Özgür Şen

Tayyip Erdoğan'ın ABD dönüşü Rıza Sarraf'a sahip çıkmasına kimse şaşırmadı. Erdoğan'ın iddiasına göre Sarraf'ı hem Adalet hem de Ekonomi Bakanlığı araştırmıştı ve adamın bir suçu yoktu; ABD suçsuz bir adamı altı aydır hapishanede tutuyordu.

Erdoğan'ın Sarraf'a duyduğu bu derin sempati yeni değil. Sarraf için Erdoğan 17-25 Aralık sürecinden hemen sonra da benzer cümleler kurmuştu.

Peki bu sempatinin kökeninde ne var?

Erdoğan'ın Sarraf'la ilgili yürüyen uluslararası hukuk sürecinin ucunun kendisine dokunacağına dair endişe taşıdığı ortada. Sürecin hukuki bir değerlendirmeyle ilerlemeyeceğini bilse de ABD'nin elinde tuttuğu bu koz ve böylesi bir ihtimal elbette Erdoğan'ı korkutuyor. Dahası, Erdoğan'ın Gülen Cemaati'nin ABD'deki etkisine dair söylediklerinde abartılı bir yan yok. Sarraf'ın Gülencilerin etkileyebildiği bir mekanizmanın elinde olması Tayyip Erdoğan için gerçek bir tehlike.

Üstelik, bu mekanizma işlemeye başlarsa, Erdoğan ailesi ile Sarraf'ın arasındaki ilişkiyi hukuki olarak ispatlamak da hiç zor değil. Sarraf, AKP döneminde palazlanan her zengin gibi Erdoğan ailesiyle yakın ilişkilere sahip bir isim.

Meselenin can alıcı noktası da tam burası zaten.

Rıza Sarraf herhangi birisi değil, AKP döneminde çok kısa sürede muazzam paralar kazanmış bir adam. Ancak Sarraf'ın karanlık ilişkilerin ortasında büyüyen, kendine özgü bir AKP zengini olduğunu iddia etmek, AKP ile patronların ilişkisini ters yüz etmek anlamına geliyor.

Neyse ki buna en başta Erdoğan karşı çıkıyor ve Sarraf'ın suçsuzluğunu her fırsatta dile getiriyor.

Erdoğan bir açıdan haklı aslında!

Çünkü Rıza Sarraf suçluysa AKP ile iş yapmış tüm patronlar suçlu. Şayet Sarraf suçsuzsa AKP ile iş yapmış tüm patronlar suçsuz. Tayyip Erdoğan meseleyi kendi cephesinden gayet güzel formüle ediyor ve Sarraf'ın diğer zenginlerden bir farkı olmadığının altını çiziyor.

Hakikaten, bu genç adamın Türkiye'nin diğer zenginlerinden ne farkı var? Sarraf namussuz da diğerleri namuslu mu? Peki, Sarraf kötü de, Türkiye'nin diğer zenginleri iyi mi?

Evet, Rıza Sarraf AKP ile yakın ilişkilerini kullanarak uluslararası tüm kuralları alt üst ederek ticaret yaptı. Tamam ama Türkiye'de AKP ile ilişkiye girmeyen, AKP ile yakınlaşmayan bir tane patron var mı? Bu patronların yaptığı her iş uluslararası kurallar denilen ve fırsat çıktığında yalnızca Türkiyeli değil tüm tekeller tarafından esnetilen veya delinen yasalara uygun mu? Suriye'de ve Irak'ta cihatçılarla petrol ticaretine bulaşan, savaşın yarattığı her alana bodoslama giren patronlar mı Sarraf'tan daha temiz yoksa özelleştirme yoluyla halkın birikimlerine yok pahasına el koyanlar mı Sarraf'tan daha az rüşvetçi? Sarraf'ın bakanlara verdiği rüşvetler ahlaksızlık da, yılların köklü sermaye gruplarının kamu ihalelerinde hükümet ve bürokrasi içinde baştan aşağı ilgili kim varsa herkesi ihya etmesi erdem mi?

Rıza Sarraf çok kötü bir adam. Tıpkı Türkiye'nin diğer tüm patronları gibi... Çünkü servetin temizi yok ve olamaz. Çünkü parayla iyilik yan yana duramaz. Çünkü tüm zenginler kötüdür.

AKP'nin zengini olmak, Erdoğan ve ailesinin yakınında durmak Sarraf'a özgü bir durum değil. AKP zenginliği hep sanıldığı gibi AKP döneminde ortaya çıkmış ve fazlasıyla güçlenmiş ailelerden ibaret bir olgu olarak da görülemez. Zaman zaman patronların arasında çıkan ve son derece doğal olan çekişmelere AKP'nin de taraf olması veya AKP'nin patronlar arasında bu tür operasyonlara girişmesi kimseyi yanıltmasın. Bir genel kural olarak bugün Türkiye'nin tüm zenginleri AKP'nin zenginidir ve hepsi Erdoğan ailesinin yakınında durur. Sarraf'la Erdoğan birlikte iş yapmış ya da beraber para kazanmış olabilirler. Ama Türkiye'de AKP'nin uzun iktidarı boyunca bunu yapmamış tek bir patron dahi yoktur ve bu patronların hepsi ile AKP aynı taraftadır. Yalnızca Sarraf'la Erdoğan'ın değil, Erdoğan'la tüm zenginlerin gizli ortaklığı budur. Bu ortaklık memleketin de en büyük gizemidir. Çünkü insanları yoksulluğa, karanlığa ve mutsuzluğa mahkum eden bu düzenin tam merkezinde bu ortaklık durur.

Erdoğan yalnızca kötü adam olarak etiketlenen Sarraf'a sahip çıkmıyor dolayısıyla. Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin tüm zenginlerine ve aslında ülkedeki kötülüğün gerçek köklerine sahip çıkıyor.

Kötülüğün yanında dururken de bir iyilik yapıyor ve kimlerle mücadele edilmesi gerektiğini bize bir kez daha hatırlatıyor.

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ozgur-sen/tayyip-erdoganla-riza-sarrafin-gizli-ortakligi-170345