizlik sigortası primini ödeyenlerden ise % 1 sigortalı ve % 2 işveren payı alınır. (Ek cümle: 6/2/2014-6518/42 md.) Korumalı işyerlerinde çalışan ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelliler ile Mağdur Hakları Kanunundan yararlanan ve iş gücü piyasasına kazandırılmaları güç olan mağdurların işsizlik sigortası işveren payı Hazine tarafından karşılanır.

İşverenler, işsizlik sigortasına ilişkin prim yükümlülükleri nedeniyle sigortalıların ücretlerinden herhangi bir indirim veya kesinti yapamazlar.

Herhangi bir nedenle işçinin sigortalılık durumunun sona ermesi halinde, o ana kadar işçiden ve işverenden kesilen işsizlik sigortası primleri ile Devlet payı iade edilmez.

İşsizlik sigortasına işverenlerce ödenen primler kazancın tespitinde gider olarak kabul edilir, sigortalılarca ödenen primler de gerçek ücretin hesaplanmasında gelir vergisi matrahından indirilir.

İşsizlik sigortası primleri ile ilgili olarak; 5510 sayılı Kanunun 80, 82, 86, 88, 89, 90,

91, 93 ve 100 üncü madde hükümleri uygulanır.

İşsizlik sigortası primlerinin toplanmasından, sigortalı ve işyeri bazında kayıtların tutulmasından, toplanan primler ile uygulanacak gecikme cezası ile gecikme zammının Fona aktarılmasından, teminat ve hak edişlerin prim borcuna karşılık tutulmasından, yersiz olarak alınan primlerin iadesinden Sosyal Güvenlik Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur.

Sosyal Güvenlik Kurumu bir ay içinde tahsil ettiği primler ile gecikme cezası, gecikme zammı ayrı ayrı göstermek suretiyle tahsil edildiği ayı izleyen ayın onbeşine kadar Fona aktarır. Uygulamaya ilişkin hususlar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kurum arasında düzenlenen bir protokol ile belirlenir.

Kurum, Sosyal Güvenlik Kurumunun ay itibarıyla Fona intikal ettirdiği işçi ve işveren paylarını dikkate alarak Devlet payını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından talep eder. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı talep edilen miktarı talep tarihini izleyen onbeş gün içinde Fona aktarır.

(Mülga son fıkra: 31/5/2012-6322/26 md.)

Herhangi bir nedenle işçinin sigortalılık durumunun sona ermesi halinde, o ana kadar işçiden ve işverenden kesilen işsizlik sigortası primleri ile Devlet payı iade edilmez.

İşsizlik sigortasına işverenlerce ödenen primler kazancın tespitinde gider olarak kabul edilir, sigortalılarca ödenen primler de gerçek ücretin hesaplanmasında gelir vergisi matrahından indirilir.

İşsizlik sigortası primleri ile ilgili olarak; 5510 sayılı Kanunun 80, 82, 86, 88, 89, 90,

91, 93 ve 100 üncü madde hükümleri uygulanır.

İşsizlik sigortası primlerinin toplanmasından, sigortalı ve işyeri bazında kayıtların tutulmasından, toplanan primler ile uygulanacak gecikme cezası ile gecikme zammının Fona aktarılmasından, teminat ve hak edişlerin prim borcuna karşılık tutulmasından, yersiz olarak alınan primlerin iadesinden Sosyal Güvenlik Kurumu görevli, yetkili ve sorumludur.

Sosyal Güvenlik Kurumu bir ay içinde tahsil ettiği primler ile gecikme cezası, gecikme zammı ayrı ayrı göstermek suretiyle tahsil edildiği ayı izleyen ayın onbeşine kadar Fona aktarır. Uygulamaya ilişkin hususlar Sosyal Güvenlik Kurumu ve Kurum arasında düzenlenen bir protokol ile belirlenir.

Kurum, Sosyal Güvenlik Kurumunun ay itibarıyla Fona intikal ettirdiği işçi ve işveren paylarını dikkate alarak Devlet payını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından talep eder. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı talep edilen miktarı talep tarihini izleyen onbeş gün içinde Fona aktarır.

(Mülga son fıkra: 31/5/2012-6322/26 md.)

9/1/2003 TARİHLİ VE 4787 SAYILI AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

Aile mahkemeleri bünyesinde bulunan uzmanlar

Madde 5- Her aile mahkemesine,

  1. Davanın esasına girilmeden önce veya davanın görülmesi sırasında, mahkemece istenen konular hakkında taraflar arasındaki uyuşmazlık nedenlerine ilişkin araştırma ve inceleme yapmak ve sonucunu bildirmek,

  2. Mahkemenin gerekli gördüğü hallerde duruşmada hazır bulunmak, istenilen konularla ilgili çalışmalar yapmak ve görüş bildirmek,

  3. Mahkemece verilecek diğer görevleri yapmak,

Üzere Adalet Bakanlığınca, tercihan; evli

ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş ve

aile sorunları alanında lisansüstü eğitim

yapmış olanlar arasından, birer psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı atanır.

Bu görevlilerin bulunmaması, iş durumlarının müsait olmaması veya görevin bunlar tarafından yapılmasında hukukî veya fiilî herhangi bir engel bulunması ya da başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması hallerinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar veya serbest meslek icra edenlerden yararlanılır.

Bu uzmanlar, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda düzenlenen hâkimin reddi sebeplerine göre reddolunabilir.

Uzmanlardan yararlanma Madde 5-

  1. Davanın esasına girilmeden önce veya davanın görülmesi sırasında, mahkemece istenen konular hakkında taraflar arasındaki uyuşmazlık nedenlerine ilişkin araştırma ve inceleme yapmak ve sonucunu bildirmek,

  2. Mahkemenin gerekli gördüğü hallerde duruşmada hazır bulunmak, istenilen konularla ilgili çalışmalar yapmak ve görüş bildirmek,

  3. Mahkemece verilecek diğer görevleri yapmak,

üzere psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacılardan yararlanılır.

Bu görevlilerin bulunmaması, iş durumlarının müsait olmaması veya görevin bunlar tarafından yapılmasında hukukî veya fiilî herhangi bir engel bulunması ya da başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması hallerinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar veya serbest meslek icra edenlerden yararlanılır.

Bu uzmanlar, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda düzenlenen hâkimin reddi sebeplerine göre reddolunabilir.

Koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler Madde 6- Aile mahkemesi, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere görev alanına giren konularda:

1. Yetişkinler hakkında;

  1. Evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmaya,

  2. Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin gerekli önlemleri almaya,

  3. Resmî veya özel sağlık veya sosyal hizmet

Koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler Madde 6- Aile mahkemesi, diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere görev alanına giren konularda:

1. Yetişkinler hakkında;

  1. Evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri konusunda eşleri uyararak, gerektiğinde uzlaştırmaya,

  2. Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin gerekli önlemleri almaya,

  3. Resmî veya özel sağlık veya sosyal hizmet

kurumlarına, huzur evlerine veya benzeri yerlere yerleştirmeye,

d) Bir meslek edinme kursuna veya uygun görülecek bir eğitim kurumuna vermeye,

2. Küçükler hakkında;

  1. Bakım ve gözetime yönelik nafaka yükümlülüğü konusunda gerekli önlemleri almaya,

  2. Bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş halde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak bir aile yanına veya resmî ya da özel sağlık kurumuna veya eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmeye,

  3. Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya,

  4. Genel ve katma bütçeli daireler, mahallî idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bankalar tarafından kurulmuş teşekkül, müessese veya işletmelere veya benzeri işyerlerine yahut meslek sahibi birinin yanına yerleştirmeye,

Karar verebilir.

Aile mahkemesince verilen bu kararların takip ve yerine getirilmesinde 5 inci maddeye göre atanan uzmanlardan biri veya birkaçı

görevlendirilebilir. Bu kararlara uyulmaması halinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 113/A maddesi uygulanır.

kurumlarına, huzur evlerine veya benzeri yerlere yerleştirmeye,

d) Bir meslek edinme kursuna veya uygun görülecek bir eğitim kurumuna vermeye,

2. Küçükler hakkında;

  1. Bakım ve gözetime yönelik nafaka yükümlülüğü konusunda gerekli önlemleri almaya,

  2. Bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunan veya manen terk edilmiş halde kalan küçüğü, ana ve babadan alarak bir aile yanına veya resmî ya da özel sağlık kurumuna veya eğitimi güç çocuklara mahsus kuruma yerleştirmeye,

  3. Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya,

  4. Genel ve katma bütçeli daireler, mahallî idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bankalar tarafından kurulmuş teşekkül, müessese veya işletmelere veya benzeri işyerlerine yahut meslek sahibi birinin yanına yerleştirmeye,

Karar verebilir.

Aile mahkemesince verilen bu kararların takip ve yerine getirilmesinde 5 inci maddeye göre görevlendirilen uzmanlardan yararlanılabilir. Bu kararlara uyulmaması halinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 113/A maddesi uygulanır.

22/5/2003 TARİHLİ VE 4857 SAYILI İŞ KANUNU

Engelli ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu

Madde 30 – (Değişik : 15/5/2008-5763/2 md.) İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde dört engelli ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi veya 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananları meslek, beden ve ruhi

Engelli, mağdur ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu

Madde 30 – (Değişik : 15/5/2008-5763/2 md.) İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli yüzde iki mağdur; kamu işyerlerinde ise yüzde dört engelli, yüzde iki mağdur ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi veya 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde

durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.

Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür. İşyerinin işçisi iken engelli hâle gelenlere öncelik tanınır.

İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma ile mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Yer altı ve su altı işlerinde engelli işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.

Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret tutarında tazminat öder.

Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve

yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.

Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür. İşyerinin işçisi iken engelli hâle gelenlere öncelik tanınır.

İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma ile mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Yer altı ve su altı işlerinde engelli işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.

Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret tutarında tazminat öder.

Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi engelli sigortalılar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan engelli sigortalıların, aynı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası engelli çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde engelli çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir engelli için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. (Ek cümle: 31/7/2008-5797/10 md.) Bu fıkrada düzenlenen teşvik, kamu idareleri hariç 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılara ilişkin matrah ve oranlar üzerinden olmak üzere, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personeli için de uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.

(Değişik yedinci fıkra: 11/10/2011-KHK- 665/28 md.) Bu maddeye aykırılık hallerinde

101 inci madde uyarınca tahsil edilecek cezalar, engellilerin ve eski hükümlülerin kendi işini kurmaları, engellinin iş bulmasını

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi engelli sigortalılar ve mağdurlar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan engelli sigortalıların, aynı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası engelli ve mağdur çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde engelli ve mağdur çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir engelli ve mağdur için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. (Ek cümle: 31/7/2008-5797/10 md.) Bu fıkrada düzenlenen teşvik, kamu idareleri hariç 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılara ilişkin matrah ve oranlar üzerinden olmak üzere, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personeli için de uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.

(Değişik yedinci fıkra: 11/10/2011-KHK- 665/28 md.) Bu maddeye aykırılık hallerinde

101 inci madde uyarınca tahsil edilecek cezalar, engellilerin, mağdurların ve eski hükümlülerin kendi işini kurmaları,

sağlayacak destek teknolojileri, engellinin işe yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanması ve bu gibi projelerde kullanılır. Tahsil edilen cezaların kullanımına ilişkin hususlar, Türkiye İş Kurumunun koordinatörlüğünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü ile İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, en çok işçi ve işvereni temsil eden üst kuruluşların ve en çok engelliyi temsil eden üst kuruluşun birer temsilcisinden oluşan komisyon tarafından karara bağlanır. Komisyonun çalışma usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

Eski hükümlü çalıştırılmasında, kanunlardaki kamu güvenliği ile ilgili hizmetlere ilişkin özel hükümler saklıdır.

engellinin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri, engellinin işe yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanması ve bu gibi projelerde kullanılır. Tahsil edilen cezaların kullanımına ilişkin hususlar, Türkiye İş Kurumunun koordinatörlüğünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü ile İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü, en çok işçi ve işvereni temsil eden üst kuruluşların ve en çok engelliyi temsil eden üst kuruluşun birer temsilcisinden oluşan komisyon tarafından karara bağlanır. Komisyonun çalışma usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

Eski hükümlü çalıştırılmasında, kanunlardaki kamu güvenliği ile ilgili hizmetlere ilişkin özel hükümler saklıdır.

Engelli ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğuna aykırılık

Madde 101 - Bu Kanunun 30 uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her engelli ve eski hükümlü ve çalıştırmadığı her ay için binyediyüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Kamu kuruluşları da bu para cezasından hiçbir şekilde muaf tutulamaz.

Engelli, mağdur ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğuna aykırılık

Madde 101 - Bu Kanunun 30 uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak engelli, mağdur ve eski hükümlü çalıştırmayan işveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her engelli, mağdur ve eski hükümlü ve çalıştırmadığı her ay için binyediyüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Kamu kuruluşları da bu para cezasından hiçbir şekilde muaf tutulamaz.

4/12/2004 TARİHLİ VE 5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU

Mağdur ile şikâyetçinin dinlenmesi

Madde 236 – (1) Mağdurun tanık olarak dinlenmesi halinde, yemin hariç, tanıklığa ilişkin hükümler uygulanır.

(2) İşlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş çocuk veya mağdur, bu suça ilişkin soruşturma veya kovuşturmada tanık olarak bir defa dinlenebilir. Maddî gerçeğin ortaya çıkarılması açısından zorunluluk arz eden haller saklıdır.

Mağdur ile şikâyetçinin dinlenmesi

Madde 236 – (1) Mağdurun tanık olarak dinlenmesi halinde, yemin hariç, tanıklığa ilişkin hükümler uygulanır.

(2) İşlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş çocuk veya mağdur, bu suça ilişkin soruşturma veya kovuşturmada tanık olarak bir defa dinlenebilir. Maddî gerçeğin ortaya çıkarılması açısından zorunluluk arz eden haller saklıdır.

(3) Mağdur çocukların veya işlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş olan diğer mağdurun tanık olarak dinlenmesi sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulur. Bunlar

hakkında bilirkişilere ilişkin hükümler

uygulanır.

(3) Mağdur çocukların veya işlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş olan diğer mağdurun tanık olarak dinlenmesi sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulur.

3/7/2005 TARİHLİ VE 5395 SAYILI ÇOCUK KORUMA KANUNU

Görevlilerin eğitimleri

Madde 32- (1) Mahkemelerde görevlendirilecek hâkimler ve Cumhuriyet savcıla ile sosyal çalışma görevlilerine ve denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğünde görevli denetim görevlilerine, adaylık dönemlerinde Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslara uygun çocuk hukuku, sosyal hizmet, çocuk gelişimi ve psikolojisi gibi konularda eğitim verilir.

  1. Mahkemelere atananların, görevleri süresince, alanlarında uzmanlaşmalarını sağlama ve kendilerini geliştirmelerine yönelik hizmet içi eğitim almaları sağlanır.

  1. Hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimin usûl ve esasları yönetmelikle belirlenir.

Görevlilerin eğitimleri

Madde 32- (1) Mahkemelerde görevlendirilecek hâkimler ve Cumhuriyet savcıları ile denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğünde görevli denetim görevlilerine, adaylık dönemlerinde Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslara uygun çocuk hukuku, sosyal hizmet, çocuk gelişimi ve psikolojisi gibi konularda eğitim verilir.

  1. Mahkemelere görevlendirilenlerin, görevleri süresince, alanlarında uzmanlaşmalarını sağlama ve kendilerini geliştirmelerine yönelik hizmet içi eğitim almaları sağlanır.

  1. Hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimin usûl ve esasları yönetmelikle belirlenir.

Sosyal çalışma görevlileri

Madde 33- (1) Adalet Bakanlığınca mahkemelere, en az lisans öğrenimi görmüş olanlar arasından yeterli sayıda sosyal çalışma görevlisi atanır. Atamada; çocuk ve aile sorunları ile çocuk hukuku ve çocuk suçluluğunun önlenmesi alanlarında lisansüstü eğitim yapmış olanlar tercih edilir.

  1. Mahkemelere atanan ve bu Kanun

kapsamındaki tedbirleri uygulayan Sosyal

Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda

görevli sosyal çalışma görevlilerine almakta oldukları aylıklarının brüt tutarının yüzde ellisi oranında ödenek verilir.

  1. Bu görevlilerin bulunmaması, görevin bunlar tarafından yapılmasında fiilî veya hukukî bir engel bulunması ya da başka bir

Sosyal çalışma görevlileri

Madde 33- (1) Adalet Bakanlığınca mahkemelere, en az lisans öğrenimi görmüş olanlar arasından yeterli sayıda sosyal çalışma görevlisi görevlendirilir. Görevlendirmede; çocuk ve aile sorunları ile çocuk hukuku ve çocuk suçluluğunun önlenmesi alanlarında lisansüstü eğitim yapmış olanlar tercih edilir.

  1. Mahkemelere görevlendirilen veya bu Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan sosyal çalışma görevlilerine almakta oldukları aylıklarının brüt tutarının yüzde ellisi oranında ödenek verilir.

  1. Bu görevlilerin bulunmaması, görevin bunlar tarafından yapılmasında fiilî veya hukukî bir engel bulunması ya da başka bir

uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması gibi durumlarda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile serbest meslek icra eden birinci fıkrada öngörülen nitelikleri haiz kimseler de sosyal çalışma görevlisi olarak görevlendirilebilirler.

(4) Hakkında sosyal inceleme yapılacak çocuğun, incelemeye tâbi tutulacak çevresi mahkemenin yetki alanı dışında ise, davayı gören mahkemenin talimatına bağlı olarak çocuğun bulunduğu yerdeki mahkemece inceleme yaptırılır. Büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerlerde bu inceleme, davayı gören mahkemeye bağlı olarak çalışan sosyal çalışma görevlilerince yapılabilir.

uzmanlık dalına ihtiyaç duyulması gibi durumlarda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile serbest meslek icra eden birinci fıkrada öngörülen nitelikleri haiz kimseler de sosyal çalışma görevlisi olarak görevlendirilebilirler.

(4) Hakkında sosyal inceleme yapılacak çocuğun, incelemeye tâbi tutulacak çevresi mahkemenin yetki alanı dışında ise, davayı gören mahkemenin talimatına bağlı olarak çocuğun bulunduğu yerdeki mahkemece inceleme yaptırılır. Büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerlerde bu inceleme, davayı gören mahkemeye bağlı olarak çalışan sosyal çalışma görevlilerince yapılabilir.

Denetim plânı ve raporu

Madde 39- (1) Çocuğa uygulanacak denetimin yöntemi, denetim görevlisince, sosyal incelemeyi yapan uzman veya mahkeme nezdindeki sosyal çalışma görevlisi ile birlikte, görevlendirmeyi takip eden on gün içinde hazırlanacak bir plânla belirlenir.

(2) Denetim plânı hazırlanırken;

  1. Çocuk hakkında alınan tedbirin amacı, niteliği ve süresi,

  2. Çocuğun ihtiyaçları,

  3. Çocuğun içinde bulunduğu tehlike hâlinin ciddiyeti,

  4. Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse tarafından çocuğa verilen desteğin derecesi,

  5. Suça sürüklenmesi sebebiyle tedbir alınmış ise suç teşkil eden fiilin mahiyeti,

  6. Çocuğun görüşü, Dikkate alınır.

(3) Denetim plânı, mahkeme veya çocuk hâkimince onaylandıktan sonra derhâl uygulanır. Denetim görevlisi, kararın uygulama biçimi, çocuk üzerindeki etkileri ile çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimselerin veya kurumların çocuğa karşı sorumluluklarını gereğince yerine getirip getirmedikleri, kararın değiştirilmesini gerektirir bir durum olup olmadığı ve istenen diğer hususlarda her ay, ayrıca talep hâlinde mahkeme veya çocuk

Denetim plânı ve raporu

Madde 39- (1) Çocuğa uygulanacak denetimin yöntemi, denetim görevlisince, sosyal incelemeyi yapan uzman veya sosyal çalışma görevlisi ile birlikte, görevlendirmeyi takip eden on gün içinde hazırlanacak bir plânla belirlenir.

(2) Denetim plânı hazırlanırken;

  1. Çocuk hakkında alınan tedbirin amacı, niteliği ve süresi,

  2. Çocuğun ihtiyaçları,

  3. Çocuğun içinde bulunduğu tehlike hâlinin ciddiyeti,

  4. Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse tarafından çocuğa verilen desteğin derecesi,

  5. Suça sürüklenmesi sebebiyle tedbir alınmış ise suç teşkil eden fiilin mahiyeti,

  6. Çocuğun görüşü, Dikkate alınır.

(3) Denetim plânı, mahkeme veya çocuk hâkimince onaylandıktan sonra derhâl uygulanır. Denetim görevlisi, kararın uygulama biçimi, çocuk üzerindeki etkileri ile çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimselerin veya kurumların çocuğa karşı sorumluluklarını gereğince yerine getirip getirmedikleri, kararın değiştirilmesini gerektirir bir durum olup olmadığı ve istenen diğer hususlarda her ay, ayrıca talep hâlinde mahkeme veya çocuk

hâkimine rapor verir.

hâkimine rapor verir.

3/7/2005 TARİHLİ VE 5402 SAYILI DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUNU

Soruşturma evresindeki görevler

Madde 12 - (1) Müdürlüğün soruşturma evresindeki görevleri şunlardır:

  1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesine göre adlî kontrol altına alınan şüphelilerle ilgili olarak, kararda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin çalışmaları yürütmek.

  2. Cumhuriyet başsavcılığınca gerekli görüldüğünde, şüpheli hakkında sosyal araştırma raporu düzenleyip sunmak.

c) Suçtan zarar gören kişilerin

karşılaştıkları psiko-sosyal ve ekonomik

sorunların çözümünde danışmanlık

yapmak ve bu kişilere yardımcı olmak.

d) İstek hâlinde şüpheliye psiko-sosyal danışmanlık yapmak.

Soruşturma evresindeki görevler

Madde 12 - (1) Müdürlüğün soruşturma evresindeki görevleri şunlardır:

  1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesine göre adlî kontrol altına alınan şüphelilerle ilgili olarak, kararda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin çalışmaları yürütmek.

  2. Cumhuriyet başsavcılığınca gerekli görüldüğünde, şüpheli hakkında sosyal araştırma raporu düzenleyip sunmak.

d) İstek hâlinde şüpheliye psiko-sosyal danışmanlık yapmak.

Kovuşturma evresindeki görevler

Madde 13 - (1) Müdürlüğün kovuşturma evresindeki görevleri şunlardır:

a) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun

109 uncu maddesine göre adlî kontrol altındaki sanıklarla ilgili olarak, kararda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin çalışmaları yürütmek.

b) Karar öncesinde mahkeme veya hâkimin isteği üzerine; sanığın geçmişi, ailesi, çevresi, eğitimi, kişisel, sosyal ve ekonomik durumu, ruhsal ve psikolojik durumu, topluma ve mağdura karşı taşıdığı risk hakkında ayrıntılı sosyal araştırma raporu hazırlayıp sunmak.

c) Suçtan zarar gören kişilerin

karşılaştıkları psiko-sosyal ve ekonomik

sorunların çözümünde danışmanlık

yapmak ve bu kişilere yardımcı olmak.

d) İstek hâlinde sanığa psiko-sosyal danışmanlık yapmak.

Kovuşturma evresindeki görevler

Madde 13 - (1) Müdürlüğün kovuşturma evresindeki görevleri şunlardır:

a) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun

109 uncu maddesine göre adlî kontrol altındaki sanıklarla ilgili olarak, kararda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin çalışmaları yürütmek.

b) Karar öncesinde mahkeme veya hâkimin isteği üzerine; sanığın geçmişi, ailesi, çevresi, eğitimi, kişisel, sosyal ve ekonomik durumu, ruhsal ve psikolojik durumu, topluma ve mağdura karşı taşıdığı risk hakkında ayrıntılı sosyal araştırma raporu hazırlayıp sunmak.

d) İstek hâlinde sanığa psiko-sosyal danışmanlık yapmak.

Koruma kurullarının görevleri

Madde 17 - (1) Koruma kurullarının görevleri şunlardır:

  1. Müdürlüklerden iletilen suçtan zarar

gören kişilerin karşılaştıkları sosyal ve

ekonomik sorunların çözümü ile ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin meslek veya sanat edinmelerinde, iş bulmalarında, sanat sahibi olanlar ile tarım işletmeciliği yapmak isteyenlere araç ve kredi sağlanmasında, işyeri açmak isteyenlere yardım edilmesinde ve karşılaştıkları diğer güçlüklerin çözümünde yardımcı olmak, çocuk ve genç hükümlülerin öğrenimlerine devam etmelerini sağlamak, diğer hükümlülere bu konuda yardımcı olmak.

  1. Kanunla verilen diğer görevleri yapmak.

Koruma kurullarının görevleri

Madde 17 - (1) Koruma kurullarının görevleri şunlardır:

  1. Müdürlüklerden iletilen ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin meslek veya sanat edinmelerinde, iş bulmalarında, sanat sahibi olanlar ile tarım işletmeciliği yapmak isteyenlere araç ve kredi sağlanmasında, işyeri açmak isteyenlere yardım edilmesinde ve karşılaştıkları diğer güçlüklerin çözümünde yardımcı olmak, çocuk ve genç hükümlülerin öğrenimlerine devam etmelerini sağlamak, diğer hükümlülere bu konuda yardımcı olmak.

  1. Kanunla verilen diğer görevleri yapmak.

31/5/2006 TARİHLİ 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU

Genel sağlık sigortalısı sayılanlar

MADDE 60- (Değişik: 17/4/2008-5754/38

md.)

İkametgahı Türkiye'de olan kişilerden;

a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;

  1. (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler,

  2. (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler,

  1. İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,

  1. Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan;

    1. Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar ile gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortalılığı ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi bulunmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmamış çocuklar,

2) (Değişik: 4/4/2013-6458/123 md.) Uluslararası koruma başvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız olarak tanınan kişiler,

3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz

Genel sağlık sigortalısı sayılanlar

MADDE 60- (Değişik: 17/4/2008-5754/38

md.)

İkametgahı Türkiye'de olan kişilerden;

a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;

  1. (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler,

  2. (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler,

  1. İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,

  1. Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılmayanlardan;

    1. Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar ile gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortalılığı ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi bulunmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmamış çocuklar,

2) (Değişik: 4/4/2013-6458/123 md.) Uluslararası koruma başvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız olarak tanınan kişiler,

3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz

Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,

  1. 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler,

  2. 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,

  3. 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,

  4. 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler ile ana ve babası olmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmamış çocuklar,

  5. Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,

  6. 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun (…) (1) ek 16 ncı maddesine göre aylık alan kişiler, (1)

  7. 11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,

  1. Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,

  1. 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği, Esnaf Ahilik Sandığı ödeneğinin ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler,

  1. Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık alan kişiler,

  1. Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar,

Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,

  1. 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler,

  2. 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,

  3. 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,

  4. 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler ile ana ve babası olmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmamış çocuklar,

  5. Harp malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,

  6. 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun (…) (1) ek 16 ncı maddesine göre aylık alan kişiler, (1)

  7. 11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,

  1. Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,

  1. 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği, Esnaf Ahilik Sandığı ödeneğinin ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler,

  1. Bu Kanun veya bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık alan kişiler,

  1. Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar,

genel sağlık sigortalısı sayılır.

6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın

(f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.

6 ncı maddenin birinci fıkrasının (e) ve (l) bentleri kapsamında olanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular, birinci fıkranın (d) bendi kapsamına girenlerden Türkiye'de bir yıldan kısa süreyle yerleşik olanlar, (f) bendi kapsamında olup mülga 30/5/1978 tarihli ve 2147 sayılı ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı kanunlara göre borçlanarak aylık bağlanan kişilerden ise Türkiye’de ikamet etmeyenler genel sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.

Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin uygulanmasında evli olanlar için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının tespiti kendi tercihlerine bırakılır. Diğer bentler gereği eşlerin her ikisinin de genel sağlık sigortalılık şartlarının oluşması halinde her ikisi de ayrı ayrı genel sağlık sigortalısı sayılır.

4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince bir yıldan fazla aylıksız izin kullanan eşler, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır.

Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin

(1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde yaşayan

genel sağlık sigortalısı sayılır.

6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın

(f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.

6 ncı maddenin birinci fıkrasının (e) ve (l) bentleri kapsamında olanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular, birinci fıkranın (d) bendi kapsamına girenlerden Türkiye'de bir yıldan kısa süreyle yerleşik olanlar, (f) bendi kapsamında olup mülga 30/5/1978 tarihli ve 2147 sayılı ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı kanunlara göre borçlanarak aylık bağlanan kişilerden ise Türkiye’de ikamet etmeyenler genel sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.

Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin uygulanmasında evli olanlar için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının tespiti kendi tercihlerine bırakılır. Diğer bentler gereği eşlerin her ikisinin de genel sağlık sigortalılık şartlarının oluşması halinde her ikisi de ayrı ayrı genel sağlık sigortalısı sayılır.

4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince bir yıldan fazla aylıksız izin kullanan eşler, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır.

Bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin

(1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane içerisinde yaşayan

eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.

(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34 md.; Değişik: 21/5/2013-6486/1 md.) Ülkemizde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler birinci fıkranın (d) bendindeki ve 52 nci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesindeki şartlar aranmaksızın ilk kayıt tarihinden itibaren üç ay içinde talepte bulunmaları hâlinde genel sağlık sigortalısı olurlar. Bu sürede talepte bulunmayanlar hakkında öğrenimleri süresince genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaz. Kendilerince 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının üçte birinin 30 günlük tutarı üzerinden genel sağlık sigortası primi ödenir.

(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34 md.) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı yapmakta olanlardan bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar staj süresi ile sınırlı olmak üzere genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu şekilde genel sağlık sigortalısı sayılanların genel sağlık sigortası primleri Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının % 6'sıdır. Bu primler Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir.

(Ek fıkra: 21/5/2013-6486/1 md.) 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kişilerden genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası kapsamında olup sağlık yardımlarından yararlanamayanlar, bu hâllerin devamı süresince gelir tespiti yapılmaksızın birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.

(Ek fıkra: 27/6/2013-6494/28 md.) 29/7/2002 tarihli ve 4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu kapsamına göre hizmet

eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.

(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34 md.; Değişik: 21/5/2013-6486/1 md.) Ülkemizde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler birinci fıkranın (d) bendindeki ve 52 nci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesindeki şartlar aranmaksızın ilk kayıt tarihinden itibaren üç ay içinde talepte bulunmaları hâlinde genel sağlık sigortalısı olurlar. Bu sürede talepte bulunmayanlar hakkında öğrenimleri süresince genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaz. Kendilerince 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının üçte birinin 30 günlük tutarı üzerinden genel sağlık sigortası primi ödenir.

(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34 md.) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı yapmakta olanlardan bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar staj süresi ile sınırlı olmak üzere genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu şekilde genel sağlık sigortalısı sayılanların genel sağlık sigortası primleri Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının % 6'sıdır. Bu primler Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir.

(Ek fıkra: 21/5/2013-6486/1 md.) 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu tedbir kararı verilen kişilerden genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası kapsamında olup sağlık yardımlarından yararlanamayanlar, bu hâllerin devamı süresince gelir tespiti yapılmaksızın birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.

(Ek fıkra: 27/6/2013-6494/28 md.) 29/7/2002 tarihli ve 4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu kapsamına göre hizmet

öncesi eğitime alınanlar, eğitim gördükleri süre içinde genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Bu kişilerin genel sağlık sigortası primleri, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı üzerinden Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Bu kişilerin, 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (10) numaralı bendine göre tespit edilecek eş ve çocukları ile ana ve babaları da bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatıyla genel sağlık sigortasından yararlandırılır.

(Ek fıkra: 29/1/2016-6663/26 md.) Ana veya babası üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi sayılmayanlardan; lise ve dengi öğrenimden mezun olanlar 20 yaşını, yükseköğrenimden mezun olanlar ise 25 yaşını geçmemek ve bakmakla yükümlü olunan kişi ya da bu maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde sayılanlar hariç genel sağlık sigortalısı olmamak şartıyla mezun oldukları tarihi izleyen günden itibaren iki yıl süreyle gelir tespiti yapılmaksızın birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.

(Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-681/74 md.) Askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar askere sevk tarihi ile terhis tarihi arasında, yedek subay öğrencileri ve adayları askere sevk tarihi ile yedek subay nasıp tarihi arasında, askeri öğrenci adayları ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrenci adayları ise intibak eğitimine başladıkları tarih ile yemin ettikleri tarih arasında primleri ilgili kamu idaresi tarafından karşılanmak suretiyle genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu sürenin hesabında, mevzuatı uyarınca askerlik hizmet süresinden sayılmayan haller (sağlık sebebi hariç) dikkate alınmaz. Bu kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları sürece bu maddenin diğer fıkraları kapsamında genel sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.

(Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-681/74 md.) Uluslararası Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşmaları kapsamında Türkiye’de eğitim ve öğretim gören yabancı uyruklu misafir askeri personel ile bakmakla yükümlü

öncesi eğitime alınanlar, eğitim gördükleri süre içinde genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Bu kişilerin genel sağlık sigortası primleri, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı üzerinden Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Bu kişilerin, 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (10) numaralı bendine göre tespit edilecek eş ve çocukları ile ana ve babaları da bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatıyla genel sağlık sigortasından yararlandırılır.

(Ek fıkra: 29/1/2016-6663/26 md.) Ana veya babası üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi sayılmayanlardan; lise ve dengi öğrenimden mezun olanlar 20 yaşını, yükseköğrenimden mezun olanlar ise 25 yaşını geçmemek ve bakmakla yükümlü olunan kişi ya da bu maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde sayılanlar hariç genel sağlık sigortalısı olmamak şartıyla mezun oldukları tarihi izleyen günden itibaren iki yıl süreyle gelir tespiti yapılmaksızın birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.

(Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-681/74 md.) Askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar askere sevk tarihi ile terhis tarihi arasında, yedek subay öğrencileri ve adayları askere sevk tarihi ile yedek subay nasıp tarihi arasında, askeri öğrenci adayları ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrenci adayları ise intibak eğitimine başladıkları tarih ile yemin ettikleri tarih arasında primleri ilgili kamu idaresi tarafından karşılanmak suretiyle genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu sürenin hesabında, mevzuatı uyarınca askerlik hizmet süresinden sayılmayan haller (sağlık sebebi hariç) dikkate alınmaz. Bu kapsamda genel sağlık sigortalısı sayıldıkları sürece bu maddenin diğer fıkraları kapsamında genel sağlık sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.

(Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-681/74 md.) Uluslararası Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşmaları kapsamında Türkiye’de eğitim ve öğretim gören yabancı uyruklu misafir askeri personel ile bakmakla yükümlü

oldukları aile fertlerinden, söz konusu anlaşmada sağlık hizmeti giderleri, kabul eden devlet tarafından karşılanacağı hüküm altına alınanlar genel sağlık sigortalısı sayılır.

(Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-681/74 md.) Uluslararası Eğitim İşbirliği Anlaşmaları kapsamında Türkiye’de Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığında eğitim ve öğretim gören yabancı uyruklu misafir personel ile bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinden, söz konusu anlaşmada sağlık hizmeti giderleri, kabul eden devlet tarafından karşılanacağı hüküm altına alınanlar genel sağlık sigortalısı sayılır.

oldukları aile fertlerinden, söz konusu anlaşmada sağlık hizmeti giderleri, kabul eden devlet tarafından karşılanacağı hüküm altına alınanlar genel sağlık sigortalısı sayılır.

(Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-681/74 md.) Uluslararası Eğitim İşbirliği Anlaşmaları kapsamında Türkiye’de Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığında eğitim ve öğretim gören yabancı uyruklu misafir personel ile bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinden, söz konusu anlaşmada sağlık hizmeti giderleri, kabul eden devlet tarafından karşılanacağı hüküm altına alınanlar genel sağlık sigortalısı sayılır.

Mağdur Hakları Kanunu hükümlerine göre suç mağduru sayılan kişilerden genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık sigortası kapsamında olup sağlık yardımlarından yararlanamayanlar, tedavi süresince gelir tespiti yapılmaksızın birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.