Hükümet-cemaat savaşı, ekonomide kalıcı hasar bırakma sinyalleri veriyor.
Savaşın şiddeti arttıkça; -Emniyet, yargı ve bazı ekonomik birimlerin yanı sıra-; artık “bağımsız kurullar”ın da “araçsallaştırıldığı” günlerden geçiyoruz. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın, “Vergi cezası veya başka türlü cezalarla şirketler üzerinde baskı kuran, ihale yasası onlarca kez değişen bir ülkeye yabancı sermayenin gelmesi mümkün değil” sözleri de bu yönde “gecikmiş” bir uyarıdır.
Yılmaz’ın “başka türlü ceza” sözüyle, Rekabet Kurulu’nun Tüpraş ’a geçen hafta verdiği 412 milyon TL tutarındaki idari para cezasını kastettiği anlaşılıyor.
Tüpraş , Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu.
Üretimden satışa, yıllardır ilk sıradaki yerini koruyan Tüpraş , sekiz yıl önce, özelleştirme ihalesiyle Koç Grubu’na geçmişti.

***

Henüz gerekçeli kararı açıklanmayan cezanın, “aşırı fiyatlama yaparak hâkim durumu kötüye kullandığı” için verildiği duyuruldu.
Tüpraş ’ın son beş yılını inceleyen Rekabet Kurulu’nun kısa kararına göre, idari para cezası, 11 Ekim 2008-1 Ocak 2009 döneminde “aşırı fiyatlama yapıldığı” gerekçesiyle verilmiş.
Gerekçeli kararda ayrıntıları açıklanacak olmakla birlikte, kararda bugünden tereddüt yaratan üç boyutun altını çizmek gerekiyor:
-Karara esas alınan tarihler, bütün dünyada küresel ölçekte, finansal ve ekonomik krizin en yoğun yaşandığı döneme karşılık geliyor. -Tüpraş , karardan sonra yaptığı açıklamada, aşırı fiyatlama şöyle dursun; kurdaki dalgalanma dolayısıyla hükümetin bilgilendirildiğini; benzin fiyatının 10; motorin fiyatının ise 9 kez düşürüldüğünü, fiyat indirimlerinin Avrupa alanındaki bütün rafinerilerden daha hızlı yapıldığı belirtiliyor. Yanı sıra, incelemeyi kapsayan Ekim-Aralık 2009 döneminde 850 milyon TL zarar edildiği vurgulanıyor.
-Yasal görevi gereği, inceleme ve soruşturmalarını öncelikle “hâkim durumun kötüye kullanılması” açısından ele alan Rekabet Kurulu’nun bugüne kadarki ceza kararlarına bakıldığında, “aşırı fiyat” gerekçesine rastlanmıyor.

***

Halka açık bir şirket olan Tüpraş ’a yönelik ses getiren ilk denetim Gezi’den hemen sonra yapılmıştı. Grup bünyesindeki Divan Oteli’nin polis şiddetinden kaçanlara kapılarını açmasından sonra.
EPDK ve Maliye’nin ayrı ayrı yaptığı denetimlerin yanı sıra Rekabet Kurulu’nun da devreye girmesi, tablonun olağan olmadığını gösteriyor.
Rekabet Kurulu kararlarına karşı idari yargı yolu açık. Henüz gerekçeli karar açıklanmadı. Ancak Koç Grubu, gerekçeli kararın ardından idari yargıya götüreceği 412 milyon TL’lik bu ceza için “sonuna kadar” gitme hazırlığı içinde.
Grubun hukukçuları, bugünlerde Anayasa Mahkemesi’nde bireysel başvuru ile AİHM yollarını tartışıyor. Bu çerçevede cezanın esas alındığı döneme ilişkin, ham petroldolar ilişkisi, Avrupa alanındaki rafinerilerin, 2008 küresel krizi sırasındaki motorin fiyatlarına ilişkin çalışma ve grafiklerle dosya hazırlanıyor.
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu, bağımsız bir üst kurul olan Rekabet Kurulu tarafından “siyasi” bir kararla cezalandırıldığını düşünürken uluslararası muhataplarınızı ikna etmeniz çok güç.